Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mdnün 2019/43045 esas sayılı dosyasında ilamlı takip başlatıldığını, söz konusu takibin mükerrer olduğunu, daha önce İstanbul 21. İcra Müdürlüğü'nün 2019/20590 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, bu nedenle mükerrer takibin iptali gerektiğini, ayrıca İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 28. maddesine göre alacaklı tarafın alacağını tahsil etmek için öncelikle idareye yazılı şekilde başvurması gerektiğini, 30 gün içinde ödeme olmaması halinde takip başlatabileceğini, davalı tarafın idareye başvurmadan doğrudan takip başlattığını söyleyerek takibin iptalini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mükerrer takip iddialarının doğru olmadığını, müvekkil lehine İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2018/850 esas sayılı dosyasında tazminat , vekalet ücreti ve ferilerine hükmedildiğini, faiz taleplerinin reddedildiğini, bu kararın İstanbul 21....

Şikayete konu takip, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, takip şekline göre borcun konusu rehinli traktör olduğundan, rehin alacağı bizatihi menkul mal olan traktörün kendisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Ayrıca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz safhası bulunmadığından borçlunun rehinli takipte haczedilmezlik iddiası da dinlenemez. O halde, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile takibin kesinleşmesinden sonraki dönem zamanaşımı itirazına ilişkindir. İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2019/33418(eski 2013/17141) Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlu aleyhine 3.797,62 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, 13/01/2020 tarihli kapak hesabına göre dosya borcunun 15.171,84 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından davacının tüm taleplerinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak, takip dosyası ve dava dosyasının UYAP sisteminde kayıtlı haliyle anılan şikayetlerin değerlendirilmesi için gerekli verileri içermediği, mahkeme kararının gerekçesinde yer alan PTT sorguları ile yazışmaların dosya kapsamında yer almadığı, bu şekilde denetimin gerçekleştirilemediği anlaşılmaktadır....

hesaplandığı, bu durumda toplam borcun davaya konu takipte talep olunan 2.500.000,00 TL'nin oldukça üzerinde olduğu ve takipte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ibaresi yer aldığından kefiller için ayrıca bir takip yapılmadığı, mükerrer takip yapıldığına dair davacı tarafça sunulmuş bir delilin de bulunmadığı, yapılmışsa bile bu şartlarda mükerrer takip olmayacağı anlaşıldığından davacılar T1 Ltd....

İcra Hukuk Mahkemesince, somut olayda takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, haciz aşaması söz konusu olmadığı, taşınmazın bulunduğu yer icra müdürlüğünce taşınmazın haczedilmesine ilişkin bir talimat bulunmayıp, doğrudan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünce işlemler yapıldığı, bu nedenle, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri kararı alan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması söz konusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, ... İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin ......

    Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 03/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde belirttiği üzere, aynı icra takip dosyasına ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/83 E. sayılı dosyasında 04/12/2013 tarihinde imzaya itiraz ettiği, dolayısıyla en geç 04/12/2013 tarihinde takipten ve tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçlunun 24/11/2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile imza ve borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

      Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir....

        Mahkemece, borçlu vekilinin dayanak ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı şikayeti hakkında karar verilmekle yetinilmek gerekirken, talep konusu olmayan haczedilmezlik hususunda yapılan değerlendirme ile sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK'nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, taşınmazın borçlunun haline münasip evi olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu