Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tapu iptali talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İhtiyat-i haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı başvurulacak kanun yolu İİK'nın 258/3 maddesinde, kabulüne ilişkin kararlara karşı başvurulacak kanun yolları ise İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup kanunda ihtiyati haciz kararının kaldırılması, değiştirilmesi ve düzeltilmesi halinde müracaat edilecek yasa yolunun ne olduğu gösterilmemiştir. İhtiyat-i haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici bir hukuki koruma tedbiridir. Bu nedenle ihtiyat-i haciz ile ilgili olarak hüküm bulunmayan hallerde niteliğine aykırı düşmedikçe 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan ihtiyat-i tedbir kurumuna ilişkin yasa maddelerinin kıyasen uygulanması gerekir....

Söz konusu maddede ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir....

Geçici hukuku koruma türlerinden olan ihtiyati tedbire ilişkin HMK'nin 389'uncu maddesi; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir....

İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir . HMK'nın 390/3 maddesinde, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." Aynı kanunun 392/1. maddesinde, "İhtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır....

Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277. ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

İlk Derece Mahkemesince tedbir taleplerinin kabulüne yapılan itirazların reddine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava konusunun ehliyetsizlik ve muvazaa içermesi nedeniyle taşınmazların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği bu nedenle davacının yaklaşık ispat koşulunu sağladığı, taşınmazların tamamının ihtilaf konusu olduğu ve bu nedenle hisse yerine bütününe tedbir konmasında hukuka aykırılık bulunmadığı dikkate alındığında istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dosyanın içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalılar vekilinin bu karara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; 1- Milas 3....

Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davacının istemde bulunurken terditli olarak BK'nun 18.maddesi ile İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayandığı, dosya kapsamından tasarrufun iptali davası açma koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, muvazaa iddiası yönünden ise davanın dayanağını oluşturan manevi tazminat davasının henüz karara bağlanmadığı, bu nedenle davacıların muaccel hale gelmiş ve dolayısıyla kesinleşmiş bir alacağının bulunmadığı, henüz kesinleşmemiş muacceliyet kasbettiği tespit edilememiş, henüz yargılaması bile yapılmamış bir dava sonucunda elde edilebileceği kesin olmayan tazminatın tahsilini sonuçsuz bırakmak için davalılar ait araçların satışlarının muvazaa nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesinde davacıların korunmaya değer hukuki menfaatı bulunmadığı, kaldı ki ihtiyati tedbir taleplerinin davanın görüldüğü Mahkemeden yargılamanın her aşamasında ayrı bir dava açmadan her zaman talep edilebileceği bu açıdan da iş bu davayı açmakta davacıların hukuki...

    in diğer davalı şirkete borcu bulunmadığını, bu şirketten mal almadığını ve iş yapmadığını, kooperatif yöneticiliği yaparken malzeme satışı sırasında tanıştığını, müvekkilinin itibarlı kooperatifçi olması nedeniyle şirketin hatır senedi istediğini, verilen senetlerin hatır senedi olduğunu, kooperatifin işleri bitince şirket yetkilileri ile görüşmediğini ve bu nedenle senetleri alma imkanı olmadığını, müvekkilinin diğer davalıya borcu bulunmadığından takibin iptali talebini kabul ettiklerini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamından, muvazaa nedeniyle davalı şirket tarafından yapılan takibin iptali için öncelikli koşul olan davacının alacaklı olmak şartının kalmadığı ve ayrıca muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 13/05/2013 gününde verilen dilekçe ile genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece derdest yargılamada; davalıların ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi üzerine verilen 10/03/2022 günlü talebin reddine dair ara kararının Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. KARAR Dava, 6098 sayılı TBK’nın 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için mahkemeye talepte bulunmuş, mahkemece 10/03/2022 tarihli ara kararıyla talebin reddine karar verilmiştir. Ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava konusunun aynı ile ilgili olmayan durumda bu malların 3. kişilere devir ve temlikini önleyecek şekilde ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi, aynı zamanda alacağı teminat altına almak için ihtiyati tedbir kararı da verilemeyeceğinden HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde belirtilen ihtiyati tedbir koşullarının oluşmaması nedeniyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile; 1- Dava konusu edilen tasarrufa konu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir/haciz talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu