"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davacı reşit evlat üniversite eğitimini devam ettirebilmek için davalı babasından aylık 1.000,00 TL yardım nafakası talep etmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aylık 300,00 TL yardım nafakasının davalı babadan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/602 Esas ve 2015/70 Karar sayılı cevap dilekçesinde; davacının yoksulluk ve iştirak nafakası aldığını, davacının babasının yardım ettiğini, davacının giyim eşyaları satarak para kazandığını, kardeşine maddi yardım yaptığını, yardım nafakası ödeyebilecek maddi gücünün olmadığını belirterek davanın reddi istemiştir.Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile; asıl davada, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 35,00 TL artırılarak aylık 285,00 TL’ye müşterek çocuk için hükmolunan aylık 175,00 TL’nin dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 25,00 TL artırılarak aylık 200,00 TL ye yükseltilmesine ve her yıl yıllık ÜFE oranında artırılmasına; birleşen davada, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Asıl dava yönünden temyiz incelemesinde;5219 ve 5236 sayılı yasalar...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacılar Herzan ve Alican yönünden Dicle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/155 Esas ve 2014/97 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması, Safiye yönünden de yardım nafakası talebine ilişkindir. Davacılar vekilinin; yardım nafakası talebinin reddine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; (1)Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. (2) Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK md.328). (1) Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (2) Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. (3) Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır (TMK md.364)....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Somut olayda, davacının dava tarihinde iştirak nafakası olarak 500 TL'sini halen davalıdan almaya devam ettiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, dava tarihinde ergin bulunan müşterek çocuk ............ tarafından, eğitiminin devam ettiğinden bahisle açılan davadaki istemin TMK.nun 364/son maddesinde hüküm altına alınmış olan yardım nafakası verilmesine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300 TL'ye yükseltilmesine, davacı ... için 300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. ...-Davalı tarafın yardım nafakasına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinde ergin olan müşterek çocuğun isteminin mahkemece doğru nitelendirilmiş olmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ......
Mahkemece, taraflar 10/11/2015 tarihli oturumda davacıya aylık 450,00 TL yardım nafakası ödenmesi konusunda sulh olduklarını beyan ettiklerinden tarafların duruşmadaki beyanları doğrultusunda aylık 450,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda hükmedilen yardım nafakasının başlangıç tarihi hükümde gösterilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
TMK 364/1 maddesine göre; Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması ve somut olayda olduğu gibi bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir. Zira mevcut ekonomik ve sosyal durumda davacının yoksulluk içinde olduğu kabul edilemez. Bütün bu yönler göz önünde tutulmadan yardım nafakasının amacını aşar bir yorumla davacı lehine yardım nafakasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava; yardım nafakasının kaldırılması, kabul edilmediği takdirde indirilmesi, karşı dava ise yardım nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışındaki istinaf itirazları yerinde değildir. 1- Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. TMK. nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."...