Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin, murisin davalı ...’ye devrinin sahte imza ile yapıldığı için geçersiz olduğu, bu nedenle kooperatif hissesinin elbirliği mülkiyeti altında olduğu, buna göre tek mirasçının devrinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile hisse devrinin iptaline ilişkin kararı Yargıtay 11. HD'nce bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında özetle; Davacılardan ... Kiraz, sahte imza ile düzenlendiği devir sözleşmesi ile murisin ölümünden önce 25.05.1999 tarihinden itibaren kooperatif üyesi olduğu, bu durumun gerek birlikte mirasçı oldukları diğer davacılar ve gerekse dava dışı kooperatifçe benimsendiği, bu davacının üyeliğinin 02.05.2002 tarihine kadar da bu şekilde devam ettiği, bu durumda davada iptali istenen devir öncesinde davacılardan ... Kiraz’ın artık tek başına kooperatif üyesi olduğunun kabulünün gerektiği belirtilerek dava dilekçesinde ileri sürülen diğer iptal nedenlerinin incelenmesi, tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

    Dava, limited şirket hisse devri sözleşmesine dayalı olarak açılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak limited şirket hisse devri işlemlerini düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi gereğince yapılması gereken işlemlerin geçerlilik şartı mahiyetinde olduğu göz önüne alındığında 15/01/2008 tarihli davacı ile davalı arasında yapılan hisse devrinin TTK 520'de öngörüldüğü gibi İmzaları noterce tasdik edilmiş yazılı sözleşme şeklinde yapılmadığı anlaşıldığından işbu devir sözleşmesi geçersiz olup geçersiz olan bu sözleşmeye bağlı yan edimlerin de talep edilemeyeceği açıktır. Davalının kendi edimini yerine getirdiğine ilişkin iddiası yönünden ise daha önce kendisinin açmış olduğu Trabzon 2....

      DAVA : Ticari Şirket Hisse Devrinin İptali/Hisse Bedelinin Tahsili DAVA TARİHİ : 17/08/2020 KARAR TARİHİ : 18/03/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Hisse Devrinin İptali/Hisse Bedelinin Tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin .....A.Ş nezdinde sahip olduğu her biri 1 TL değerinde olan 82.676.400 paya toplamda 82.676.400,00-TL'ye tekabül eden hisselerini davalı ...'na 11/11/2018 tarihinde devrettiğini ve hisse devrinin yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek pay defterine işlendiğini, devir tarihi itibariyle muaccel olan hisse devri bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, bu nedenlerle davalının sahip olduğu hisselerin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ........

        a hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ancak şirket tarafından müvekkili aleyhine ...kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/213 esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, müvekkilinin de bu davaya karşılık olarak kâr payı alacağı davası açtığını, bu davada müvekkilinin hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini ileri sürerek, 08/04/2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı ile müvekkili ...'ın S.E.A. Petrol Ltd. Şti.'nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini ...'...

          Oysa, anonim şirket hisse senetlerinin “taşınır mal” hükmünde olduğu, senede bağlanmamış pay senetlerinin devrinin ise “alacağın devre (temliki)” hükümlerine tabi olduğu, TBK’nın 184 ücnü maddesi uyarınca alacağın devrinin “adi yazılı şekle” tabi olduğu izahtan varestedir. Nitekim az önce zikrolunan hisse devir sözleşmesi vasıtasıyla “yazılılık koşulu” gerçekleşmiştir. Açıkça zikredilmese de her sözleşmenin bir taahhüt ve tasarruf safhası bulunmaktadır....

            Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile vekaleten yapılan işlemin iptali istemine ilişkin olduğu tespitinde bulunularak hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Davacının talebi vekaleten yapılan hisse devrinin de iptaline yöneliktir. İncelenen dosyada, karar defterinde söz konusu hisselerin daha sonradan da bir kaç kez el değiştirdiği, davalının vekaleten hisseleri sattığı ilk hisse sahibi ve sonradan yapılan satışla hisse sahibi olan şahıslar ile şuanda hisseye sahip olan şahsın dosyada taraf olmadığı anlaşılmıştır. Karar defterine göre vekaleten yapılan hisse devrinden sonra aynı hisselerin el değiştirdiği anlaşıldığından davada taraf olmayan kişiye ait hisse devrinin iptalinin yapılması savunma hakkının kullanılmasını engellemiştir....

            Dava, noterde düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmesi uyarınca şirket hisse devir ve müdür atama kararının tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların verilen kesin süreye rağmen devrin şirket pay defterine işlendiğine ilişkin belgeleri ibraz etmediği, mülga TTK’nın 520. maddesi uyarınca, şirket pay defterine işlenmeyen hisse devrinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin, şirket pay defterine işlenmeyen hisse devrinin geçerli bir devir olarak kabul edilemeyeceği şeklindeki gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

              ya yöneltilemeyeceği, davacı tarafından bozma ilamı kapsamında hisse devir sözleşmesinin tarafı olan diğer ortak aleyhine dava açılmadığı gerekçesi ile hisse devir sözleşmesinin iptaline yönelik talebin pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Asıl dava, davacının davalı şirkette ortak olmadığının tespiti, şirket ortaklığının iptali, şirkette davacının adına alınan kararların iptali; birleşen dava ise asıl davadaki taleplere ek olarak hisse devrine ilişkin sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada verilen karar, Dairemizin 2013/3204 Esas, 2013/19938 Karar sayılı kararı ile ''Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak düzenlenen hisse devri sözleşmesinin iptali, davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ve davacı adı ile alınan şirket kararlarının iptali istemine ilişkin olup, sahte vekaletnamede vekil tayin edilen davalı ile işlemin gerçekleştirildiği noter aleyhine görülerek sonuçlandırılmıştır....

                nun 280/1 maddesi gereğince iptali ile davacıya Konya 3....

                Somut olayda; taraflar arasındaki hukuki ilişki, limited şirketi hisselerinin devrinden kaynaklanmakta olup, limited şirketlerde hisse devrinin koşulları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda ayrıntısıyla düzenlenmiştir. TTK'nın 595. maddesine dayalı limited şirketin hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin bu davanın TTK'nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu anlaşılmakla Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2- Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen Konya 2....

                UYAP Entegrasyonu