WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda, dava BK'nın 18. maddesine dayalı olarak açılmıştır....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1010 esasına kayıtlı olarak açılan genel kurul kararlarının iptali davasında mahkemece davacıya davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti bakımından dava açması için süre verildiği ve böylece işbu davanın açıldığı, davalı gerçek kişinin davalı şirketteki 76 hissesinin 25 adedini 19.03.2015 tarihinde ve 26 adedini 29.07.2016 tarihinde hisse devir sözleşmeleriyle davacıya devrettiği ve bu devir vakıasını İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki 08.03.2017 tarihli celsede ikrar ettiği, dava konusu nama yazılı hisse senetlerinin devrinin herhangi bir sınırlamaya tabi olmadığı, hisse devrinin davalı şirket pay defterine işlenmesinin davalı şirket tarafından yerine getirilmesi gereken bir iş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı şirkete %51 hissedar olduğunun tespitine, tescil ve ilan hususlarının davalı şirket tarafından yerine getirilmesine karar verilmiştir. Karara karşı, her iki davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

      ın dava ehliyetinin bulunmadığını, hisse devrine ilişkin sözleşmelerin ibraz edilmediği için hisse devrinin pay defterine işlenmediğini, başka bir davanın yargılaması sırasında devre ilişkin sözleşmelerin sunulması üzerine müvekkilinin devredilen hisselerin pay defterine işlenmesine karar verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Noterliğinin düzenlediği ... numaralı hisse devir sözleşmesiyle yapıldığını, hisse devrine ilişkin kararında şirkette ... Karar sayılı kararla alındığını, buna rağmen şirketin pay defterinde bu hisse devri yapılmış olmasına rağmen Ticaret Sicil Müdürlüğüne hisse devrinin bildirilmediğini, halen şirket ortağı olarak görüldüğünü belirterek davalı ... aleyhine ticaret sicil kaydının iptali yönünde dava açmıştır. Davalı ... 18.09.2020 tarihli cevap dilekçesinde; ...-... sicil numarasına kayıtlı ......

          Noterliğinin düzenlediği ... numaralı hisse devir sözleşmesiyle yapıldığını, hisse devrine ilişkin kararında şirkette ... Karar sayılı kararla alındığını, buna rağmen şirketin pay defterinde bu hisse devri yapılmış olmasına rağmen Ticaret Sicil Müdürlüğüne hisse devrinin bildirilmediğini, halen şirket ortağı olarak görüldüğünü belirterek davalı ... aleyhine ticaret sicil kaydının iptali yönünde dava açmıştır. Davalı ... 18.09.2020 tarihli cevap dilekçesinde; ...-... sicil numarasına kayıtlı ......

            Dava, hisse devir sözleşmesinin onayına ilişkin 22.03.2013 ortaklar kurulu kararı ile hisse devrinin iptali, şirket ortaklığına ilişkin işlemlerin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı ile davalı ... arasında Kartal 18. Noterliğince düzenlenen 27.09.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'nin hisselerinin davacıya devri kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin düzenlenmesinden sonra uzun bir süre Eylül Madencilik Toplu Tüketim ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti. tarafından hisse devrinin onayına ilişkin bir karar alınmamış, 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesini müteakip 22.03.2013 tarihli kararla 27.09.2010 tarihli hisse devirleri kabul edilip devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine karar verilmiş, bu karar da 02.04.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Ancak, şirket ortaklarından ..., kararın altındaki mzayı inkar etmiş, soruşturma dosyasına sunulan grafolog raporunda da anılan imzanın ...'...

              Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, hisse devrinin iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının anılan tarihte iddia edildiği gibi temyiz kudretine haiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce (2006/45 esas) 04.06.2004 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptali istemi ile ilgili olarak ... Kurumu'ndan alınan 26.05.2010 tarihli rapor benimsenip hükme esas alınmak suretiyle yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, işbu davanın konusu 05.02.2004 tarihli hisse devri sözleşmesi olup, uzunca bir süre sonucu beklenen ......

                Aile Mahkemesince ise davacının mal rejimi davasının sonuçsuz kalmaması için eşinin muvazaalı olarak devrettiği taşınmazın devrinin iptali için 20/01/2015 tarihli eldeki davayı açtığı, bu davada görevin Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bulunduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı 20/01/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile yaklaşık 3,5 yıldır evli olduklarını, ... 6. Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığını, boşanma davası açıldıktan sonra davalının ... ili ... ilçesi Cumhuriyet mahallesi ... ada ... parseldeki taşınmazı davalı ...'un diğer davalı ...'e muvazaalı olarak devrettiğini belirterek davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  de T4 adına 4.000.000 TL hissesinin 2.500.000 TL 'sinin davalı kızı T5 1.500.000 TL sinin oğlu T4 devrinin iptali ile yeniden T4 adına tesciline, asıl taleplerinin muvazaa temeline dayalı hisse devrinin iptali ile birincil nitelikte taleplerine terditli olarak İİK 277, 278, 279, 280 ve devamı maddelerine göre, Kaftan Teknoloji Sanayi ve Yatırımlar A.Ş.'...

                  İTO kayıtlarına göre "18-finans kuruluşları" olarak geçen bir turizm şirketi olduğunu, ancak şirketin deniz ticareti faaliyeti ile ilgilendiğine dair dosyada bir belge bulunmadığını, somut dava konusu uyuşmazlıkta deniz ticareti faaliyetinden kaynaklanan bir uyuşmazlık içermediğini, öncesinde şirkete ait bulunan bir teknenin hisse satışının iptali talebi ile dava açılmış olmasının, somut uyuşmazlığı deniz ticaretinden kaynaklanan uyuşmazlık haline getirmeyeceğini, özünde şirketin hissedarları arasında yapılan hisse devrinin sahte belgelere dayanılarak yapıldığını, yine şirkete ait bir teknenin de sahte belgeler ile devredildiği iddiasına dayanan bir dava mevcut olduğunu, dava konusu talepleri Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu