Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, hisse devri için vekaletnamede özel yetki bulunmasına gerek olmadığını, vekaletnamede alacağın temliki için davalı ...'nın yetkilendirildiğini, hisse devrinin de alacağın temliki niteliğinde olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, hisse devrinin 1998 yılında yapıldığını, kooperatifin 2004 yılında tasfiye edildiğini, davanın ise 2007 yılında açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davanın ... yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, hisse devri için özel yetki verilmesine gerek olmadığını, vekaletname ile alacağın temliki yetkisinin verildiğini, hisse devrinin de alacağın temliki niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davacının kooperatif hissesini davalı ...'nın yönlendirmesiyle, davacı ile görüşmeden ve onun bilgisi dışında devraldığını ve daha sonra başkasına devrettiğini, bu hisse devri için bedel ödemediğini ve kimseden para almadığını, bu işlemleri...'...

    Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; yapılan devrin tarafların serbest iradeleri ile gerçekleştiğini, davacı, muvazaaya dayanmışsa da marka sahibi satıcı ile yeni marka sahibi alıcının arasındaki işlemin danışıklı olduğunu ortaya koyan açık kanıtları sunamadığı, dayandığı takip dosyalarının ise iddialarını muvazaa bakımından kanıtlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davalılar arasındaki marka devrinin muvazaalı olarak, alacaklılardan mal kaçırma ve alacaklıları zarara uğratma kastı ile yapıldığı iddiasına dayalı marka devrinin iptali istemine ilişkin olup, 818 Sayılı Borçlar Kanununun 18. ve İcra İflas Kanunun 278. ve devamı maddeleri hükümlerine dayalı olarak açılmıştır....

        nın, hisselerini satıp devretmesinin yasal haklarından olduğu, İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının davacısının borçlu ... olamayacağı, ancak bu davada davacının genel hükümlere göre bedelsizliğe dayalı muvazaa iddiasına dayandığı, ödenen hisse bedelinin dava dışı şirket ve davacıya iade edilemeyeceği, ayrıca davalının eylemi nedeniyle davacının borç yükünün arttığı iddiasının muvazaa davası olarak dinlenemeyeceği, devir işlemine o tarihteki YK tarafından onay verilmesinin gerektiği, bu onay verilmediği taktirde hisse malikinin değişmeyeceği, ayrıca yapılan devirler için pay sahiplerinin ön alım hakkının bulunduğu hususunun düzenlendiği, devir için YK tarafından onay verilmesinin geçerlilik kuralı olarak öngörüldüğü, ilk devir alan ... ve ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan ....05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca sözleşmeye konu dairelerden .... kat kuzey-güney-doğu cepheli ... numaralı dairenin %50 hissesinin davacı yükleniciye ait olacağının kararlaştırılmasına rağmen arsa sahibi davalı tarafından tapuda hisse devrinin yapılmadığını ileri sürerek, dairenin %50 hissesinin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir....

            a tapu devrinin yapılacağı, tapu çıkana kadar kooperatif hissesinin borçsuz şekilde devredileceğinin kararlaştırıldığı, İstanbul ... Noterliğinin 29.06.2009 tarih ve ... yevmiye nolu kooperatif hisse devir sözleşmesi gereğince de ... tarafından ...'a kooperatif hissesinin devrinin yapıldığı görülmektedir. Buna göre, taraflar arasın sözleşmenin varlığı ile hisse devir sözleşmesi konusunda ihtilaf bulunmamaktadır....

              sistematik olarak hedeflediğini, davacının bu yolla haksız kazanç elde etmek istediğini, davacının hisse devrine onay verdiğini, dolayısıyla bu hisse devrinden başından itibaren haberi olduğunu, ilgili davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının hisse devrini öğrendiği tarihten itibaren iki yıl, genel kurulda öğrendiği tarihten itibaren --------- sürenin son gününde bu davanın açıldığını ve kanunu bilmemenin mazeret sayılmayacağını vurgulayarak davacının iyiniyetli olduğunun kabulünün de mümkün olmadığını, davacının hisse devrinden haberi olduğunu ve hisse devrine sözlü olarak onay verdiğini, hisse devrinin usulüne uygun olarak yapıldığına dair ------------- da kendi lehlerine olduğunu ve açılmış olan davanın dava şartı yokluğu, süresinde açılmaması ve haksız mesnetsiz olması sebebiyle, reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, gayrimenkul hissesi devri bedeline ilişkin faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev itirazı nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı banka tarafından İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkin dava dilekçesinde, dava konusu hisse senetlerinin devrinin engellenmesi için İİK'nun 281/2, maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. Mahkemece 17.10.2014 tarihli tensiple bu talebini red etmiş Ancak Dairemizin 2016/6837 Esasında kayıtlı olan aynı dosya ile igili dosya kapsamından davacının bu talebinin 08.01.2015 tarihinde kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmaktıdır....

                    Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

                      UYAP Entegrasyonu