olmadığı, davalının aldığı aylığın yoksulluğu kaldıracak düzeyde olmadığından davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve indirilmesinin gerektirir bir durumun varlığı ispatlanamadığından davanın reddine..." karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2967 KARAR NO : 2022/2434 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2022 NUMARASI : 2022/33 ESAS 2022/496 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşandıklarını, davalıya aylık 350 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davalının yoksulluk nafakasının kesilmemesi için sigortasız çalıştığını, ailesi ile kaldığını kira ödemediğini müvekkilinin yeni evlilik yaptığını bu evliliğinden çocuğu olduğunu ekonomik durumunun kötü olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.10.2013 gün ve 2012/589 E., 2013/1261 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.06.2014 gün ve 2014/2077 E.,2014/9274 K. sayılı kararı ile; "…Davada, 2000 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davada, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmektedir....
Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ....Aile Mahkemesince hükmedilen aylık 350TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren 300TL arttırılarak aylık 650 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır....
kaldırılması gerektiğini belirterek 01/01/2013 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına, nafakanın kaldırıldığı tarihten itibaren haksız olarak yatırılan nafaka bedellerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, asgari ücret sınırındaki gelirinin davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı ve dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı göz önünde bulundurularak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, 2006 yılında boşanma ile birlikte eş ve müşterek çocuklara bağlanan yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, ... ve ... için reşit olana kadar davacı babanın nafaka yükümlülüğünün devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine, ... reşit olduktan sonra iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile konusu kalmayan davanın reddine ve eski eşi ...'nin 2008 tarihinde babasının ölümü üzerine mal varlığının arttığı nedeniyle yoksulluk nafakasının ve kızı ...'...
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın (çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK'nın 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, daha önce işsiz olan davalı eski eşin sigortalı olarak çalışmaya başladığını ileri sürerek, ödediği aylık 240TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava tarihi itibariyle geçim şartları gözetildiğinde müvekkilinin aylık 240TL nafaka ve asgari ücret düzeyinde gelir elde etmesinin müvekkilinin yoksulluğunu ortadan kaldırmayacağını, önceki nafakanın kaldırılması davasının reddedilmiş olmasının davacıya geriye dönük nafakanın kaldırılmasını talep hakkı vermeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....