Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun şikayeti takip dayanağı ilamda brüt alacağa hükmedildiği, bu alacağın net miktarlar üzerinden istenebileceği halde, bu lazimeye uyulmadan takip başlatıldığı yönünde ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nun 33,33/a maddelerinde düzenlenen imhal, itfa ve zamanaşımı itirazı değildir. Bu durumda şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bir kısım suçların re'sen takibi öngörülmüş ise de, diğer bir kısım suçların takibi şikayet koşuluna bağlanmış, bu husus suç tanımının yer aldığı maddelerde, "Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur", "alacaklının şikayeti üzerine", "ilgilinin şikayeti üzerine", "zarar gören alacaklının şikayeti üzerine" ibareleriyle açıkça belirtilmiştir....

      Haciz davetiyesinin PTT barkod sorgulamasına göre davacıya 02/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin 08/04/2019 olduğu, dava dilekçesinde davacının taşınmazına konulan hacizle ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti İİK 82/12. Maddesi gereğince meskeniyet şikayeti olarak değerlendirildiğinden mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı için istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının meskeniyet şikayeti yönünden deliller toplanılarak hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 27....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar alacaklının müteselsil borçlulardan yalnızca birine takip yapması mümkün ise de; her iki müteselsil borçluya ayrı ayrı takip yapılması halinde mükerrer tahsil söz konusu olabileceği ve infazda sorun olabileceği, öte yandan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2014/5221 Esas, 2015/5534 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere alacaklının aynı ilama dayanarak tek takiple birden fazla borçluya karşı takip yapma olanağı varken hukuki yararı bulunmamasına rağmen ayrı takip başlatmasının Medeni Kanunun 2 nci maddesine aykırılık teşkil edeceği gibi aynı ilamdan dolayı birden fazla icra vekalet ücreti tahsil edeceğinden sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İstanbul ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2021/9995 E. sayılı takip dosyasından yürütülen takibin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        İcra Müdürlüğünün 2021/905 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin iptalini istediği, her ne kadar şikayetçi taraf davalının İİK 270.maddesi gereğince hapis hakkı uygulayarak rehinin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlattıktan sonra İİK 147/2 maddeye aykırı şekilde rehinli takipten vazgeçmeksizin yeni takip başlatmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de davalı takip alacaklısı tarafın rehinin paraya çevrilmesi yoluyla başlatmış olduğu şikayete konu ilk takipten vazgeçtiğine dair herhangi bir beyanının bulunmadığı, bu nedenle şikayetin konusunun mükerrer takip şikayeti niteliğinde olduğu ve ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ilk başlatılan takibin iptali istenemeyeceğinden ayrıca cevap dilekçesi veren davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ileri süreülen zamanaşımı şikayeti İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebir ve 6762 Sayılı TTK.'nun 726. maddesinde çek için düzenlenen zamanaşımı süresi altı ay iken, 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanun'un 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Ancak takibe konu 30.04.2009 keşide tarihli çek 6273 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, anılan çeke altı aylık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Somut olayda mahkemece; zamanaşımı itirazının İİK.nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilmesi sırasında, takibin kesinleşmesinden sonra 10.01.2012- 30.10.2012 tarihleri arasında zamanaşımını kesen takip işlemi yapılmadığından zamanaşımının gerçekleştiği belirtilmiş ise de; 24.05.2012 tarihinde borçlu adresinde haciz işlemi yapıldığı belirlenmiş olup, bu işlem zamanaşımını keser....

          İcra Müdürlüğünün 2018/600 esas sayılı icra takip dosyasında kendisi adına kayıtlı 2018 ada 5 parsel, 211 ara 6 parsel sayılı taşınmazlar ile 34 XX 753 plaka sayılı traktöre ve 34 XX 973 plaka sayılı traktöre haciz konulduğunu, toplam borcun 77.639,11 TL olduğu, bu nedenle taşkın haciz mevcut olduğundan 34 XX 753 plaka sayılı traktör üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili 07.01.2020 tarihli davanın aydınlatılması kapsamında vermiş olduğu dilekçede ise, haczedilen traktörün tarımsal araç olması nedeniyle şikayetlerinin haczedilemezlik şikayeti ve terditli taşkın haciz şikayeti olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece haczedilemezlik şikayetinin yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra yapıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı, dava dilekçesi ve davacı vekilinin 07.01.2020 tarihli dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde davanın taşkın haciz nedeniyle haczin kaldırılması istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır....

          verildiği görülmüştür. 30.12.2013 tarihli ve 28867 Sayılı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren Harçlar Kanunu Genel Tebliğinin icra harçları kısmının 3. maddesinin e) fıkrasında, takip talebi bulunmayan alacaklılara, İcra ve İflas Kanunu'nun 125. maddesinin 3. fıkrası gereğince ödenen paralardan %2,27 oranında harç alınacağı belirtilmiştir....

            HD’nin 27.12.2011 tarih 2011/12172-31359 E-K sayılı ilamı ile bozmaya sevk edildiği, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda faiz alacağına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek mükerrer faiz talebinin iptaline, takip dosyasında belirtilen 8.085,00 TL diğer faiz alacağının davacı tarafça ödenmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, hükmün alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Borçlu-şikayetçi vekili, Mahkemesi'nce 14.02.2013 tarihinde dosyasına havale edilen dilekçesiyle; Yargıtay kararında belirtilen karar tarihi ile ödeme tarihi arasındaki dönem için oluşacak faiz miktarının alacaklı tarafından 8.085,00 TL olarak bildirildiğini, bu miktara itirazları olmadığından bu yöndeki itirazlarından vazgeçtiklerini, sadece faize faiz istenmiş olması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

              mahkemesine 24/11/2021 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti yasal süresinde değildir."...

              UYAP Entegrasyonu