Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının takip öncesi zamanaşımı şikayeti de gerekse de bononun tüketici işleminden kaynaklanması nedeniyle nama yazılı olması gerektiği yönündeki şikayeti yasal süresi içerisinde yapılmamıştır. Ödeme iddiası da aynı şekilde takip öncesi ödeme itirazı niteliğinde olduğundan (borca itiraz) süresinde yapılmamıştır.Faiz türüne yapılan itiraz da yasal süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayetinin öğrenmeden itibaren başlayan 7 günlük yasal süresi içerisinde yapıldığının kabulü halinde takip miktarı dikkate alındığında salt maaş haczi yapılması borcun ödenmesi için yeterli değildir. 34 XX 359 plakalı araca haciz uygulanması taşkın haciz yapılması sonucunu doğurmaz.Belirtilen nedenlerle davanın reddine dair hüküm kurulduğu " şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip konusu yapılan taşınmazın devrine ilişkin iki ayrı tasarrufun iptali kararının mevcut olduğunu, davalının mükerrer olarak takip başlattığını, tasarrufun iptali davalarının ayni bir dava olmayıp şahsi bir dava olduğunu, davayı kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruftan öncelikle alacağını alma hakkını verdiğini, aynı taşınmazın satışının iptali ile hükmedilen tazminat ile borçlunun taşınmazın değeri kadar birden fazla kez alacaklılara mükerrer borçlanmasının kanunun ruhuna ve koruma altına aldığı değerlere aykırı olduğunu, nitekim birden fazla alacaklı tarafından iptal davası açılıp kazanılmış olmasının, alacaklılar arasındaki hacze katılm sorununun İİK'nun 100. ve 268. maddeye çözümünün kanun ile düzenlendiğini, bu doğrultuda takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin bu yönden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, ayrıca hükümde vekalet...

Bilindiği üzere İİK 170/a maddesinin 3.fıkrası gereği senedin kambiyo vasfının bulunmaması yada alacaklının kambiyo hukuku gereği takip hakkına sahip olmaması halleri kamu düzenini ilgilendirmesi yönünden resen gözetilecektir. Bu bağlamda takip talebi ve ödeme emri incelemeye alınmıştır. Takip talebi incelendiğinde, alacaklı olarak davalı olarak gösterilen Servet ile Mass Ayakkabı San. Tic. Ltd. Şirketinin yazdığı ve şirketin adresininde gösterildiği görülmektedir. Takip talebi dava dilekçesine tekabül etmekle hazırlanması alacaklı tarafa ait ise de, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi icra müdürlüğünün görevidir. Nitekim somut olayda ödeme emrinde hem Servet'in hemde şirketin adının yazdığı açıktır. Ancak dayanak çeklerde Servet'in cirosu yoktur. Ciro şirkete ait olup takip hakkına da şirket sahiptir....

Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borçlu vekili, sair şikayeti yanında asıl kredi borçlusunun takipte yer almadığı gibi mükerrer takip yapıldığı iddiası ile takibin iptalini talep etmiş, mahkeme, takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğine göre şikayetçi borçlunun müteselsil kefil olduğunu, buna göre de şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

      Takip dayanağı 12.03.1974 tarih ve .... yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde bila faiz 150.000 TL alacak için kesin borç ipoteği tesis edildiği görülmüştür. İpotek bu hali ile kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup, ilam sayılan belgelerdendir. Bu nedenle icra takibinin ilam niteliğindeki akit tablosuna uygun yapılması zorunludur. Alacağın ve faizin fazla istendiğine ilişkin borçlunun iddiası ise ilama aykırılık nedenine dayalı İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca süreye de tabi değildir. Öte yandan ilama aykırı takip yapıldığı iddiası yukarıda da belirtildiği üzere İİK. nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, şikayeti inceleme görevi icra mahkemesine aittir. O halde mahkemece, borçlunun talep edilen alacağın ipotek akit tablosuna uygun olmadığına ilişkin şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm nedeniyle istemin reddine karar verilmiş ise de,.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, takip dayanağı ilamın taşınmazın aynına ilişkin olup kesinleşmeden icra edilemeyeceği, takibin mükerrer olduğu, ayrıca takip açılırken tahliye talebinde bulunulmadığı halde takip ve talep genişletilerek tahliye talep edildiği iddiaları ile şikayete ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2021/347 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı T4 vekilince davacı borçlu aleyhine Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/206 Esas, 2020/423 Karar sayılı 13/11/2020 tarihli ilamına dayalı olarak ilam ile hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama gideri alacaklarının tahsili ile tahliye talepli örnek 4- 5 icra emri ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır....

          Mükerrerlik şikayeti yönünden ise; Dairemizin kaldırma kararında da belirtildiği üzere mükerrerlik iddiası yönünden şikayetin süreye bağlı olmayıp İİK'nun 45. maddesinde rehin ile temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabii şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, kambiyo senetlerine özgü İİK'nun 167. madde hükmünün mahfuz olduğunun belirtildiği, bu kapsamda dava dilekçesinde belirtilen takip dosyaları incelendiğinde; Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2020/71 Esas sayılı takip dosyası ile bahse konu Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2020/965 Esas sayılı takip dosyasında borçluların bir kısmının aynı olduğu, iptali talep edilen Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/965 Esas sayılı takip dosyasında "Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2020/71 Esas sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" 2.000.000,00 TL miktarlı 19/09/20214 tanzim 2020 vade tarihli senede dayalı olarak 186.784,26...

          Davacı vekili tarafından tek dava dilekçesi ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz şikayetinin birlikte yapıldığı, mahkemece tensip kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek inceleme konusu esasa kaydının yapıldığı ve akabinde dosya üzerinden yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Koşulların oluşması halinde İİK'nın 79. ve 360. maddeleri, kanunun yetki ile ilgili istisnalarını oluşturmaktadır. İİK'nın 79/2. maddesinde; "haczolunacak mallar başka bir yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. Bu halde hacizle ilgili şikayetler, istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir..." hükmü yer almaktadır....

          UYAP Entegrasyonu