Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK m. 329/1). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur (TMK m. 330/1). TMK’nın 331. maddesine göre; durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Hukuk Genel Kurulu’nun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E., 688 K. sayılı ilamında; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi ) TMK.nun 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. TMK.nun 328/1.maddesinde; "çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler"....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2019/790 ESAS 2021/244 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı ve TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda nafakaya hükmedilmelidir....
Bu itibarla mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu müşterek çocuklar için "iştirak nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 ve 3. bentlerindeki “iştirak nafakası” ifadeleri çıkarılarak yerlerine “tedbir nafakası” ifadesinin ayrı ayrı yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 42.25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.04. 2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasında kendisi yönünden reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği hüküm altına alınmıştır. Temyize konu kadın tarafından açılan asıl tedbir nafakası davasında, kadın yönünden reddine karar verilen tedbir nafakasının yıllık miktarı 7.200,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile tarafların müşterek çocuğu 08/04/2016 doğumlu Ensar Malik Akan yararına dava tarihinden itibaren aylık 600 TL iştirak nafakası takdir ve tayinine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının bozulmasına, iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen iştirak nafakasının fahiş miktarda olduğunu, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK'nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000 TL'sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Çocuklar, fiilen baba yanında kalıp, baba tarafından bakıldıkları sürede çocuklar için hükmedilen nafaka kaldırılmasa bile, bu nafaka davalı annenin hakkı olmadığından, nafakaların kaldırılmasına gerek olmadan, bu sürede çocuklar için ödenen nafaka, babaya iade edilmelidir. Bu nedenle, mahkemece çocukların yanında kaldığı süreye tekabül eden ödediği nafaka miktarı belirlenerek, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi ve kadının kabul edilen birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği hüküm altına alınmıştır. Temyize konu birleşen tedbir nafakasının yıllık miktarı 18.000,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kadının kabul edilen davası ve fer'ileri ile birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği hüküm altına alınmıştır. Temyize konu birleşen tedbir nafakasının yıllık miktarı 3.600,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....