Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu tasarrufun hisse devir sözleşmesi olduğu, 18/02/2016 keşide tarihli bonoya dayalı takip yapıldığı, 13 adet hisse devrinin devirlerinin bono keşide tarihinden önce 20/04/2015 tarihinde 1 adet hisse devrinin ise bono keşide tarihinden sonra 13/04/2016 tarihinde devredildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilip Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmişse de varılan sonuç doğru görülmemiştir. Somut olayda davacı, dava konusu alacağın dayanağı olan bononun, dava konusu hisse devirlerinden önceki tarihte başlamış ticari ilişkiden kaynaklı olduğunu beyan etmiş ve dosyaya dava konusu icra takibinin dayanağı olan bonodan ve dava konusu tasarruf tarihlerinden daha önce düzenlendiği anlaşılan, 06/02/2015 düzenleme tarihli bonolar ibraz etmiştir....

    Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

      Davacının limited şirket hisse devir sözleşmesinin iptaline ilişkin isteminin zaman aşımı yönünden, hisse devrinin onaylanmasına dair genel kurul kararının iptaline ilişkin isteminin ise pasif husumet yönünden olmak üzere davanın reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/242 ESAS - 2021/110 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kahvecioğlu Plastik Sanayii Ve İthalat-İhracat Pazarlama Ltd. Şti nezdindeki davalı adına kayıtlı şirket hisselerinin devrinin iptali ile müvekkil mirasçının miras payı oranında tescil edilmesine, Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören Konya Çimento Sanayii A.Ş. nezdinde davalı adına kayıtlı şirket hisselerinin devrinin iptali ile müvekkil mirasçının miras payı oranında tescil edilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/03/2016 tarih ve 2016/152-2016/155 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, taraflar arasında akdedilen 25/11/2015 tarihli pay devrini konu alan hisse devir sözleşmesinin 26/01/2016 tarihinde feshedildiğini, hisse bedeline mahsuben devredilen ... ili ... İlçesinde bulunan gayrimenkulün, hisse devrinin feshi ve sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve davalı tarafından müvekkiline devir borcunun yerine getirilmediğini ileri sürerek ... ili, ... İlçesinde bulunan gayrimenkulün tapusunun iptali ile müvekkili ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketteki payını noter huzurunda düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'e devrettiği, hisse devrinin şirkete bildirilmiş olmasına rağmen şirket pay defterine kaydının yapılmadığı gerekçesiyle, hisse devir işleminin davalı şirketin pay defterine kaydı ve ilgili ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, 6762 sayılı Yasa'nın 520. maddesine dayalı olarak varlığı ileri sürülen limited şirket pay devrinin şirket pay defterine işlenmesi ve ticaret sicilinde ilan edilmesi istemlerine ilişkindir. 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 2. maddesinin a ve b bentleri uyarınca 6762 sayılı Yasa zamanında gerçekleşmiş olaylar bakımından bu olay ve ve fiiller hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse o kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği açıktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, kooperatif hissesini 03.03.2005 tarihli sözleşme ile dava dışı...'dan devir aldığını, kooperatifin...'ın 08.02.2005 tarihinde kooperatife başvurarak hissesini ...'a devrettiğini savunduğunu,...'dan kooperatifin savunduğu şekilde bir hisse devri ve başvuru yapmadığını öğrendiklerini ileri sürerek,... tarafından davalı ...'a yapılan hisse devrinin ve kooperatif kaydının iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğine kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Dava, 05.09.2009 tarihli hisse devri protokolüne dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptal istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının davaya cevap vermediği, davacıya ödeme yaptığına dair herhangi bir delil de sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamında bulunan belgelere göre davalının, davacı tarafından gönderilen 06.01.2010 tarihli ihtarnamesine 12.01.2010 tarihli ihtarname ile cevap vererek protokolün 4. maddesi gereği yerine getirildiği takdirde hisse devrinin yapılacağını bildirdiği, yine dosyaya 21.03.2016 tarihli bir dilekçe sunarak davacının protokol gereği üstlendiği edimleri yerine getirmediğini savunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davalının savunması üzerinde de durularak değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'...

                DAVA KONUSU : Muvazaa nedeniyle şirket hisse devrinin iptali KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası İbrahim Aydemirin Güven Kuyumculuk Ltd....

                DAVANIN KONUSU: Muvazaa nedeniyle şirket hisse devrinin iptali Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası ... Ltd. Şti. %60 hisse sahibi olduğunu, şirketin %40 hissesinin davalı ...'ye ait olduğunu, müvekkilin babasının kendisine ait şirket hisselerinin 02.02.2010 Tarihinde muvaazalı olarak %57 sini ...'ye %3 hissesini ...'...

                  UYAP Entegrasyonu