WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mersin 8.İcra Dairesinin 2016/4881 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi olduğu, takip borçlularının T5 ve Ramazan Özdemir olduğu şikayetçi T1 satış ilanının ilgili sıfatıyla 11/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayet dilekçesinin mahkemeye 06/09/2018 tarihinde verildiği görülmüştür. Şikayetçinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar(Yarg. 34 XX 330/6563 2020/1979). Somut olayda, şikayetçinin haczedilmezlik şikayetini yasal süresi içerisinde yapmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken başka gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Giresun İcra Müdürlüğü’nün 2018/30198 esas sayılı dosyasında hakkında takip başlatıldığını, işlemsiz kalan dosyanın üç kez yenilendiğini, HMK'nun 150/6 , 320/4 maddeleri dikkate alındığında takipsiz kalan ve işlemden kaldırılan dosyanın yenileme işleminin bir kez yapılabileceğini beyan ederek Giresun İcra Müdürlüğü’nün 2018/30198 esas sayılı dosyasının işlemden kaldırılmasına ve takibin yok sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Her ne kadar, her takip talebi ile zamanaşımı kesilip yeniden 10 yıllık zamanaşımı süresi başlar ise de, takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan takip dosyasının her zaman yenilenmesi mümkün iken, alacaklı tarafından dayanağı ilam aynı olan mükerrer takip başlatılması zamanaşımını kesmez (Yargıtay 12....

İcra Dairesinin 2019/18417 esas sayılı takip dosyasında senetlerin aynı olduğu görülmüş ise de, vade tarihlerine göre takibe girişilmesinde engel bulunmadığından lehdar davalı alacaklı tarafından usul ve esasa yönelik takip başlatıldığı ve bu halde senetlerin mükerrer olarak takibe konulmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin ianılan hususa yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir. Öte yandan teminat senedi itirazında dayanak bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı bir belge ile ispatlanması zorunludur. (HGK.'nun 14/03/2001 Tarih ve 2001/12- 233 sayılı - yine HGK.'nun 20/06/2001 Tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararları)....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile takibin kesinleşmesinden sonraki dönem zamanaşımı itirazına ilişkindir. İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2019/33418(eski 2013/17141) Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlu aleyhine 3.797,62 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, 13/01/2020 tarihli kapak hesabına göre dosya borcunun 15.171,84 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından davacının tüm taleplerinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak, takip dosyası ve dava dosyasının UYAP sisteminde kayıtlı haliyle anılan şikayetlerin değerlendirilmesi için gerekli verileri içermediği, mahkeme kararının gerekçesinde yer alan PTT sorguları ile yazışmaların dosya kapsamında yer almadığı, bu şekilde denetimin gerçekleştirilemediği anlaşılmaktadır....

Şikayete konu takip, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, takip şekline göre borcun konusu rehinli traktör olduğundan, rehin alacağı bizatihi menkul mal olan traktörün kendisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Ayrıca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz safhası bulunmadığından borçlunun rehinli takipte haczedilmezlik iddiası da dinlenemez. O halde, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...dosyaya takip dayanağı teminat mektubu ve tazmin talebi örneğinin sunulduğu ancak borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatında "Örnek 7 ödeme emri tebligatının bulunduğunun" şerh olarak düşüldüğü, ödeme emri zarfı içerisinde dayanak belgelerin bulunduğuna dair herhangi bir ibare olmadığı anlaşıldığından İİK 61. maddesi uyarınca ödeme emri tebligat işleminin iptaline karar vermek gerekmiş, davacı tarafından mükerrer takip yapıldığı iddia edilmiş ise de kural olarak, alacaklı açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere alacağını ayrı bir takip yaparak talep edebileceğinden, somut olayda da takip talebi ve ödeme emrine tahsilde tekerrür olmaması kaydının şerh düşüldüğü gözetildiğinde, mükerrer takip yapıldığını söyleyebilme olanağının bulunmadığı, bu sebeple davacının bu iddiasının yersiz olduğu, yine davacı tarafından borcun zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de...

İcra Hukuk Mahkemesince, somut olayda takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, haciz aşaması söz konusu olmadığı, taşınmazın bulunduğu yer icra müdürlüğünce taşınmazın haczedilmesine ilişkin bir talimat bulunmayıp, doğrudan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünce işlemler yapıldığı, bu nedenle, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri kararı alan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması söz konusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, ... İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin ......

    Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir....

      Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 03/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde belirttiği üzere, aynı icra takip dosyasına ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/83 E. sayılı dosyasında 04/12/2013 tarihinde imzaya itiraz ettiği, dolayısıyla en geç 04/12/2013 tarihinde takipten ve tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçlunun 24/11/2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile imza ve borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....

          UYAP Entegrasyonu