Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Somut olayda davacı, davalılardan Nurcan'ın reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kalkmış olduğunun tespitini veya bu nafakanın indirilerek yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. Dava tarihi itibariyle açılmış ve hükmolunan yardım nafakası bulunmadığı halde, iştirak nafakasının indirilerek yardım nafakası olarak devamı doğru değildir. TMK 328/1. maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemesi yer almaktadır. İştirak nafakası çocuğun reşit olması ile kendiliğinden sona erer. Bu nedenle mahkemece davalılardan Nurcan yönünden iştirak nafakasının sona erdiğinin tespiti gerekirken yanılgılı değerlendirme ile "...davalı birleşen dosyada davacı N.. Ş.. için bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilmesiyle aylık 225,00 TL yardım nafakasının N.. Ş..'ndan alınarak N.. Ş..'na verilmesine..." şeklinde hüküm kurulması hatalıdır. ./.. Birleşen dava yönünden, birleşen dosya davalısı N.. Ş..'...
Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "Dava tarihinden başlayıp öğrenim süresince devam etmek üzere: Davacı ... için aylık 300 TL yardım nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine " Dava tarihinden geçerli olmak üzere: Davacı ... için aylık 400 TL yardım nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.55 TL.bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.02.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davacının reşit çocuk Murat için yardım nafakası davasının 14/04/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında tefrik edilerek mahkemenin iş bu esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davanın açıldığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere kısıtlı müşterek çocuk Murat için aylık 400,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Davalı erkek vekili, aleyhine hükmolunan yardım nafakasının kaldırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Mahkemece kısıtlı müşterek çocuk Murat için aylık 400,00- TL yardım nafakasına karar verilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri beş bin sekiz yüz seksen Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; 1990 doğumlu olan davacının 18 yaşını doldurması nedeniyle davalı babanın ödediği iştirak nafakasının kesildiği, oysa ki davacının açık öğretimde okuduğu, eğitimini tamamlaması ve geçimini sağlaması için nafakaya ihtiyacı olduğu ileri sürülerek, aylık 350 TL yardım nafakasına hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece aylık 300 TL yardım nafakasının davalı babadan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. ......
Davalı dilekçesinde; yeni bir evlilik yaptığını, maddi durumunun yetersiz olduğunu, asgari ücretle çalıştığını, hakkında çok sayıda icra takibi olduğunu,150 TL gibi bir makul bir nafaka ödemesi yapabileceğini, davacının annesine aylık 750,00-TL nafaka ödediğini, ayrıca davacının annesinin babasından dolayı yetim aylığı aldığını, davacının annesi yanında kaldığını, davacının annesinin kendi evi olduğunu, kira gelirleri olduğunu belirterek, davacıya, annesine ödediği nafakadan kesilerek nafaka bağlanmasını talep etmiştir. Davalı 21/12/2015 tarihli duruşmadaki beyanında; yeni bir evlilik yaptığını, mermer firmasında çalıştığını asgari ücret geliri olduğunu, davalıya aylık 250,0-TL nafaka ödeyebileceğini belirtmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00-TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisinde mevcut ... 3....
Mahkemece, sözleşme yapıldığı zamandaki şartların davacı yönünden olağanüstü şekilde ağırlaşması veya hakkaniyetin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmesi hallerinin gerçekleşmesinin sözkonusu olmadığı kanaatine varıldığından bu sebeple nafakanın dava tarihinden geçerli olarak tamamen kaldırılması veya azaltılması talebi yerinde görülmediği, ilgili sağlık kurulu raporu ve davalının hamileliğinin başlangıç tarihi dikkate alındığında yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihi itibariyle kaldırılması şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığından TMK 176/3. maddesi gereğince yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu istem MK’nun 364.maddesi kapsamında yardım nafakası olup, buna göre, herkes yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üst ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; somut olayda yardım nafakasına hükmedilebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığını etraflıca araştırmak, sonuca göre karar vermek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....