Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un nüfus kaydına ölü olduğunun işlendiği anlaşılmakla, mahkemece bu durumun kabulü ile ...'ın sağ olduğunun tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak; Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptaline karar verilmesi istenildiği gözetilerek, mahkemece ...'ın nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptaline de hükmedilmesi gerekirken, salt sağ olduğunun tespiti ile yetinilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı kurum yetkilisi duruşmada özetle; davacının doğum tarihini 07/01/1994 olarak düzeltmek istediğini ancak kardeşlerinden Zehra Karayiğit'in doğum tarihinin 10/01/1993 olduğunu ve iki kardeş arasında 180 günden az zaman olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARARINDA ÖZETLE: Davacının nüfus kaydındaki doğum tarihinin 07/01/1996 olduğunu, gerçek doğum tarihinin 10/01/1993 olduğunu beyan ettiğini bu nedenle dava açtığını, yerel mahkeme tarafından kemik yaş raporu aldırıldığı, kemik yaşının 22- 25 yaş aralığında olduğunun bildirildiği, davacının kardeşlerinden Hülya Karayiğit'in doğum tarihinin 15/12/1993 olduğu, davacının yaşını 07/01/1994 olarak düzeltilmesini talep ettiği, yaşının 07/01/1994 olarak düzeltilmesine karar verilmesi durumunda iki kardeş arasındaki gün sayısının 180 günden az olacağı, bunun ise tıbben mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    nın nüfus kütüğündeki doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiş olup, ... hakkında yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olması, 2-Mahkemece, ...'nın 20.09.1960 olan doğum tarihi 20.09.1962 olarak düzeltilmiş ise de, adı geçen kişinin nüfusa tescil tarihi 26.03.1962 dir. Bir kişinin doğmadan nüfusa tescili söz konusu olamayacağından bu şekilde bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olup bu hususa dikkat edilmeden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması, Doğru görülmemiştir....

      Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir....

        Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davacı vekili tarafından davalılar ... ve ...’ın kardeş olduğu iddiası ile hükmün temyiz edildiği anlaşılmış olmakla adı geçen davalıların aile nüfus kayıt örneklerinin ilgili Nüfus Müdürlüğünden istenerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 28.2.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavülleri ve dayanaklarıyla birlikte tapu kaydı ile tapuya tesciline esas tüm bilgi ve belgelerin (tapulama tespit tutanağı,vergi kaydı vs) ilgili tapu müdürlüğünden, 2-Tapu kayıt maliki ... oğlu ...'ın kimliği ile ilgili tapulama tespit tutanakları, dayanak vergi, tapu vs. gibi kayıtları ilgili tapu müdürlüğünden, 3-... ve ... oğlu ... doğumlu ... ile ... ve ... oğlu ... doğumlu ...'a ait anne, baba, kardeş ve altsoylarını gösterir nüfus kayıt örneklerinin ilgili nüfus müdürlüğünden , Temin edilip dosyaya konulmasından, 4-Davalılardan ... ve ...'a mahkemenin gerekçeli kararı Tebligat Yasası'nın 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, davalılardan ...'...

              Annemden ölü T1'ın da onlarla kardeş olduğunu duydum ama nüfusta başka T14 üzerine yazılmış. Köyde 2 tane tane T14 varmış nüfus kayıtlarında ki karışıklık bu sebeple olmuş, davaya bir diyeceğimiz yok, davacılar doğruyu söylüyor."...

              Annemden ölü T1'ın da onlarla kardeş olduğunu duydum ama nüfusta başka T14 üzerine yazılmış. Köyde 2 tane tane T14 varmış nüfus kayıtlarında ki karışıklık bu sebeple olmuş, davaya bir diyeceğimiz yok, davacılar doğruyu söylüyor."...

              Nüfus Müdürlüğünden de kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, tapulama tutanağında belirtilen kardeş ve dede adlarını da gösterir kök kayıtlar da istenmelidir. Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmeli; bağlantı ve tutarlılık sağlanamadığında şimdiki gibi dava reddedilmelidir. Mahkemece, yukarıda sayılı araştırmalar yapılmadan,tanık bildirilmediği, nüfus kayıtlarında da 11 adet ......

                UYAP Entegrasyonu