Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2018 NUMARASI : 2018/137 ESAS, 2018/164 KARAR DAVA KONUSU : Kişinin kimlik bilgisinin ve Ölü Olduğunun Tespiti ve tescili KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; muris Mulla Mehmet Cömert'in veraset ilamını talep etmiş olduğu Mersin 3....

, ölü olduğunun tespiti istenilen Ahmet Doğaşan'ın 1881 doğumlu olduğu, doğum tarihi nazara dikkate alınarak dava tarihi 2020 tarihinde 139 yaşında olacağı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ortalama yaş sınırları dikkate alındığında sağ olmasının mümkün olmadığı, 4721 s....

Dava tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkin olup, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Eldeki davada, zabıta aracılığı ile taşınmazın bulunduğu Karagöz köyü ve civar köylerde yaptırılan araştırma neticesinde “... kızı 1933 doğumlu ...” isimli bir kişinin bulunduğu ve davacının halası olduğu bildirildiği görülmüştür. Tapu kaydındaki kimlik bilgileri ile sadece soyadı farklılığı olan bu kişinin de malik olma ihtimali bulunduğundan mahkemece bu konunun araştırılması gerekirken, mülkiyet nakline yol açar şekilde istem gibi hüküm kurulması doğru değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 112 ada 20 parsel sayılı taşınmazda “ölü” olarak yazılı bulunan kimlik bilgisinin “sağ” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. “Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir....

      Mahkemece sağ olduğu ve soyadı bilinen bir kişininölü” olarak yazılması ile soyadı yerine lakabının yazıldığı iddiasının inandırıcı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Mahkemece yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 152 ada 10 ve 136 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda “ölü” olarak yazılı bulunan kimlik bilgisinin “sağ” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....

          Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut olayda; 1994 tarihinde yapılan kadastro tespitine ilişkin kayıtta "....."nın ölü olarak belirtildiği, ne var ki davacının mirasbırakanı ".. oğlu ... ...."in ise ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1996/1084 Esas 2006/952 Karar sayılı veraset ilamında 08/08/1996 tarihinde öldüğünün belirlenmesine rağmen, kadastro tespit bilirkişilerinin dinlenmediği ve bu çelişkinin sebebinin araştrılmadan sonuca gidildiği görülmektedir. Hâl böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak kayıt maliki “...” ile 1930 doğumlu “... oğlu ...."...

            Somut olayda, davacı murisine ait taşınmazın tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Davacının murisinin nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tapu maliki olarak görünen davacının murisinin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen "... (ölü) oğlu ..." "... mirasçıları" "... (ölü) ..." ile davacıların murisi "... oğlu ... ..."nın aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken davacı murisi “... oğlu, ... ...’ın nüfusa kayıtlı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

              nin ... ... olduğunun tespiti ile taşınmazın ... ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Dava konusu 2912 parsel numaralı taşınmaz 26.09.1967 tarihinde senetsizden ölü ... mirasçıları adına tescil edilmiştir. Tapu maliki ... ile, onun yerine tapu kaydında yazılması istenilen ... 'in nüfus kayıtlarına ulaşılamamıştır. Bu iki kişinin aynı kişi olduğuna dair dosya içerisinde hiçbir kayıt bulunmadığı gibi, dava dilekçesinde ...'nin ... 'in babası ......

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1047 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davada; Muhterem Edibe AŞKIN'ın ölüm tespitinin sonuçlandırılmasına yönelik dava açmak için taraflarına yetki ve süre verildiğini işbu davayı açma zorunluluğumuz doğduğunu, işbu nedenlerle, T.C. Kimlik numaralı Muhterem Edibe AŞKIN'ın ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince; "...davanın konusunun kayıtlarda sağ görünen kişinin ölü olduğunun tespiti istemli nüfus davası olduğu anlaşılmak ve T.C. Kimlik numaralı Muhterem Edibe AŞKIN'ın ölü olduğunun tespit edilememesi nedeniyle davanın reddine"karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu