Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüştür....

Davalı T4 ve T3 vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın teminat karşılığı ihtiyati tedbir verilmesine dair karara karşı istinaf başvurusunun süresinde olmadığını, mahkemenin dava değeri üzerinden teminata hükmedeceğinin 04/08/2020 tarihli ara karar ile belli olduğunu, bu ara kararın davacı tarafa 10/08/2020 tarihinde tebliğ olduğunu, tebliğinden bir sene sonra istinafa başvurması sebebiyle esası incelenmeden reddedilmesi gerektiğini, davacının ihtiyati tedbir kararına itiraz etmeden doğrudan istinaf başvurusunda bulunduğunu, davacının muvazaa iddiasına dair herhangi bir somut delil dahi olmadan verilen bu tedbir kararının, bu denli hisse bedeli yüksek olan firma için 100.000,00 TL teminatla tedbir verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davacının talebinin öncelikle süre yönünden reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi takdirde değerinin tamamı oranında teminata hükmedilmesine, yine aksi kanaatte ise şirket hisse değerinin %40'ından...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davası olup verilen ihtiyati tedbir istemine itirazın reddi kararına yapılan istinaf incelenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından istenilen ihtiyati tedbir isteminin,katılma alacağının ayni değil şahsi hakka dayandığından bahisle reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati hacizdir....

İlk derece mahkemesince, davaya konu edilen taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmadığı sürece taşınmazın satış tehdidi altında olduğu, HMK 389 maddesi gereğince uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunmasının zorunlu olmadığı, yaklaşık ispatın arandığı, ihtiyati tedbir kararı için tedbire esas bir hakkın bulunması ve tedbir sebebinin bulunması gerektiği hususları değerlendirildiğinde talebin hukuki ve fiili dayanaklarının bulunduğu, 16/06/2022 tarihli ara kararın yerinde olduğu ve şartlarda bir değişiklik olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir....

Dava, ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılmış muvazaalı olarak başlatılan icra takibinin iptali isteğine ilişkin bulunmaktadır. İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, gerek 6098 sayılı TBK. m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davaları ve gerekse İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen tasarrufun iptal davaları; tasarrufa konu şeyin aynı ile ilgili olmayıp; alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür. Tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceği ise, yasada ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. (İİK. m.281/2)....

(HMK. m.394) Tedbir talep eden taraf davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. (HMK. M.390/3). Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

    Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez. 6100 Sayılı HMK'nın 392/1 md.; ihtiyati tedbir talep edenin teminat göstermek zorunda olduğu belirtilmiş, ayrıca mahkemece teminatsız olarak da ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin belirtildiği, açılan davanın niteliği ve içeriği itibariyle tedbir konulması halinde davalıların şu anki durum itibariyle görünen bir zararlarının oluşmayacağı, ancak tedbir konulmaması ve dava konusu taşınmazın devredilmesi halinde telafisi mümkün olmayacak zararın ortaya çıkma ihtimali olduğu hususları dikkate alınarak dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konulabileceği kanaatine varılmıştır. Davacı, davalı eş tarafından muvazaalı olarak devredilen aracın tescil kaydının iptalini talep ettiği halde aracın tescil kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmamıştır....

    birim fiyatları ile satın aldığını, dava konusu taşınmaza çok yakın bir mahalde bulunan, aynı mahalle 2103 Ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın 11/96 payını 320.000 TL bedel karşılığında satın aldığını, tüm bu nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasın, 357.428,13 TL bedel üzerinden teminat yatırması için davacı yana süre verilmesini, davacı yanın bedelde muvazaa iddiasının reddi ile 357.428,13 TL bedel üzerinden kabul beyanları çerçevesinde işlem yapılmasını, süresinde kabul beyanında bulunmuş olmaları nedeni ile müvekkil şirketin harcın 1/3'ü den sorumlu tutulmasını, bedelde muvazaa iddiasının reddi ile reddedilen miktar yönününde lehimize avukatlık ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    birim fiyatları ile satın aldığını, dava konusu taşınmaza çok yakın bir mahalde bulunan, aynı mahalle 2103 Ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın 11/96 payını 320.000 TL bedel karşılığında satın aldığını, tüm bu nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasın, 357.428,13 TL bedel üzerinden teminat yatırması için davacı yana süre verilmesini, davacı yanın bedelde muvazaa iddiasının reddi ile 357.428,13 TL bedel üzerinden kabul beyanları çerçevesinde işlem yapılmasını, süresinde kabul beyanında bulunmuş olmaları nedeni ile müvekkil şirketin harcın 1/3'ü den sorumlu tutulmasını, bedelde muvazaa iddiasının reddi ile reddedilen miktar yönününde lehimize avukatlık ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    D)İSTİNAF NEDENLERİ: Dahili davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan ve davalılar arasında yapılan bağış işleminin iptali istemine ilişkin olduğunu, taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığını, tasarrufun iptali davası ile ancak bir alacağın tahsili için bir taşınmaza ihtiyati haciz şerhi işlenmesinin talep edilebileceğini, tasarrufun iptali davası ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescilinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, davanın bu haliyle ihtiyati tedbir için aranan yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiş, karar dahili davalı T4 vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu