DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılmış imzaya ve aynı alacağa dayalı olarak alacaklı tarafından başka bir takip yapıldığı iddiasına dayalı mükerrer takip şikayetine ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesinde 19/04/2019 tarihinde 2019/174 Esasına kayden açılmış, Mahkemece 26/09/2019 tarihli duruşmada usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihinin 16/04/2019 olarak düzeltilmesine, davacının imzaya ve borca itirazlarının tefrik edilerek yeni esasa kaydına karar verildiği, tefrik edilen davanın 2019/491 Esasına kaydedildiği, tensip zaptı hazırlanarak davacı vekiline önceki tensip tutanağı da eklenmek suretiyle duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, davacı asile imza örneklerinin alınacağını bildirir ihtaratlı davetiye çıkarılmadığı, davacı vekilinin 19/12/2019 tarihinde yapılacak duruşmaya belgesini de ekleyerek mazeret dilekçesi sunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı asilin imza örneklerini vermek üzere duruşmaya...
İcra Müdürlüğü'nün 2017/9216 Esas sayılı takip dosyasının ilgili icra müdürlüğünden gönderilmesini istediği ancak müzekkere cevabının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmış olup ilk başlatılan takip dosyasında tahsili mümkün olan alacağın, makul bir neden olmaksızın yeni bir takip ile istenip istenmediğinin tespit edilmeden borçlunun mükerrer takip iddiasının süre aşımı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece ilk başlatılan takip dosyasının istenerek inceleme yapılması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile,İstanbul Anadolu 7....
İş Mahkemesi tarafından verilen ilamın ilamlı icra takibine konu edildiğini ancak takip sırasında istinaf mahkemesi tarafından söz konusu ilamın kaldırıldığını, akabinde davalı alacaklı tarafından Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/10335 Esas sayılı dosyası üzerinden aynı ilama dayalı olarak mükerrer icra takibi başlatıldığını, aynı ilamdan kaynaklı olarak ilk takip henüz derdest iken ikinci kez takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle ikinci takibin iptaline karar verilmesi istemi ile iş bu davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile ikinci takip olan Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/10335 Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/1356 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, bu dosyanın akıbetinin araştırılması gerektiği ve borçlunun ipotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayeti yönünde hiçbir değerlendirme yapılmadığı gerekçeleri ile kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/602 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine ikinci takibe başlanıldığı, ilk başlatılan takip dosyasında takibi mümkün olan alacağın, makul bir neden olmaksızın yeni bir takip ile istendiği, mahkemece borçlunun mükerrer takip iddiası incelenmeksizin dosyanın şikayet tarihinden sonra infazen kapatıldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece; dayanak ilamlarda yer alan alacak kalemleri, borçlu sayıları, ilk takip dosyasında yapılan ödemeler ile bu takip dosyasının infaz edilip edilmediği, ikinci takibin bakiye alacak kalemleri için yapılıp yapılmadığı hususlarının tespit edilerek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
(Eski numara: 2012/8182 E.) takibinin mükerrer olduğunu belirterek takibin iptaline, ayrıca icra emrine dayanak ilamın eklenmediğini, icra emrindeki alacak kalemlerinin mahkeme kararındaki hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğunun belli olmadığını, bu nedenle icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine icra emrindeki faizin fahiş olduğunu belirterek, icra emrinin iptali ile faiz hesabının denetlenmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının mükerrer olmayan bütün takipler hakkında mükerrerlik iddiası ileri sürüp takiplerin iptalini istemesinin hukuka aykırı olduğunu, mükerrer olduğu iddia edilen diğer icra takiplerinde mutlaka “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ifadesi bulunduğunu, davacının kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmakta ve mükerrer olmayan bir takip hakkında mükerrerlik iddiası ileri sürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, ilk takipten geçerli bir feragat bulunmadığından ikinci takibin mükerrer olduğu belirlenerek taleple bağlı kalınarak şikayet kabul edilip her iki icra dosyasındaki haciz işlemlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 20.01.2015 şikayet tarihi itibarı ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/20192 Esas No'lu dosyası ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/1091 Esas No'lu dosyadalarındaki takiplerin kesinleşmediği ve ihtiyati haciz aşamasında oldukları, her iki takibin genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi olduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda özetlenen nitelikteki borçlu vekilinin şikayeti, ihtiyati haciz kararının mükerrer infaz edilerek hacizler konduğuna yönelik olup, takibin mükerrerliğine dair açıkça bir iddiası da yoktur....
İlk takipten feragat edilmeksizin, aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde ikinci takip mükerrer olur. Bu durumda mükerrerlik iddiasına konu edilecek olan icra dosyası ilk takip dosyası olmayıp ikinci takip dosyasıdır. Davacının iddiası, ilk takibin mükerrerlik nedeniyle hükümsüz kaldığına ilişkin olup, mükerrerlik iddiası niteliği itibarıyla şikayet olduğundan çözüm yeri icra mahkemesidir. İcra müdürlüğünün borçlunun mükerrerlik şikayetini kabul etmesi mümkün değildir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu yöndeki kararı ve dolayısıyla ilk derece mahkemesinin bu yöndeki şikayetin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygundur. İİK'nın 106- 110. maddesi kapsamında haczin kaldırılması istemi yönünden yapılan incelemede; İcra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır....
(yenilemeden önce 2009/6237 E. ) sayılı icra takibinde asıl alacak yönünden takip tarihine kadar işlemiş olan faiz tutarı ile takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının eksik talep edilmesinden kaynaklanan toplam alacağın talep edildiği şerhinin yazıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibine konu kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin ilam takip tarihinden önce kesinleştiğine göre alacaklı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre bakiye faiz alacağını ancak yeni bir takiple isteyebilir. Yukarıda açıklanan kural gereğince, alacaklı açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere ilama dayalı eksik kalan asıl ve faiz alacağını ayrı bir takip yaparak talep edebileceğinden, alacaklının ayrı bir takip yapmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından mükerrer takip değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık mükerrer takip olduğu iddiası ile takibin iptali talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 62/1.maddesi, 3. Değerlendirme Borçlu hakkında başlatılan icra takibinin devamı sırasında, aynı alacağa dayalı olarak aynı borçlu hakkında yeni bir takip başlatılmasının usulsüz olduğuna dair iddia, takip hukukunda mükerrerlik şeklinde nitelendirilmiş olup, medeni usul hukukundaki karşılığı ise derdestliktir. 1086 sayılı HUMK’nın 187/1-4 ve 194. maddelerindeki düzenlemede derdestlik, ilk itiraz olarak nitelendirilmiş iken, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesi ile 114/1-ı maddesinde yapılan düzenleme ile derdestlik, dava şartı haline getirilmiştir. Dava şartının takip hukukundaki karşılığı ise takip şartıdır....