WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; 12.04.2010 tarihli Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Asliye Hukuk Mahke mesine gönderdiği davanamesi ile davacı T1 nın eşi T4 amcası olması nedeniyle evliliğin mutlak butlan davası açıldığı, Sivas Aile Mahke mesi' nin 2010/141 E- 2011/215 K sayılı 01.03.2011 tarihli ilamıyla evliliklerinin TMK 145/4 uyarınca mutlak butlanına karar verildiği, bu kararının Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 08.11.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

Apartmanının 9 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğu, Aralık 2014 ve Haziran 2015 kat malikleri kurulu kararlarının tamamının mutlak butlan nedeniyle iptali istenilmiş, mahkemece; davacı Aralık 2014-Haziran 2015 yıllarına ait genel kurul kararlarının iptalini Kanunun (KMK 33 maddesi) aradığı 6 aylık süreler geçirildikten sonra açıldığı, aynı madde de kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulunun aranmayacağı belirtildiği, somut olayda bu durumun söz konusu olmadığı, dava dilekçesinin 27.08.2015 tarihli olup , Aralık 2014 tarihli genel kurul toplantısının iptali istendiği, KMK'nın 33. maddesinde belirtilen bir ay ve her halde altı ay içinde açılacak dava ile alınan kararların iptalinin istenebileceğinden bu talepler yönünden dava karar tarihinden itibaren 33 ay sonra açılmış olduğundan (Aralık 2014-Ağustos 2015) KMK'nın 33. maddesine göre süresinde açılmadığından, davacının Haziran 2015 tarihli alınan kararların iptaline ilişkin...

    tarafından itiraz iptali davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu ileri sürerek, bahsi geçen genel kurul kararının mutlak butlan ile batıl olduğu tespit edilerek iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

      İptali istenen toplantıda alınan kararların mutlak butlanla batıl olmadığı ve kanunun öngördüğü 6 aylık sürede dava açılmadığı anlaşılmış olup dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

        İcra Müdürlüğünün 2009/10903 Esas takip dosyasının dayanağı olan bonoda davacının velayeten dahi imzasının bulunmaması sebebiyle takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve takiple sözü edilen anlaşma ve ek anlaşmanın imzalandığı tarihte davacının 14 yaşında bulunması ve velayeten imza atan annesi lehine şirket hisselerinin kendine devrini teminen yapılan anlaşmada MK. 721. md. uyarınca davacının kayyum ile temsil edilmesi gerekirken kayyum bulunmadığı gibi hakiminde onayı olmadığından temeli çökük olan bu işlemin mutlak butlan ile batıl bulunduğunun tespiti ve bononun iptali ve bono aslının davalı ...'den istirdadı istemine ilişkindir. Davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu bonoyu sadece yediemin sıfatı ile elinde bulundurduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, istenildiği takdirde bonoyu mahkemeye teslim edebileceklerini bildirerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar duruşmalara katılmamış, cevap da vermemişlerdir....

          Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kooperatif üyeliğinin sona erme hallerinin kanunda ve kooperatif ana sözleşmesinde sayıldığı, bunlar arasında ferdileştirme kavramının bulunmadığı, bu ortakların toplantıya davet edilmemesi nedeniyle davalı kooperatifin genel kurul toplantısının toplantı yeter sayısı sağlanmadan yapıldığı, toplantı ve karar nisabı olmadan alınan kararların mutlak butlan ile batıl yani yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 28.06.2009 tarihli genel kurul toplantısının davacının ihracına yönelik 12. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, genel kurul kararıyla alınan ortaklıktan çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir....

            SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.04.2015(Salı) KARŞI OY YAZISI Dava, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali (TMK. Mad. 145/4) istemiyle aynı Kanunun 146/1. maddesindeki yetkiye dayanarak Cumhuriyet savcısı tarafından açılmıştır. Mahkemece duruşma günü davayı açan Cumhuriyet savcılığına usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve davayı açan Cumhuriyet savcısı duruşmalara katılmamıştır. Hal böyleyken mahkemece dört oturum tarafların yokluğunda yargılamaya devam edilerek 04.10.2013 tarihli oturumda davalıların huzurunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin, davanın davacısı sıfatında bulunan Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılımını sağlamak gibi bir görevi bulunmamaktadır....

              -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduklarını, 01.03.2009 tarihli genel kurulun iptaline karar verildiğini, bu genel kurulda seçilen yönetim kurulunun aldığı karar ve hazırladığı gündemle toplanan 08.11.2009 tarihli genel kurulda alınan kararların da mutlak butlanla batıl olduğunu, alınan kararların iptali için açılan davanın devam ettiğini, 01.03.2009 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline karar verildiğinden 12.12.2010 tarihli genel kurulun da yetkisi olmayan kişilerin çağrısı ile toplandığını, alınan kararların baştan itibaren geçersiz ve iyiniyet kurallarına, kanuna ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, bununla ilgili olarak genel kurula önerge verdiklerini, alınan kararlara muhalif olduklarının tutanaklara şerh verildiğini, alınan tüm kararların iptalinin gerektiğini ileri sürerek, 12.12.2010 tarihli genel kurulun ve alınan tüm kararların mutlak butlan ile geçersiz olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mutlak Butlan Sebebi ile Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı - davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 s. HMK m.114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 s. HMK m. 115/1) Davada, davalı-davacı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır....

                  Bu durumda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan uyşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu