Öte yandan kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
Nüfus kütüğüne oğlunun iki kez kaydedilmiş olması davacı annenin haklarını –dolaylı da olsa- etkileyeceğinden mükerrer kaydın iptalini istemekte hukuki yararı bulunmakla birlikte; kamu düzenini de ilgilendiren böyle bir davayı, kaydının iptali istenen kişinin açması gerekir. Saptanan bu durum karşısında –dava ekonomisi de gözönünde tutularak- mükerrer kaydının iptali istenilen kişinin,-davacının yanında- yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan, uyuşmazlığa bakılıp hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı Nüfus Temsilcisi ilk derece mahkemesinde vermiş olduğu beyanında özetle; davacının nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde; kayıtlı olduğu hanenin 1 BSN'sinde kayıtlı şahsın haneye 1925 yılında yersel yazım ile tescil edildiğini, Mersin ilinde yapılan 1925 tarihli yersel yazım esnasında hayatta olmayanlar, yani ölüler nüfus kayıtlarına alınmadığını, bu sebeple Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 20/07/2011 tarih ve 65595 sayılı yersel yazımdan önce ölenler konu başlıklı talimat yazılarında bu tür kayıtlarla karşılaşılması durumunda yapılması gerekenlerin açıklandığını, yersel yazım yönetmeliğinden de anlaşılacağı üzere ölü olanlar yazım kanunu gereği nüfus kayıtlarına alınmadığını, davacı dilekçesinde nüfus kayıtlarına yersel yazım tarihinde (1925) ölü olan kök murislerinin nüfusa tescilini ve ölümünün tespitini istediğini, bahsettiği olaylar ve talimat yazısı gereği nüfusa yazılmalarının mümkün olmadığnı, ancak mağduriyetinin önlenmesi için idari bir işlem olarak yapılması...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kişinin ölü olduğunun tespitine ilişkindir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve İlçe Nüfus Müdürlüğü yazı cevaplarına göre Abdi Atalay'ın nüfus kaydı olmadığı anlaşılmıştır. Sorunun çözümü, tapuda kaydı olan kişinin bilgilerinin nüfusa kaydedilmesinin olanaklı olup olmadığı sorusuna doğru cevabın verilmesiyle mümkündür. Ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenmesi gerektiği açıktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14- 279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Ayrıca, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/4157- 20951 E....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/272 Esas, 2016/428 Karar sayılı kararında:Davanın kabulü ile, Samsun İli Çarşamba İlçesi Karabahçe Mahallesi Cilt:91 Hane:57 TC: de nüfusa kayıtlı T1'ın nüfus kaydındaki ana ve baba adının İptali ile annesinin aynı yer TC: de nüfusa kayıtlı T6, babasının Samsun İli İlkadım İlçesi Hastane Mahallesi Cilt:8 Hane:84 TC: de nüfusa kayıtlı T3 olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davalı nüfus müdürlüğü istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Davanın niteliği itibari ile soybağının reddine ilişkin olduğunu. Nüfus davası olarak nitelindirilmesinin etkili olamayacağını. Bu davanın Aile Mahkemesi kapsamında olduğunu. Görevsizlik kararı verilmesi gerekirken dosyanın esasının incelenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili olduğunu. DNA testi yaptırılarak alınacak rapor gözetilerek karar verilmesi gerektiğini....
Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrek Kaydın İptali Davacı ... ile davalı Nüfus Müdürlüğü ve müşterekleri aralarındaki mükerrer nüfus kaydının iptali davacı hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.04.2016 günlü ve 2016/10-552 sayılı kararın temyiz edilmemekle kesinleşmesi ve yürürlükteki kanuna aykırı olduğu iddiasıyla Cucmhuriyet Başsavcılığı'nın 28.12.2016 gün ve Hukuk 400048 sayılı yazılarıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenmesi üzerine gereği düşünüldü. YARGITAY KARARI Davacı tarafından açılan davada, 29/01/1960 doğumlu olarak nüfusa kayıtlı ... ile 05/05/1960 doğumlu olarak nüfusa kayıtlı Neriman Kırım'ın aynı kişi olduğundan bahisle mükerrer nüfus kaydının iptaline karar verilmesinin talep edildiği, Mahkemece davanın kabulü ile... nüfus kaydının iptaline karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı idare temsilcisi 22/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 1- Davacı kişinin nüfusa tescil edildiği tarihten 2 yıl sonraki bir tarihteki doğum tarihinin belirlenmesi durumuna düşülmesinin yanlış olup, bu durumda nüfus kütüğüne ve mernise tescilinin mümkün görülmediğini; 2- Kemik yaşının tespitinin 25 yaşına kadar yapılabildiğini, davacının ilköğretime hangi tarihte başlayıp ne zaman ve kaç yaşında bitirdiğinin ayrıca mahallinde araştırılmadığının sadece tanık beyanı ile düzeltme yapılması yoluna gidilmesinin idarece uygun görülmediğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydında doğum tarihinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemi şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması şarttır (HMK mad. 74)....
nin doğum tarihinin 26.11.1994 olmasına karşın her nasılsa nüfus kütüğüne 26.04.1996 olarak kaydedildiğini belirtip bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiş, mahkemece yaşının düzeltilmesi istenen ...'nin 08.12.1993 doğumlu bir kardeşi daha olduğunu, iki kardeş arasında 180 günden az süre olamayacağını gerekçe göstererek davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, yaşının düzeltilmesi istenen ... 'ın, 19 Mayıs İlçesi ...'de nüfusa kayıtlı olduğu 26.04.1996 günü aynı yerde doğup 21.08.1998 günü tescil edildiği, aynı hanede nüfusa kayıtlı bulunan kardeşi ...'ın 08.12.1993 tarihinde doğup 21.08.1998 günü tescil edildiği, davacıların dava dilekçelerinde müşterek çocukları ...'nin 26.11.1994 tarihinde doğduğunu ileri sürerek talep gibi karar verilmesini istedikleri ......
in 1.2.1996 olarak nüfusa kayıtlı doğum tarihinin 5.6.1987 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüyle ...in doğum tarihinin 1.2.1986 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Yaşının düzeltilmesi istenilen Senem Yalin'in nüfus kütüğüne tescilinde esas alınan doğum tutanağı vs. belgenin ilgili Nüfus Müdürlüğünden istenilerek dosya içerisine konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....