Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazlardan 70 sayılı parsele ilişkin tapu kaydı (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) getirtilmemiştir. Dava konusu edilen taşınmazın tapu kaydı getirtilmeden maliki tespit edilemeyeceğinden gerekli düzeltme işlemi de yapılamayacaktır. Ayrıca kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen kayıt maliklerinden ...'na ait nüfus kaydı celp edilmemiş, kayıt maliklerine ait olduğu iddia edilen nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmemiştir. Nüfus müdürlüğünden bilgilerinin düzeltilmesi istenen tüm malikler yönünden gerekli araştırma da yapılmamıştır....

    Aynı Kanu'nun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

      “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Öte yandan, nüfus kütükleri resmi sicillerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur....

      Hükme karşı davalı idare temsilcisi, tapu kayıtlarında düzeltme yapılması gerekirken nüfus müdürlüğü taraf gösterilmek suretiyle tespit ve tescil kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu, nüfus kayıtlarında herhangi bir yanlışlık bulunmadığı, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi olarak görülerek tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Ayrıca soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. (bknz....

      nin kimlik bilgilerinde düzeltme yapılmış ise de dosya içerisindeki İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre Safade'nin nüfus kaydının olmadığı anlaşılmaktadır. Tapuda kimlik bilgileri düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç tapu kayıtlarını nüfus kaydına uygun hale getirmektir. Dosya içindeki belgelerden ...'nın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Nüfus Hizmetlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Tespit İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 04.10.2018 tarihli ve 2017/7814 Esas, 2018/16792 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı ... ve ... oğlu 05.11.1946 Kaysa doğumlu ...'nin Türkiye'de doğduğu ve küçük yaşta Suriye'ye gittiği ileri sürülerek, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı ... kimlik numaralı ... ile Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı ...'...

          Aile ve 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfus kaydının düzeltilebilmesi için öncelikle nesebin tespit edilmesi gerektiği, bu nedenle görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, nüfus kayıtlarının soybağının reddi yolu ile düzeltilmesi isteminin davaname ile yapılamayacağı, talebin kayıt düzeltilmesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, ...'nın gerçekte anne- babasının ... ve ... olduğu halde nüfus kaydında Mehmet ve Gülistan'ın çocukları gibi kaydedildiği, çocuğun anne ve baba isminin düzeltilmesi talep edilmiştir. Davanın, Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı hükümleri ile ilgili bulunduğu anlaşılmıştır....

            Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur.(HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). İstinaf incelemesine konu davada bu kapsamda nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

            KARAR Davacı, mirasbırakan dedesinin kayıt maliki olduğu 667 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında adının ve soyadının “....” olarak yazıldığını, nüfus kayıtlarına uygun şekilde adının ve soyadının “....” olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairece; " ... kayıt malikine ait nüfus kayıtlarının ... İlçe Merkez Nüfus Müdürlüğü'nde bulunamaması nedeniyle Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden de araştırılması gerektiği, kabule göre de bu tür davalar da yasal hasım olan Tapu Müdürlüğü'nün yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; tapu kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda mevcut kayıtların nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi esastır....

              UYAP Entegrasyonu