Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine 28/09/2006 gününde verilen dilekçe ile davacıların murusi ile tapu kaydında malik olarak görünen kişinin aynı kişi olduklarının tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/11/2007 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davacıların murisi ile tapu kaydında malik olarak görünen kişinin aynı kişi olduklarının tespiti istE.. ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar 316 parsel sayılı taşınmazda (1/6) oranında hissedar olarak gözüken M.. Şengönül ile nüfus kayıtlarına E.. (Şengönül) Yağcıoğlu olarak görünen kişinin aslında aynı kişi olduklarını; kayıtlardaki M.. Şengönül'ün aslında 1334 tarihinde vefat ettiğini, sonradan doğan E.....

    Mahkemece tespit ve düzeltme kararı verilmişse de, aşağıdaki Yargıtay kararları kapalı kayıtta düzeltmenin yapılamayacağı yönündedir. "...Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının, babası...hanesinde kayıtlı iken 30.10.2014 tarihinde evlenerek bu haneden ayrılması üzerine Küçükşener soyadlı nüfus kaydının kapatıldığı anlaşıldığından; yukarda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının soyadının "..." olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmesi doğru değil..."(Yargıtay 8.Hukuk Dairesi E. 2017/6743 K. 2018/2272 T. 15.2.2018) "...Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının babasının 01.06.2005 tarihinde ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır....

    Nolu Ali olduğunun tespitine karar vermek gerektiği" gerekçesiyle Davanın KABULÜ ile, Antalya İli Serik İlçesi Yukarı Kocayatak Mahallesi'nde bulunan 237 ve 238 nolu parselde hak sahibi olan ölü Ali mirascıları (Sarı Hasan oğlunun) davacının murisi Hasan ve Arzu oğlu 01/07/1836 doğumlu T.C. Nolu Ali olduğunun tespitine, şeklinde karar verilmiştir....

    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus İdaresi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyada, mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin davalı ... kayyımı ...'a tebliğ edildiğine dair bir belgeye veya kayda rastlanılmamıştır. Mahkeme kararı ve temyiz dilekçesi adı geçen kayyıma tebliğ edilmiş ise, belgelerinin dosyasına konulması veya kayıtlara dayanılarak tarihlerinin bildirilmesi, tebligat işlemi yapılmamışsa bu noksanlığın giderilmesi ile temyiz sürelerinin beklenmesinden, 2-Davalılardan ...'ın ölü olduğu iddia edilmiş ise de dosyadaki nüfus kaydından sağ olduğu anlaşıldığından, ölü ise ölüm kaydının idari yoldan işlenmesi için nüfus idaresine ihbarda bulunulmasından, sağ ise mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanarak temyiz süresinin beklenmesinden, 3-...'...

      Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Hakim, mevcut kanıtlar ve kayıtlardaki bilgiler ile yetinmeyerek kendiliğinden yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre karar vermelidir. Bu bağlamda davacının iddia ettiği babası ve annesi ... ve ...'a ait açık nüfus kayıtları getirtilip, sağ ise kendileri ölü ise mirasçıları davaya dahil edilerek ve davacı ... ...'in ... ve ... kızı olup olmadığının tespiti yönünden DNA testi yaptırılıp onların kızı olduğu ve ... ile ...'nin aynı kişi olduğunun tespiti halinde ikinci kaydın iptali ile kayıttaki tüm nüfus işlemlerinin gerçek kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

        Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1- Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2- Nüfus Müdürlüğünden kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlarda istenmelidir. 3- Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4- İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

          Y... isimli sağ veya ölü herhangi bir kayda rastlanılmadığı, 16.04.1962 doğumlu A...O... kızı H.. Ş.. (Y...) isimli B... nüfusuna kayıtlı şahıs bulunmadığını bildirdiği, davacı tanığı olarak 1984 – 1994 yıllarında B... muhtarlığı yapan iki tanığın, davacı dışında H.. Ş..(Y...) isimli kişi bulunmadığı beyanları olduğu, A... İl Nüfus Müdürlüğü’nün T...’dan gelen 1994 yılı tevfikat bildirim listesindeki belirtilen ad, soyad baba adı ve doğum yılı bilgileri olan nüfusta kaydı olmadığı ancak, yaş tashihi, düzeltme gibi hususların İ... Nüfus Müdürlüğünden sorulması gerektiği bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, İ... Nüfus Müdürlüğünden, T... tarafından düzenlenen 1994 yılı tevkifat listesindeki kimlik bilgileri bulunan davacı dışında bir kişi olup olmadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, eksik araştırmaya dayalıdır. Mahkemece, İ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, sağ olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalı nüfus müdürlüğüne karşı açtığı davada; kendisinin Türk vatandaşı olduğunu, Suriye'ye giderek orada yaşadığını, sağ olmasına rağmen nüfus kaydına ölüm şerhi verildiğini bildirerek sağ olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....

              Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK md.7). Hakim çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda; dava konusu 1766 parselin ... (ölü) oğlu ... (ölü varisleri) adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....

                ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4. bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen, ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görünenlerin araştırılmasının 3. fıkrada belirtilen usule göre nüfus müdürlüklerince yaptırılacağı belirtilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu