AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2020/628 ESAS, 2021/899 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakası-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, boşanma davasında çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, o dönemde nafaka istemediğini, ancak çocuğun yaşının ilerlediğini, ihtiyaçlarının arttığını, okula başladığını, davalı babanın çocuğa maddi ve manevi desteği olmadığını, çocuk 6 yaşına gelene kadar kendisinin sürekli babasını anlatıp babasıyla görüşmesi için olumlu yönlendirdiğini, ancak davalı babanın 6 yıl boyunca görüş hakkı...
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlâk kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanunî bir ödev olarak düzenlemiştir. Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken, davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararda çocukların üstün yararının korunmadığını, iştirak nafakası belirlenirken çocukların temel ihtiyaçları nazara alınarak uygun bir bedel taktir edilmesi gerektiğini, müşterek her iki çocuğun da ilköğretim öğrencisi olduğunu, gerek eğitimleri için gerek se sosyal aktivitelerle kişisel gelişimleri için herhangi bir kusra mevcut iştirak nafakası nedeniyle gidemediklerini, mahkemece tarafların müşterek çocukları için aylık 250,00.-TL iştirak nafakasına 2018 yılında hükmedildiğini, mahkemece tespiti yapılan nafaka miktarına her bir çocuk için yalnızca 50,00....
Bu itibarla davalı ve davacının nafaka ile ilgili bozmaya yönelik karar düzeltme isteklerinin kabulüne, Dairemiz ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebinin kaldırılmasına, hükmün gösterilen sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi gereğince tarafların nafaka ile ilgili karar düzeltme taleplerinin kabulüne, Dairemizin 13.3.2006 tarihli 18898-3196 sayılı ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebinin ilamdan çıkartılmasına, 2. bende yukardaki "tedbir nafakası verilmesi gerektiğine" ilişkin bozma sebebinin ikame olunmasına, bu suretle hükmün tedbir nafakası yönünden değişik gerekçe ile BOZULMASINA, davalının, hükmün onanan bölümüne yönelik karar düzeltme isteğinin yukarda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2006 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sigortalı olarak çalışması nedeniyle yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.HGK.nun istikrar kazanmış kararlarında açıklandığı üzere asgari ücretle sigortalı olarak çalışmak, yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayıp, nafaka miktarını etkileyen bir olgudur. Tarafların boşanmasına ilişkin dosya incelenerek davalının yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasında çalışıp çalışmadığının belirlenmesi ve çalışıyor ise bu olgu gözetilerek yoksulluk nafakası takdir edilmiş olduğundan davanın reddedilmesi gerekmektedir....
Kabule göre de;14.12.2021 tarihli ön incele duruşmasında davacı vekili " ...tüm bu nedenlerle müşterek çocuk için katılım nafakasının 5.600,00- TL artırılarak 6.000,00- TL ye çıkarılmasına karar verilmesini " talep etmiş olup beyanının altını imzaladığı buna göre davacı vekiline bu talebinin ıslah olup olmadığı hususunun açıklattırılarak ıslah talebinde bulunması halinde dosyaya ıslah dilekçesinin ibrazı ile bu dilekçenin davalıya tebliğinin sağlanarak,davacıya ıslah ile arttırılmasını talep ettiği bir yıllık katılım nafakası miktarı üzerinden nispi harcın ikmali için süre verilmesi, harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise Harçlar Kanunun 30. maddesi gereğince işlem yapılmadan karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. İstinaf incelemesi yapılabilmesi için delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun gerekçeli kararın bulunması zorunludur....
Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup Yargıtay'ın son içtihatlarında nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yukarıda izah edilen şekilde yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, bu ödemeler ahlaki vazifenin yerine getirilmesi kapsamında olup nafakaya mahsup edilemez....
gerektiğini, bilirkişinin 2019 yılı için 8 aylık nafaka bedeli hesaplamasının hatalı olduğunu ayrıca nafaka olarak belirtilmeyen ve davacının babası tarafından yatırılan bedellerin nafaka hesabından düşülmesinin yerinde olmadığını, her nafaka döneminin kendi dönemi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, kısmen kabul kısmen red kararına karşı tarafları lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin yerinde olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, iştirak nafakası davasıdır. Taraflar 27.04.2018 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı boşanmışlardır. Boşanma tarihi itibariyle yaşı küçük olan iki çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, çocuklar lehine iştirak nafakası düzenlenmemiştir. İştirak nafakasının niteliği gereği kanunen istenmesine engel durum yoktur. Davalı tarafın boşanma protokolü kapsamında kadına devrini kabul ettiği gayri menkuller nedeniyle iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtulması da mümkün değildir. Bu durum ancak iştirak nafakası belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınırken gözetilmesi gereken bir husustur. TMK 182/2.madde gereğince velayet verilmeyen babanın çocuğuna ekonomik destek yükümlülüğü ve bu kapsamda nafaka ödemesine hükmedilmesi doğrudur. Dosya kapsamında toplanan deliller, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında müşterek çocuk Muhammed Emin için takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyete uygundur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "...denetime ve hüküm kurmaya elverişli, bilirkişi Hasan Ali Sağlam'ın 11/10/2021 tarihli raporunda; Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2020/3971 Esas sayılı tedbir nafakası dosyası için 23.800,00.TL iştirak nafaka alacağı, 2.725,00TL ilam vekalet ücreti, 6.255,51TL toplam işlemiş faiz olmak üzere 32.780,51TL takip toplamı üzerinden ödeme emri gönderildiği, Çerkezköy 2....