reddedildiğinden 15/01/2019 hüküm tarihi itibariyle tedbir nafakasının kaldırılmasına" karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2021/230 ESAS, 2021/431 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ ARTIRILMASI - YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı taraflarca tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların 1997 tarihinde evlendiklerini, üç müşterek çocukları olduğunu, Çaycuma 2.AHM nin 2015 tarihli ilamı ile, davacı Gülşen ve çoçuklar lehine 1.000'er TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, karar tarihinden bu yana yaklaşık 5 yıl geçtiğini, aradan geçen sürede paranın satın alma gücünün hızla eridiğini takdir edilen tedbir ve iştirak nafakanın günün ihtiyaçlarına yetmez olduğunu, davalının TTK Karadon Müessese Müdürlüğünde çalıştığını, aylık 9.000...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 350 TL, müşterek çocuk Efe Can için aylık 300 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, TMK 197.maddesine dayalı tedbir nafakasına ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin nafaka yükümlülüğü kanunen bitmiş olmasına rağmen ortalama her ay 750, 800 TL olarak nafaka ödemesinde bulunduğunu, özel üniversiteye giderken müvekkiline sorulmadığını, fikrinin alınmadığını, müvekkilinin davacının annesinden boşandıktan sonra yeni bir evlilik yaptığını, bu evlilikten de dört tane çocuğunun bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: " davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, dava tarihi olan 01/02/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine " karar verilmiştir. Davalı vekili; nafaka takdiri ve miktarı ile kısmen kabul kısmen redde karar verilmesine rağmen lehlerine vekalet ücreti verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
ve devamında yardım nafakası ile Kübra için aylık 300,00- TL tedbir ve devamında iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....
Bu bilgiler ışığında; dosya içerisindeki tanık beyanları ve kolluk araştırmalarına göre davalının sosyal ve ekonomik durumu da dikkate alınarak kadın yararına hükmedilen nafaka miktarı bir miktar az bulunmuş ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde; kadın yararına 4.000,00.-TL tedbir nafakası takdiri cihetine gidilerek karar vermek gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince TÜFE oranında artışa karar verilmesi davacının aleyhine olmakla tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine, davacının yıllık nafaka artış oranına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin yıllık artış oranına ilişkin kısmının kaldırılmasına, nafakanın her yıl DİE tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından tarafına yöneltilen davada, 4.000,00.-TL davacı için, 4.000,00.-TL müşterek çocuk için olmak üzere toplam 8.000,00.-TI nafaka talep ettiğini, maaşının büyük bölümünü ev ihtiyaçları ve borçlarım için harcadığını, davacının talep etmiş olduğu nafaka miktarını ödeyecek gücü bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Lehlerine nafaka takdir edilen davacı ve çocuk arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davalar birbirinden bağımsızdır. Somut olayda; davacı istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen ve davacı yönünden reddedilen nafaka 400,00.-TL (400x12= 4.800,00- TL), müşterek çocuk yönünden istinafa konu edilen ve reddedilen nafaka 400,00.-TL (400x12= 4.800,00- TL) olup hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz....