AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/135 ESAS 2020/123 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma protokolüne göre o tarihte çalışmayan davalı lehine 1.000 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, 1.000 TL yoksulluk nafakasının günümüz yaşam şartlarıyla birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin oldukça zorladığını, şuanda davalının SGK'lı olarak çalıştığını, müvekkilinin yeni bir evlilik yaptığını ileri sürerek, 1.000 TL yoksulluk nafakasının...
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakasının boşanma protokolü ile gerçekleştiğini, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davalının çalışmadığını, başka bir kişiyle ilişkisinin olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları ve toplanan tüm deliller göz önüne alındığında dosyada davalı lehine daha önceden hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini gerektirir şartların oluştuğu hususunun sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma ilamıyla müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakaların, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını ileri sürerek iştirak nafakasının 500TL'ye, yoksulluk nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 300TL'ye yoksulluk nafakasının ise aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, davalı kadın lehine hükme bağlanan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk lehine hükme bağlanan iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların Ankara 11....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; ödenen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; davacı için yoksulluk nafakasının ....500 TL’ye, müşterek çocuk........için ise iştirak nafakasının 750 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar .... Aile Mahkemesi' nin 17.07.2014 tarih ve....sayılı ilamıyla boşanmışlar, boşanma ilamı 01.10.2015 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası ise 12.11.2015 tarihinde açılmıştır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. ./.. -3- Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de, bu husus yoksulluk nafakasının artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir. Davacı artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, tarafların ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2001 tarih ve 2001/1012 E.-2012/846 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma protokolünde davalı lehine 200 TL yoksulluk nafakasının her yıl %60 oranında artırılmasının taraflarca kabul edildiğini, boşanmadan sonra ekonomide yaşanan değişimler sonucu davacının ekonomik ve sosyal durumunun kötüleştiğini belirterek nafaka ve nafaka artış oranının öncelikle kaldırılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde nafaka ve nafaka artış oranının yeniden düzenlenerek indirilmesine ve yeniden uyarlanmasını talep ve dava etmiştir.Davanın kısmen kabulü ile ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin, 24/10/2001 tarih 2001/1012-846 karar sayılı ilamı ile davalıya bağlanan 200 TL ve dava tarihi itibariyle 8589,92 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihi itibari ile 6.000 TL olarak belirlenmesine...
(TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....