Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava; yardım nafakasının kaldırılması, kabul edilmediği takdirde indirilmesi, karşı dava ise yardım nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışındaki istinaf itirazları yerinde değildir. 1- Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. TMK. nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."...

Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    Mahkemece; aylık 600 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar Dairemizin 10.05.2016 tarih ve 2015/15603-2016/7386 sayılı kararı ile hükmedilen yardım nafakasının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000.-TL yardım nafakasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Her ne kadar, mahkemece; bozma kararına uyulmasına karar verilmiş ise de, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının .... Üniversitesi ........

        Büyükçekmece 1.Aile Mahkemesinin 2020/265 E sayılı dosyasından verilen 27/07/2020 tarihli ara karar ile davacı alacaklı lehine aylık 5.000- TL yardım nafakasına hükmedildiği, 26/01/2021 tarihli ara kararla 27/07/2020 tarihinde verilen aylık 5.000- TL yardım nafakasının 2021 yılı 1 ve 8. aylar arasındaki toplam tutarı olan 40.000- TL'nin davalıdan alınarak davacı T1 verilmesine karar verilmiştir....

        Mahkemece, davanın her iki davalı yönünden kısmen kabulü ile, dava tarihinden geçerli olmak üzere 150 TL yardım nafakasının davalı ...'ten, 250 TL yardım nafakasının davalı ...'ten alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Davalı ...'in temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davalılardan her biri için ayrı ayrı hüküm altına alınan yılılk nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

          Ancak, davada daha önce takdir edilen 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüştürülerek aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş olup, mahkemece yardım nafakasının arttırımı şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün birinci fıkrasından "...davanın açıldığı 09.05.2012 tarihinden itibaren davacıya ödenen yardım nafakasının 450 TL çıkartılmasına" sözlerinin çıkartılarak yerine "davanın açıldığı 09.05.2012 tarihinden itibaren 450 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba kız oldukları; davacının ... ............. Üniversitesi ... Fakültesi'nde eğitim gördüğünü, yıllık okul ücretinin ....680,00 TL olduğu, tanık beyanlarına göre de davacının davalının bilgi ve onayı ile özel okula gittiği anlaşılmaktadır....

              Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

              Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile davalı ... için 400 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 300 TL iştirak nafasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın işlemden kaldırılması nedeniyle tefriki ile karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek karşı davacı ... için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili, ... için aylık 300 TL yardım nafakasının davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu