Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a devretmesi hususunda protokol yapıldığını, hisse devrinin geçici süre ile yapılmadığını veya belirli olayların gerçekleşmesine kadar yapılmış olmadığını, hisse devrinin kesin ve nihai olduğunu, sözkonusu protokolün iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olmadığını, davalıya yüklenilen herhangi bir edim olmadığını, davacının protokol gereği üçüncü kişilere icra takibi yapmış ise de; aldığı tahsilatların hiçbirisinin müvekkillerine yansıtmadığını, davacının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında yargılanarak ceza aldığını ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen davada alacak, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.04.2014 gün ve 2014/515 Esas, 2014/3001 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif hisse devrinin iptali; karşı dava alacak, birleştirilen dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir. Mahkemece, davacı ...'nın ... Noterliği'nce düzenlenen 28.04.2003 tarihli vekaletname tarihinde ve kooperatif hissesinin devrine ilişkin 30.04.2003 tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı, 28.05.2007 tarihli ... ile tespit edildiği, bu nedenle...'...

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit istemli asıl davanın, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemli ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/231 E., sayılı ve aynı mahkemenin 2005/309 E. sayılı gabine dayalı tapu iptali ve tescil istemine dayalı birleşen davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, muvazaaya ilişkin birleşen davanın kabulüne, gabine ilişkin birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar birleşen davalarda davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        A.Ş. olan şirketteki davalı hisselerinin davacının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine ve murisin ölüm gününden itibaren fazla ve sair haklarının saklı kalmak üzere 10.000 TL ecri misil tazminatının en yüksek ticari faiziyle ödenmesine kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, limited şirket hisse devrinin yasal şartlara uygun yapıldığı, tarafların şirketin nevi değiştirdiği 2009 yılına kadar Ltd. Şti. ortağı, nevi değiştirdikten sonra A.Ş. ortağı olarak olağan genel kurul toplantılarına katıldıkları, yaklaşık 20 yıldır toplantı tutanaklarında isimlerinin yanında hisse miktarları da yazılı iken tutanaklara imza attıkları, davacının hisse miktarını yeni öğrendiğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işbu davayı açmasının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2021/636 Esas KARAR NO : 2022/1003 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : İFLAS İDARE MEMURLARI: 1- 2- 3- VEKİLİ : DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ : 19/08/2021 KARAR TARİHİ: 01/11/2022 K. YAZIM TARİHİ: 25/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin kooperatif ortağı olan ...'tan ortaklığı ile özgülenen daireleri satın alarak davalı yana 18/12/2018 tarihinde başvurduğunu, kooperalif yönetim kurulunun 20/12/2017 günlü kararı ile (Ankara ... Noterliği'nin 04012018 gün ve ... yevmiye ile tasdikli) önceden kooaperatif ortağı ...'ın ......

            Dava muvazaa nedeni ile hisse devrinin iptali ile adlarına tescili, dağıtılan kar paylarının tahsili et malvarlığından çıkarılan malların parasal değerlerinin şirkete ödenmesi talebidir. Buna göre, hisse devri iptali ile şirket yöneticisinin sorumluluğu davası bir arada açılmıştır. Her iki dava birbirinden bağımsız dava olup, mevcut davada dava yığılması vardır. Davacıların, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri için iddialarını yaklaşık ispata yeter derecede delil sunmaları gerekir. Mevcut davada gerek muvazaalı işlem ve gerekse sorumluluk davası yönünden yaklaşık ispat için herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince verilen red kararı yerinde olduğundan, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

              Mahkemece, davalı Kurumun, davacının ortağı olduğu limited şirketin ... ayları arası prim borçlarından dolayı, davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerinden hisse devir tarihinden sonraki dönem bakımından sorumlu olmadığı, önceki dönem bakımından sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, davacının, limited şirket ortağı olarak sorumluluğunun belirlenmesinde; hisse devrinin 3.kişi konumundaki davalı Kurum bakımından hüküm ifade edebilmesi için, Ticaret Siciline tescil ile, Türk Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesi yasa gereği olup, dosya içeriğinden, işbu hisse devrinin Ticaret Sicilinde tescil ve ilanı koşulunun davadan sonra 13.7.2010 tarihinde yerine getirildiğinin anlaşılması karşısında; davacının, ödeme emirlerine konu prim borcu ve ferilerinden 6183 sayılı Yasanın 35/1 maddesinde öngörülen biçimde sermaye hissesi oranında doğrudan doğruya sorumlu olduğunun ve düşünülmemesi isabetsizdir....

                Davacılar, mirasbırakanları ...’un, ... parsel sayılı taşınmazının tamamı ile ... parsel sayılı taşınmazdaki 6551/46251 payını davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, ayrıca ortağı olduğu şirketteki 11,25 hissesini davalı annesi ...’ye devrettiğini, anılan taşınmaz temliklerinin ve şirket hisse devrinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının ve şirket hisse devrinin iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davaya konu taşınmaz temliklerinin ve şirket hisse devrinin bedelleri ödenmek suretiyle gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, taşınmazların ve şirket hisse devrinin muvazaalı olarak yapıldığının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, ......

                  a hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ancak şirket tarafından müvekkili aleyhine Bursa kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/213 E. sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, müvekkilinin de bu davaya karşılık olarak kâr payı alacağı davası açtığını, bu davada müvekkilinin hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini ileri sürerek 08.04.2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili ...'ın S.E.A. Petrol Ltd. Şti.'nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini ...'...

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davanın konusu limited şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, davacı ile davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, ehliyetsizlik nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği, bu anlamda dava şirket hisse devrinin iptali ile şirket hisselerinin geri verilmesine ilişkin olup Limited şirket hisse devri 6102 sayılı Yasa'nın 2. kitabında yer alan şirketler hukukundan kaynaklandığından mutlak ticari davalardan olduğu dır. (Yargıtay 11....

                    UYAP Entegrasyonu