Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF : Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılarak talepleri gibi yoksulluk nafakasının 3.000,00 TL'ye çıkarılarak her yıl enflasyon verileri oranında artırılmasını istemiştir. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların evliliğinin 4 ay sürdüğünü, mahkemenin kadına süresiz ve ömür boyu nafaka ödemeye karar vermesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi kanaat halinde indirilmesi davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./... -2- Somut olayda; taraflar Karar sayılı ve 07.05.2013 tarihli ilamıyla boşanmışlar, davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, karar 01.07.2013 günü kesinleşmiş, eldeki artırım davası 03.02.2016 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....

    Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (...07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları).Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. ./.. -2- Somut olayda; tarafların boşandıkları, boşanma ilamı ile davalı yararına 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 16.02.2015 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile yoksulluk nafakasının 350 TL'ye yükseltildiği sabittir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 09/12/2005 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 250 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, ... 2. Aile Mahkemesinin 2007/22 Esas ve 2007/340 Karar sayılı ilamı ile davacı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının 350 TL ye artırılmasına hükmedildiği, ......

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/479 Esas ve 2012/788 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını belirterek, varolan yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davalı lehine hükmedilen aylık 250 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....

          Aile Mahkemesinin 2015/157-142 E-K sayılı dosyasında davalı yararına hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3. maddesi uyarınca; İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı-karşı davalı kadının açtığı yoksulluk nafakasının artırılması davasının ispatlanamadığından reddine, davalı-karşı davacı erkeğin açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü ile davacı-karşı davalı kadın lehine takdir edilen 300,00 TL yoksulluk nafakasının karşı dava tarihi olan 22/01/2021 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı kadın vekili 22/12/2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davanın reddi, karşı davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının arttırılması istemine, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi kanaatte ise indirilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....

            Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi talebine ilişkindir. TMK'nın 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahke mece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkani yetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendiril mesi gerekir. Davacı, yukarıdaki yasa hükmü gereğince davalının çalışmaya başladığı ve yoksulluğunun son bulduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını,mümkün olmadığı takdirde indirilmesi talebinde bulunmuştur. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

            Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu