Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur.(HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). İstinaf incelemesine konu davada bu kapsamda nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
KADASTRO KANUNU [ Madde 41 ] "İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2004 ve 12.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile tapu kaydında isim düzeltilmesi ve tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tespit hükmü kurulmak suretiyle kabulüne dair verilen 09.02.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacı, 5 parsel sayılı taşınmaz maliki "Ratibe"nin isminin tapu kaydında "Radibe" olarak yazılı bulunduğunu ileri sürerek kaydın düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur....
nin kimlik bilgilerinde düzeltme yapılmış ise de dosya içerisindeki İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre Safade'nin nüfus kaydının olmadığı anlaşılmaktadır. Tapuda kimlik bilgileri düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç tapu kayıtlarını nüfus kaydına uygun hale getirmektir. Dosya içindeki belgelerden ...'nın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Nüfus Hizmetlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir....
Aile ve 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfus kaydının düzeltilebilmesi için öncelikle nesebin tespit edilmesi gerektiği, bu nedenle görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, nüfus kayıtlarının soybağının reddi yolu ile düzeltilmesi isteminin davaname ile yapılamayacağı, talebin kayıt düzeltilmesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, ...'nın gerçekte anne- babasının ... ve ... olduğu halde nüfus kaydında Mehmet ve Gülistan'ın çocukları gibi kaydedildiği, çocuğun anne ve baba isminin düzeltilmesi talep edilmiştir. Davanın, Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı hükümleri ile ilgili bulunduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Tespit İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 04.10.2018 tarihli ve 2017/7814 Esas, 2018/16792 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı ... ve ... oğlu 05.11.1946 Kaysa doğumlu ...'nin Türkiye'de doğduğu ve küçük yaşta Suriye'ye gittiği ileri sürülerek, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı ... kimlik numaralı ... ile Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı ...'...
KARAR Davacı, mirasbırakan dedesinin kayıt maliki olduğu 667 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında adının ve soyadının “....” olarak yazıldığını, nüfus kayıtlarına uygun şekilde adının ve soyadının “....” olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairece; " ... kayıt malikine ait nüfus kayıtlarının ... İlçe Merkez Nüfus Müdürlüğü'nde bulunamaması nedeniyle Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden de araştırılması gerektiği, kabule göre de bu tür davalar da yasal hasım olan Tapu Müdürlüğü'nün yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; tapu kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda mevcut kayıtların nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi esastır....
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile iddianın ileri sürülüş şekline göre Türk vatandaşı olan davacının Mardin İli Artuklu İlçesi Diyarbakırkapı Mahallesi Cilt No:2, Hane No: 114, BSN: 29 ile ... ve...'dan olma 01.07.1941 Mardin doğumlu olarak 15.07.1941 tarihinde nüfusa tescil edilen ... olduğu, nüfus kaydına göre medeni halinin bekar olduğu, nüfus kaydında hiçbir nüfus olayı olmadığı, aynı hanede kendinden başka anne, babası ve kardeşlerinin kayıtlı olduğu, aynı kişi olduğu ileri sürülen ......
Nüfus hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulnmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya hergangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mükün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde çoğun içerisinde az da vardır " kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı "verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre "...'...
Nüfus hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde "çoğun içerisinde az da vardır" kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı" verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre "..."...
Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde, saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir. Dava dosyasına göre; davacı, nüfusta kayıtlı olmayan murisi Ali'nin T.C.numarası tespit edilmesi ve soy isminin de Uzun olarak düzeltilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Ali'nin nerede ve ne şekilde kaydı bulunduğu davacı tarafından ispatlanamamıştır. Nüfus müdürlüğüne, içişleri bakanlığı nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğüne müzekkere yazılmış, gelen cevabı yazılarda davacının iddia ettiği şekilde Ali Uzun adına bir kayda rastlanmamıştır....