Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacının lise öğrencisi olduğu, Üniversiteye hazırlık kursuna gittiği, davalının ise Asgari ücretle çalıştığı, kira giderinin bulunmadığı, üzerine kayıtlı bir taşınmazının olduğu, 2.000 TL civarında buna ilişkin kredi ödemesinin bulunduğu, 600 TL diğer çocuk için nafaka ödediği, davacının annesinin ise asgari ücretle çalıştığı, erkeğe ait evde davacı ile birlikte oturduğu ve kira giderinin bulunmadığı tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak TMK'nın 4....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacının lise öğrencisi olduğu, Üniversiteye hazırlık kursuna gittiği, davalının ise Asgari ücretle çalıştığı, kira giderinin bulunmadığı, üzerine kayıtlı bir taşınmazının olduğu, 2.000 TL civarında buna ilişkin kredi ödemesinin bulunduğu, 600 TL diğer çocuk için nafaka ödediği, davacının annesinin ise asgari ücretle çalıştığı, erkeğe ait evde davacı ile birlikte oturduğu ve kira giderinin bulunmadığı tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak TMK'nın 4....

TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır. TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır....

    Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K )....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile küçük Ceren Poyraz'ın davacı kurumdan davalı babası tarafından 11/08/2022 tarihinde teslim alındığı gözetilerek, dava tarihi olan 24/06/2022 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının 11/08/2022 tarihine kadar davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen yardım nafakası miktarının az olduğunu belirterek, nafaka taleplerinin tam kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Dava; davacı idareye bağlı kurumlarda koruma ve bakım altında bulunan ve davalı babanın velayeti altında bulunan 21/09/2014 doğumlu küçük çocuk Ceren Poyraz için davalı babadan yardım nafakası istemine ilişkindir....

    -TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacının davasının KISMEN KABULÜ- KISMEN REDDİ ile; davacı için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE" karar verilmiştir....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde davacının Engelli aylığı aldığı, kirada oturduğu, davalının ise petrol şirketi olduğu, taşınmazlarının olduğu ve buradan gelir elde ettiği, emekli aylığı aldığı, gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak TMK'nın 4....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; daha önce mahkemenin 18.06.2010 tarih ve 2009/590 Esas-2010/321 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen 400 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 120 TL artırılarak 520 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/590 E. sayılı dosyası ile yardım nafakası talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda; 18.06.2010 tarihli ilam ile davacı lehine 400 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.12.2010 gün ve 2010/18723 Esas 2010/21705 Karar sayılı ilamı ile yardım nafakasının 350 TL olarak belirlendiği ve hükmün bu şekliyle düzeltilerek onandığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; reşit olan davacı, davalı babasından eğitimine devam edebilmek için aylık 250,00 TL yardım nafakası talep etmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 100,00 TL yardım nafakasının tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir....

        UYAP Entegrasyonu