Talep; işletmenin namı-müstear olarak BK 19 vd maddelerine dayalı devredildiğinden bahisle alacağın tahsiline yönelik muvazaa davası ile alacak talep edilmekte olup ihtiyati haciz talebinin reddi nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf incelenmesi istemine ilişkindir. BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati hacizdir. Somut olayda davacının eldeki davadaki amacı, alacağını tahsil etmeye yönelik olup şahsi hakka dayalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa sebebiyle tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazda hissesi bulunduğunu, davalı ...'ın dava dışı diğer hissedarın hissesini satın aldığını, hisse bedelinin 4.506.20 TL olduğunu, davalı ...'e karşı açılan önalım davasının lehe sonuçlandığı ve kesinleştiğini, kararın tapuya tescili yapılmadan davalı ...'ün hissesini diğer davalı ...'a 50.000,00 TL gibi yüksek bir bedelle sattığını, davalı tarafların birbirlerini tanıdıklarını, bir müteahhitle birlikte inşaat işi yaptıklarını, gerçekte satış akdinin bulunmadığını ve bedelinin ödenmediğini belirterek muvazaa sebebiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; Davalı T4 tarafından gerçekleştirilen usulsüz işlemlerle ilgili araştırma yapılmadığı, davalı T4 tarafından gerçekleştirilen usulsüz işlemler neticesinde elde edilen paralar ile 15/05/2017 tarihinde edinilen ve 27/11/2017 tarihinde diğer davalı T3 devredilen dava konusu Kırklareli ili, Lüleburgaz ilçesi, Ceylanköy köyü, 1551 parselde kain 1400 m2 yüzölçümlü tarla nitelikli taşınmazın TBK'nın 19. maddesi hükmü uyarınca muvazaa nedeniyle iptale tabi olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/357 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı kaldırılarak davacının tedbir talebinin kabulü ile Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün 2018/8099 Esas sayılı takip dosyasında takibin durdurulmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, HMK'nın 397/2.maddesi yönünde verilen bu ihtiyati tedbirin aksi yönünde bir karar verilmediğinden söz konusu tedbir kararı nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğinden ve tedbir kararı halen geçerli bulunduğundan davacı yanın yeniden ihtiyati tedbir verilmesine ilişkin talebine bu nedenle itibar edilmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir . HMK'nın 390/3 maddesinde, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." Aynı kanunun 392/1. maddesinde, "İhtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır....
, dava değerinin yüksek ya da düşük gösterilmesinin tedbir kurumunun varlığıyla ilintili olmadığını, davayı açarken alacağın miktarını kestiremediğini ve bu sebeple kanunun emriyle asgarî bir miktar belirtmiş olmanın hak kaybı yaşamasının sebebi olamayacağını ileri sürerek, tedbir talebinin reddi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
de görüleceği üzere ihtiyati tedbir yönelik itirazların reddine karar verilerek red kararı gerekçelendirilmiştir. tüm bu nedenlerle kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamakta olup davalı yanın bu yöndeki kötüniyetli ve gerçeğe aykırı itirazlarının reddi ile yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini önemle talep ederiz. davalı yanın teminat bedeline yönelik itirazlarının tamamının reddi gerekmektedir.davalı yan ihtiyati tedbir teminatının tapudaki bedel üzerinden tamamlattırılması gerektiğini iddia etmişse de işbu yöndeki itiraz açıkça hukuka aykırı ve kötüniyetlidir....
Davalı vekili ilk derece mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın süresinden sonra sunmuş olduğu beyan ve delilleri kabul etmediklerini, İddianın genişletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını, bu konuyla ilgili Hukuk Genel Kurulu'nun kararını mahkemenize sunduklarını, Tedbir hususuna gelince davacının vermiş olduğu dava dilekçesinde tek bir taşınmazın mevcut olduğunu, ancak tedbir kararında 3 taşınmaz için tedbir konulduğunu, mahkemece talep edilmeyen ve dava konusu olmayan taşınmazlar üzerine tedbir konulamayacağını, bu sebeple tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacının muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemindeki kastı, davalılar arasında yapılan hisse devir sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile hisselerin uhdelerinde bulunması halinde davacıya iade ve teslimine karar verilmesine yöneliktir. Borsada işlem gören menkul kıymetlerin saklandığı/muhafaza edildiği merkezi saklama kuruluşu olan ... nezdinde kararın infazı mümkündür....