"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : IĞDIR SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2014 NUMARASI : 2013/767-2014/17 Taraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde; Iğdır ili, M..- H..köyü, K.. içi mevkiinde yer alan davaya konu 647 parsel sayılı taşınmazın annesi G.. C..l'e ait olduğu halde tapulama tespiti sırasında yanlışlıkla "H..Ç.." adına tespit ve tescil edildiğini, ancak "H..Ç.." adlı bir kişinin nüfus kaydı bulunmadığını ileri sürerek kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti istemi ile eldeki davayı açmıştır....
maddesinde; “Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir.” hükmüne yer verilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; “... kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası devlete geçer.” düzenlemesi öngörülmüştür. Öte yandan, kişilerin nüfus kayıtlarına ulaşılamaması, sağ ya da ölü olup olmadıklarının bilinememesi halinde gaipliğe karar verilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur. Ne var ki, mahkemece, hüküm kurmaya elverişli bir soruşturma ve incelemenin yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Nitekim, somut olayda, tapu malikinin nüfus kaydı getirtilmeden, zabıta araştırması yapılmadan, kadastro tutanak bilirkişilerinin sağ olup olmadıkları dahi tespit edilmeden sonuca gidildiği görülmektedir....
nun ölü olduklarının tespiti ile nüfus kayıtlarının ölü olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece ... yönüyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, ... yönüyle açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile özellikle tanık anlatımlarından ...'nun ölü olduğu saptandığına göre mahkemece, ...'...
in nerede olduğu, sağ mı ölü mü olduğu, mirasçılarının bulunup bulunmadığı belli olmadığından Türk Medeni Kanununun 427. maddesi ve 3561 sayılı Yasa uyarınca Van Defterdarının kayyım atanmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın 21.09.1971 tarihinde kadastro tesisinden Altaylızade Haci ... adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tespit tutanağında malik için "ölü" yazdığı, 11.03.2009 tarihli malik araştırma tutanağında malik "Altaylızade Haci ..."...
‘a dahili dava dilekçesi tebliğ edilmemiş olup ölü olduğu belirtilmiştir. Ancak alınan nüfus kayıt örneğine göre bu kişinin hala sağ olduğu ve hatta dosya kapsamında 3. Celse duruşmaya katılarak beyanda da bulunduğu tespit edilmiştir. Tapu maliki ölü ...’ın dosya arasında bulunan nüfus kaydından ölü olan ......’ın ...’ın oğlu olduğu , veraset ilamına göre mirasçısı olan ......’ın ise ... ve ...den olma torunu ...... olduğu anlaşılmıştır. ... ve ... oğlu ......’a gerekçeli karar ise hiç tebliğ edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kişinin sağ olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarında gerekli düzeltmelerin yapılmasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Dosya içinde mevcut bilgi ve belgeler ile nüfus kayıt örneklerinden ... isimli iki kişinin bulunduğu, ... ve ... kızı ...'ın ölü olduğu, ... ve ... ... kızı 1949 doğumlu ...'ın ise sağ olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece halen sağ olan ...'ın çağrılıp dinlenmesi, taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında tanık ve yerel bilirkişiler hazır bulundurularak taşınmazın hangi ...'a ait olduğu konusu açıklığa kavuşturulduktan sonra karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi yanlış olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, Tapuda malik olarak görünen ... kızı ...’nin kimliğinin tespiti ile sağ ise kendisinin; ölü olduğunun anlaşılması durumunda mirasçılarının bunun da mümkün olmaması durumunda 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun gereği mahallin en büyük Mal Memurunun kayyım tayini ile davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece tespit ve düzeltme kararı verilmişse de, aşağıdaki Yargıtay kararları kapalı kayıtta düzeltmenin yapılamayacağı yönündedir. "...Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının, babası...hanesinde kayıtlı iken 30.10.2014 tarihinde evlenerek bu haneden ayrılması üzerine Küçükşener soyadlı nüfus kaydının kapatıldığı anlaşıldığından; yukarda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının soyadının "..." olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmesi doğru değil..."(Yargıtay 8.Hukuk Dairesi E. 2017/6743 K. 2018/2272 T. 15.2.2018) "...Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının babasının 01.06.2005 tarihinde ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır....
Nolu Ali olduğunun tespitine karar vermek gerektiği" gerekçesiyle Davanın KABULÜ ile, Antalya İli Serik İlçesi Yukarı Kocayatak Mahallesi'nde bulunan 237 ve 238 nolu parselde hak sahibi olan ölü Ali mirascıları (Sarı Hasan oğlunun) davacının murisi Hasan ve Arzu oğlu 01/07/1836 doğumlu T.C. Nolu Ali olduğunun tespitine, şeklinde karar verilmiştir....