Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/483 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak bu dosyada iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi konusunda taraflara yetki verildiğini, bu sebeplerle tapu kaydındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 3595 parsel sayılı taşınmazdaki davalıların murisi ...'dan intikal eden 1/10 hisse üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin veraset ilamındaki hisse oranı gözetilerek müşterek mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, niteliği itibariyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi gereğince yapılan imar uygulaması sonucunda kişilerin mülkiyetinde bulunan ve kamulaştırmaya konu olan taşınmazlara ilişkin olarak 3194 sayılı İmar Kanunu, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine göre ne tür yapıların yapılabileceği ve hangi hallerde tasarrufta bulunulabileceğinin açıklanmasına ilişkin olan ve bilgi verici mahiyette bulunan ve icrai niteliği bulunmayan dava konusu işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca esasının inceleme olanağı bulunmayan davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir....
D.İş, K:... sayılı kararla davacıya ait taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve acele el konulmasına karar verildiği, daha sonra kamulaştırma prosedürü gereğince satın alma usulünün denenmesi için uzlaşmaya çağrı yazısının 28.09.2015 tarihinde tebliği üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesince; "Davaya konu edilen taşınmazın tapuda hissedar olarak paylı mülkiyete konu dört kardeş tarafından fiilen kullanılan ayrı ayrı alanların bulunduğunu, bu nedenle paydaş olan davacının payına karşılık gelen çekişmesiz kullandığı kısım bulunması, davaya konu edilen kısmı ise davalının kullandığı, paydaş davacının açtığı el atmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, payından az yer kullandığı veya kendisi tarafından yapıldığını iddia ettiği taşınmazın diğer paydaş tarafından kullanıldığına ilişkin sorunların el atmanın önlenmesi davası ile değil, taksim veya ortaklığın satış yolu ile giderilmesi davası ile çözülmesi gerektiği anlaşıldığından, kabule ters düşen beyan ve belgelere itibar edilmeyerek, davanın reddine karar verilmiştir.” şeklinde bir gerekçe ile elatmanın önlenmesi isteminin reddedildiğini....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; takip hukukuna ilişkin eksikliklerin, takip aşamasında ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülmediği, taşınmazlara ilişkin ihalenin kesinleştiği, takip aşamasında alacaklı ve temlik alanın aynı vekillerle temsil edilmesi nedeniyle temlik alan yerine alacaklı vekili yazılmış olabileceği, bu eksikliğin ise sıra cetvelinin iptalini gerektirmeyeceği, şikayet olunan satış isteme süresi içerisinde ortaklığın giderilmesi davası açtığından, taşınmaz hacizlerinin düşmediği, ortaklığın giderilmesi davasının taşınmazların müşterek mülkiyete dönüştürülmesi nedeniyle reddedildiği, bu kararın kesinleştiği 08.04.2010 tarihinden itibaren ... yıllık yeni bir satış isteme süresinin başlayacağı, satış avansının yatırıldığı 31.01.2011 tarihi dikkate alındığında süresinde satış talebinde bulunulduğu, şikayetçinin ....05.2008 tarihindeki taşınmaz hacizlerinin ... yıllık süre içerisinde satış istenmemesi nedeniyle düştüğü, şikayetçi...
Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Bu kapsamda; her ne kadar davaya konu taşınmazlara davalı idare tarafından fiilen el atılmamış olsa da, taşınmazların bir kısmının imar planında yola isabet etmesi sebebi ile hukuki el atma olgusunun gerçekleştiği ve dolayısı ile davacıların, imar planında yola isabet eden kısımlar bakımından tazminat talep etmekte haklı oldukları açıktır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların bedelinin yüksek belirlendiğini, fiili el atmanın olmadığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalı idareye husumet yöneltilemeyeceğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, fazin başlangıç tarihinin hatalı kurulduğunu beyanla istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, imar planında "okul" alanına ayrılıp bu suretle hukuki olarak el atılan taşınmazların kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan keşif, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 9255 ada 1 nolu parselin "Mesleki ve teknik öğretim tesisi alanı" olarak tahsis edildiği, dava konusu 9277 ada 1 nolu parselin ise "ilköğretim alanı" olarak tahsis edildiği, ancak taşınmazlara fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların bedelinin düşük belirlendiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların bedelinin yüksek belirlendiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu yine dava konusu taşınmazların maliye adına tesciline karar verilmesi gerektiğini beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının davası, davaya konu taşınmazlara kanal yapmak suretiyle kamulaştırmasız el atılmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2942 sayılı kamulaştırma kanununun bedel belirlemeye yönelik esasları kamulaştırmasız el atma davalarında da tazminat miktarının belirlenmesinde de kıyasen uygulanır. Dosya kapsamından davaya konu taşınmazlara kanal yapmak suretiyle kamulaştırmasız olarak el atıldığı anlaşılmıştır....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davaya konu taşınmazın müşterek mülkiyete konu taşınmaz olduğunu, müşterek malikler arasında men- i müdahale ve geçit hakkı davasından bahsedilemeyeceğini, iş bu davanın da muarazanın giderilmesi davası olarak değerlendirilemeyeceğini, ilk derece mahkemesince davacıları geciktirmek suretiyle müvekkilinin kullandığı yerin azalacağının dava konusu yerde dava dışı kişilerinde hissesi ve fiili kullanması olduğunu, davanın bu kişilere de yöneltilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacıların ana yola çıkmasının engellenmesine ilişkin el atmanın önlenmesine istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir. Dosyada mevcut tapu kaydına göre davanın açıldığı tarihte davaya konu taşınmaza borçlu davalı da dahil olmak üzere tüm davalıların iştirak halinde malik bulundukları anlaşılmıştır.Ne var ki yargılama devam ederken davaya konu taşınmazın Altınekin Tapu Müdürlüğünün 07/09/2021 tarih ve 4701 yevmiye numaralı işlemiyle taşınmaz üzerindeki iştirak halindeki (elbirliğiyle/paysız) mülkiyet halinin müşterek (ferdi/paylı) mülkiyet haline dönüştürülmüş olduğu anlaşılmıştır....