Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının, yoksulluk nafakasının artırılması kararına ilişkin istinaf isteğinin incelenmesine gelince; Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda nafaka alacaklısı ve nafaka yükümlüsünün gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde, nafakanın paranın alım gücü orarında artırılması yoluna gidilerek taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

Aile Mahkemesinin 2011/160 esas 2011/1202 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davası sırasında davalı kadın için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışması ve sosyal yaşamı dikkate alındığında yoksulluk nafakası alacak nitelikte olmadığını, aktif çalıştığını, iş hayatında tanınan ve konusunda uzman bir kişi olduğunu, ekonomik durumunda olumlu değişiklikler meydana geldiğini belirterek boşanma kararına istinaden devam eden yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf yasal sürede davaya cevap vermemiş süresinden sonra davalı vekili verdiği beyan dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davanın reddine" karar verilmiştir. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kararın kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Yükümlülüklerin Değiştirilmesi-Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında hüküm altına alınan ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00'er Euro iştirak nafakasının, aylık 1.000,00 Euro ortak çocukların bakıcı parasının ve davalı kadın yararına hükmolunan aylık 2.000,00 Euro yoksulluk nafakasının indirilmesini, ortak çocukların ve davalı kadının sağlık sigortalarını yaptıracağına, ortak çocukların okul ve kurs gibi giderlerini karşılayacağına ilişkin hükümlerin ise kaldırılmasını, bu talepler yönünden kaldırma mümkün olmazsa parasal yükümlülüklerinin indirilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .... yayımladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın .... yayınladığı ...oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. ......

      İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının arttırım talebinin reddi hatalı görülerek, Yıllık Üfe artış oranı, kadının çalışmaya başlaması ve hakkaniyet ilkesine göre tespit edilen 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve davacının bu yöndeki istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      İlk derece mahkemesince; "...şirket fabrika satış yeri sahibi olan ve adına kayıtlı birçok taşınmaz bulunan davacının sağlık durumunun kötüye gitmiş olmasının dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumu, olduğu göz önüne alındığında yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya aylık 300 TL ye indirilmesini gerektirir nitelikte ekonomik güçlük çektiğinin kabulünün mümkün olmadığı gibi davalı kadına anlaşmalı boşanma protokolü ile elde ettiği kira gelirleri nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına karar verilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı,boşanma kararının kesinleştiği tarihten iş bu davanın açıldığı tarihe kadar paranın değerinde meydana gelen azalma da göz önüne alındığında anlaşmalı boşanma davasının kesinleşmesinden dava tarihine kadar davalının ekonomik durumunun yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir derecede iyileştiği hususunun ispat edilemediği göz önüne alınarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasının mümkün görülmemesi halinde...

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ....in yayınladığı ...oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Somut olayda; boşanma sırasında aylık 5000 USD nafaka ödemeyi üstlenen davacının sonradan evlendiği, işini devrettiği ve gözlükçüde 1.250,00 YTL ücretle çalışmaya başladığı, kirada oturduğu, devrettiği hisse senetlerinin 750.000.000 TL değerinde olup sonuca fazla etkili olamadığı, davalının ise iddiaya göre davacıdan 163.391 USD nafaka aldığı, bunun haricinde davacı tarafından boşanma sırasında kendisine davacı tarafından devredilen dükkanı 01.08.2005 tarihinde satmak suretiyle 180.000,00 YTL gelir sahibi olduğu, halen 220.000,00 YTL civarında nafaka alacağı ve davacıdan devraldığı şirket hisse senetleri bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 20.04.2021 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk nafakasının artırım talebinin kadının çalışıyor olması ve gelir elde talebin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmıştır....

          Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 150 TL iştirak nafakasının aylık 1000 TL ye, 200 TL olan yoksulluk nafakasının 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 350 TL sına, yoksulluk nafakasının 450 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 5390 TL nin altında olduğundan (200*12 =2400 TL iştirak için. 250*12=3000 TL yoksulluk için ) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

          UYAP Entegrasyonu