WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 174/1- 2 maddesinde düzenlenen maddi ve manevi tazminat koşulları gerçekleştiği gibi, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, davacı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları hakkaniyete uygun bulunduğundan, davalı davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Dava açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan davacı davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, yine hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1- 2. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek, baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddi tazminata, kadının manevi tazminat talebinin reddine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam 45.360,00 TL'nin erkekten tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili; reddedilen asıl davaları ile davalı-karşı davacı lehine hükmedilen maddi tazminat, nafaka, velayet ve ziynet eşyası alacağı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı davacı vekili; reddedilen manevi tazminat talebi ve ziynet alacağı ile nafakanın miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile (TMK md.166/1) tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuklar yararına aylık 300,00’er TL tedbir ve 450,00’şer TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 7.500,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne, 37.257,07 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının eşyalara yönelik talebinin reddine hükmetmiştir. Davalı koca vekili; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, manevi tazminat ile ziynet alacağına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1- 2) boşanma, ziynet ve ev eşyası alacağına ilişkindir....

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin boşanma kararını istinaf etmediklerini, erkeğin ağır kusuru bulunduğunu, iddialarının ise hiç birini ispatlayamadığını, erkeğin fiziksel şiddet, evden kovma, başka kadınla aldatma, köle gibi kullanma kusurları olduğunu, verilen tazminatların hakkaniyete aykırı olduğunu, kadın lehine tedbir nafakası verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğunu, ziynet eşyası için çok düşük bir bedele hükmedildiğini belirterek davanın boşanma yönünden kesinleşmesine, diğer yönden tazminat, nafaka, ve ziynet eşyaları yönünden talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda belirlenen kusur durumunun, kadın lehine takdir edilen tedbir- yoksulluk nafakası ve kişisel ziynet eşyası alacağına dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadının öğretmen olduğunu, istediği takdirde iş bulabilecek olduğunu, erkekten nafaka alabilmek için çalışmadığını, kadının kötü niyetli olduğunu, davacının nafakaya ilişkin talebinin reddinin gerektiğini, aslında kadının çalışmakta olduğunu ancak sigorta girişinin yapılmadığını, erkeğin de nafaka ödeyecek gücünün olmadığını, tanık anlatımları ve sunulan deliller ile ziynet eşyalarının kadında kaldığının, iade edilmediklerin anlaşıldığını, bu nedenle kadının ziynet eşyası talebinin reddinin gerektiğini, boşanma hususunda karşı tarafın daha kusurlu olduğu ortadayken pozitif ayrımcılık yapan yerel mahkemenin bu kararının hukukla ve vicdanla bağdaşmamakta olup erkeğin manevi tazminat talebinin de kabulünün gerektiğini belirterek...

Davalı erkek vekili; kusur, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakaya, kadının kabul edilen ziynet alacağı talebine, çeyiz eşyaları yönünden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dairemizin 2018/2408 Esas ve 2019/1767 Karar sayılı dosyasında kadının ziynet eşyası alacağı davası tefrik edilip, dairemizin 2019/2031 Esas numarasına kaydedilmiş ve işbu dava dosyasını oluşturmuştur. Dairemizin 2019/2031 Esas ve 2019/1826 Karar sayılı ilamı ile ''somut olayda; davacı kadın dava dilekçesinde "nişanda ve düğünde takılan 20 adet bilezik ve 400,21 gram altın ve buna benzer ziynet eşyalarının aynen teslimine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 1000,00 TL nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmesini talep etmiş, 06/03/2018 tarihli dilekçe ile bedeli 70.118,00 TL olarak ıslah etmiştir....

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı karşı davalının karşı davanın kabulüne, asıl davanın reddine ve kusura yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Boşanmanın fer'ileri yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Türk Medeni Kanununun 174/1- 2 maddesinde düzenlenen maddi ve manevi tazminat koşulları gerçekleştiği gibi, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları hakkaniyete uygun bulunduğundan, davacı karşı davalının bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davalı erkeğin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davalı kadının ise ev işlerini eksik bıraktığı, hakaret ettiği, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, 500,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırım yapılmasına, davacı kadın lehine 35.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata, davacı kadının taşınabilir ve rahatlıkla yanında götürülebilir eşyalar ve ziynet eşyalarını davalı erkeğe verdiği hususunu ispatlayamadığı gerekçesiyle ziynet davasının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusur, tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen ziynet eşyası ve hakkında hüküm kurulmayan para alacağı hakkında kararın kaldırılmasını istemiştir....

Davalı - davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir. 4- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran koca yararına hükmolunan manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacının manevi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava, gayri resmi evlilikten kaynaklanan ziynet eşyası alacağı ile manevi tazminat istemine ilişkindir....

    UYAP Entegrasyonu