AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 NUMARASI : 2022/379 ESAS, 2023/230 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kayseri 5....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK madde 330/1) Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönüne tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorundur. İlk derece mahkemesince, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitim ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK madde 330/1) Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönüne tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorundur. İlk derece mahkemesince, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitim ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
GEREKÇE: Dava; davacı kadın yanında yaşayan müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakasına, davacı kadın yönünden ayrı yaşamda haklılığa dayalı tedbir nafakası isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Tedbir nafakası talep edilen müşterek çocuklar ve davacı, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2)....
Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. TMK'nın 328. maddesine göre de, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Somut olayda; ... 2.Aile Mahkemesinin 2006/686 E.- 2007/94 K. sayılı ilamına istinaden 16.12.2011 tarihinde, ... 1....
Mahkemece; iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası bağlanması talebinin ise boşanma dosyasında davacının yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak; taraflar, ...... ....Aile Mahkemesinin 2009/275 E.-2012/357 K.sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Yargılama esnasında davacı kadın “kendisiyle ilgili nafaka ve tazminat talebi olmadığını” beyan etmiş, mahkemece de; “Taraflar birbirinden nafaka ve tazminat talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine mahal olmadığına” hükmedilmiştir....
Aile Mahkemesinin 20.01.2023 Tarihli ve 2022/804 Esas, 2023/96 Karar Sayılı Kararı Davanın, davacının eğitim hayatının devam etmesi nediyle babası olan davalıdan yardım nafakası (eğitim nafakası) istemine ilişkin olduğu, bu nafakasının isteminin genel anlamda bir yardım nafakası olarak adlandırılmasına rağmen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 364 üncü ve 366 ncı maddelerinde düzenlenen yardım nafakasından farklı olduğu, 364 üncü 366 ncı maddelerindeki yardım nafakasının 4721 sayılı Kanun'un 2 nci kısım 2 nci bölüm 1 inci ayrımda nafaka yükümlülüğü başlığı altında düzenlendiği, bu bölümdeki davalar için 365 inci maddesinin son fıkrasıyla özel yetki kuralının belirlendiği, davacının talep ettiği nafakanınsa 328 inci maddesine dayanan nafaka (eğitim nafakası) olduğu, bu nafakanın 4721 sayılı Kanun'un 2 nci kısım 1 inci bölüm 5 inci ayrımda soybağının hükümleri başlığı altında düzenlendiği, bu bölümdeki haklardan kaynaklanan davalar yönünden özel bir yetki kuralının Kanun'da...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı..... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/181 Esas- 2008/60 Karar sayılı, 09.11.2009 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlar, davacı lehine mahkemece aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası 75,00 TL artırılarak aylık 275,00 TL ye yükseltilmiştir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
İcra Dairesinin 2016/34966 sayılı dosyası ile takibe konulmak suretiyle birikmiş ve cari nafaka alacağının sanıktan talep edildiği, sanığın 2017/08-09-10. aylar cari iştirak nafakası alacağını ödememesi nedeniyle nafaka hükümlerine uymamak suçundan sanık hakkında müşteki vekili tarafından 27/10/2017 tarihinde şikâyette bulunulması üzerine, mahkemesince "şikâyet tarihinden geriye doğru devam eden 3 aylık (1.500,00 Türk lirası) cari nafaka borcunu ödemediğinden" bahisle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; müşterek çocuk 30/06/1998 doğumlu...'ın cari nafaka talep edilen 2017/08-09-10. aylar itibarıyla 18 yaşını ikmâl ettiği, müşterek çocuk ...'ın 30/06/2016 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmesi nedeni ile anılan çocuğa dair bu tarihten sonra artık iştirak nafakası talep edilemeyeceği, ancak sanığın 16/12/2017 tarihinde 18 yaşını ikmâl eden diğer müşterek çocuk ...'...