Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....

    şirketlerin iflas ettiğini iddia ederek; nafakaların tamamen kaldırılmasını, bu talep kabul görmezse yoksulluk nafakasının aylık 3.500,00 TL'den 300,00 TL'ye, iştirak nafakasının herbir çocuk için ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL'den 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      TL yoksulluk nafakasının arttırılarak aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl TÜFE-ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Ancak, tarafların gelirinin eşitlenmesi ve davalının işinin sürekli olması yoksulluk nafakasının hakkaniyet gereği kaldırılmasını gerektirdiği gibi, nafakanın kaldırılması talebi, azaltma talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda, boşanma davası sırasında sürekli ve düzenli geliri tespit edilemediğinden yoksulluk nafakasına hükmedildiği bu dava sırasında tarafların sosyo-ekonomik durumlarının zabıtaca araştırılmadığı anlaşılmıştır. Davalının sigortalı çalıştığına dair kayıtlar getirtilmiştir. Gelen kayıtlara göre; davalı 5/2007 tarihinden beri özel şirketlerde asgari ücretle sigortalı çalışmış, dava öncesinde işten çıkarılmış, fakat dava sırasında yeniden çalışmaya başlamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 100 TL yoksulluk nafakasına ve iki müşterek çocuk için 75'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, aradan uzun zaman geçtiğini belirterek yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL'ye ve iştirak nafakasının ise aylık 150'şer TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir....

          Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davalı davacı erkek , kadın lehine verilen ve kesinleşen 300 TL yoksulluk ve 300 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını olmadığı takdirde indirilmesini dava etmiş, davası reddedilmiş, karar davalı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Kaldırılması ya da indirilmesi talep edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Davacı tarafından aylık 300 TL iştirak nafakasının 750 TL ye 300 TL yoksulluk nafakasının aylık 1000 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 460 TL sına yükseltilmesine, yoksulluk nafakasının ise 500 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından artışa yönelik olarak da istinaf edilmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2019/466 ESAS - 2019/880 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20 yıl önce evlendiklerini, bir yıl evli kaldıklarını, müvekkilinin bunca yıldır nafaka ödediğini, 5 çocuğun eğitim masraflarını karşıladığını, bu nafakayı ödediği için müvekkilinin yoksullaştığını, nafakanın kaldırılması olmadığı takdirde makul bir düzeye indirilmesini, davanın kabulüne karar...

          Davacının, davalı lehine bağlanan aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, kaldırılması istenilen yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarının 6.00,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığı anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          GEREKÇE;Dava,yoksulluk nafakasının artırılması,karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması,bu olmaz ise indirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Nafakanın artırım davasında verilen karara yönelik istinaf başvurusunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada karar tarihi itibarıyla artırım miktarı, yıllık beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmemektedir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2019/218 ESAS - 2020/102 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asker olup geliri bulunmayan davacı aleyhine tarafların boşanması sırasında bağlanmış aylık 200,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesin istemiş, davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş ve mahkemece davanın kabulü ile aylık 200,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin tavzih talebi ile davacı vekili lehine vekalet ücreti istenmiş ve mahkemece 17/07/2020 tarihli ek karar ile davacı vekili lehine 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu