Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile davalı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı kadın vasisi tarafından ise katılma yoluyla, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların miktarı ve aleyhine hükmedilen yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 145/3. maddesine göre, mutlak butlan sebebiyle evlenmenin iptaline karar verilmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.04.2015 (Salı) KARŞI OY YAZISI Dava, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali (TMK. mad. 145/4) istemiyle aynı Kanunun 146/1. maddesindeki yetkiye dayanarak Cumhuriyet savcısı tarafından açılmıştır. Mahkemece duruşma günü davayı açan Cumhuriyet savcılığına usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve davayı açan Cumhuriyet savcısı duruşmalara katılmamıştır. Hal böyleyken mahkemece dört oturum tarafların yokluğunda yargılamaya devam edilerek 04.10.2013 tarihli oturumda davalıların huzurunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin, davanın davacısı sıfatında bulunan Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılımını sağlamak gibi bir görevi bulunmamaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, iki sebebe dayanılarak açılmıştır. Bunlardan birincisi, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenenlerden davalı ...'ın on yedi yaşını doldurmuş olmakla birlikte yasal temsilcilerinin geçerli bir izinlerinin bulunmadığı; ikinci sebep ise, evlenenlerden davalı kocanın, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğu iddiasıdır. Dava, evlenenlerden davalı (koca)'nın, ilk eşinden olan çocukları tarafından açılmıştır. Küçüğün yasal temsilcisinin hiç ya da geçerli bir izni olmaksızın evlenmiş olması halinde evliliğin iptalini isteme hakkı, izni alınmayan yasal temsilciye aittir. (TMK.m.153/1) Evlenenlerden koca'nın önceki eşinden olma çocuklarının bu sebeple evliliğin iptalini dava etme hakları mevcut değildir. Davanın reddi, bu sebep yönünden sonucu bakımından doğru bulunmuştur....
Bu durumda yeni yönetim planı yapılarak yönetim planının değiştirilmesine ilişkin işlemler usul ve yasaya uygun olup, davacının mülkiyet hakkına müdahale edilerek bağımsız parselinin toplu yapıya dahil edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. 02.08.2013 tarihli kat malikleri kurulu kararının yok veya mutlak ve butlan ile hükümsüz sayılmasını gerektirir bir durum söz konusu olmadığından mahkemece davanın reddi doğrudur....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava konusu genel kurula vekili aracılığıyla katıldığı, vekilinin alınan kararlara yönelik olarak muhalefet şerhi koyduğu ancak, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılması gereken davanın bir yıl sonra açıldığı, dava konusu genel kurul toplantısının ... ve ... no'lu gündem maddelerinde alınan ve üyelere mali yükümlülük getiren kararların, kanuna ve anasözleşmeye aykırı olmadığı, kararların mutlak butlan yaptırımına tabi olmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 145/4. maddesi gereğince; eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması halinde evlenme mutlak butlanla batıldır. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; nüfus kaydının düzeltilmesi istenen davalı ... ile yargılama sırasında davaya dahil edilen dahili davalı ... arasındaki evliliğin mevcut nüfus kayıtlarına göre dayı-yeğen ilişkisinden dolayı 4723 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 129/1, 145/4 ve 146. maddeleri gereğince mutlak butlan davası açılması ve ilgilisi tarafından nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası açılması halinde bu davanın eldeki dava açısından bekletici mesele yapılarak sonuçlanmasının beklenmesi, bundan sonra işin esası hakkında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken Cumhuriyet Savcısı tarafından bu şekilde kayıt düzeltim davası açılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Dava; 18.11.2009 tarihli kat malikleri genel kurulunda alınan kararın iptali istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi; ''Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32 nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz...'' hükmünü amir olup, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre; dava konusu toplantının olağanüstü toplantı olduğu, davacının toplantıya katıldığı ve muhalefet şerhi koymadığı, alınan kararların yoklukla malul ya da mutlak butlan niteliğindeki kararlardan da olmadığı belirlenerek, süresinde açılmayan...
Bu prosedür uygulanmadan alınan kararların mutlak butlan ile malûl sayılacağı dolayısıyla genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmek için anılan Kanun'un 53. maddesinde aranan red oyu kullanılması ve muhalefet şerhi yazdırılması koşullarının aranmayacağı açıktır. Somut uyuşmazlıkta, geri çevirme kararı üzerine davalı kooperatifçe verilen 20.02.2013 tarihli cevabi yazıda, temsilcinin toplantıya gelmemesi sonrasında toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli idare amirine durumun bildirildiğinin yazılı olarak belgelendirilemediği belirtilmiştir. Mahkemece, açıklanan prosedürün eksiksiz uygulandığının davalı tarafça ispatlanamaması karşısında dava konusu iptali istenen genel kurul maddelerinin mutlak butlan ile malûl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemesinin 2015/706 Esas numaralı dosyası üzerinden devam edildiği ve anılan Mahkemenin 28.12.2017 tarihli ve 2015/706 Esas, 2017/998 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlan nedeni ile iptaline karar verildiği, kararın 09.01.2023 tarihinde kesinleşerek nüfusa tescil edildiği anlaşılmıştır. O halde eldeki dava konusuz kalmış olup bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bilindiği gibi, hukuki işlemler hükümsüzlük bakımından yok hükmünde olan kararlar diğer bir deyişle mutlak butlan ile sakat olan kararlar ve iptal edilebilen kararlar olmak üzere ikiye ayrılır. Kararın oluşmasında yasada koşulların bulunmadığı durumda karar, içeriği ve esasa ilişkin unsurları yönünden BK.nun 19 ve 20. maddelerinde yazılı olduğu gibi, kamu düzenine, emredici hukuki kurallara veya adaba ve ahlaka aykırı yahut konusu imkansız ise o zaman kararın mutlak butlan ile sakat olduğu kabul edilmelidir. Bu tür kararların baştan itibaren yok hükmünde olduğu, kararla ilgisi olan herkese tarafından istenebilir. Açılacak tespit davası herhangi bir hak düşürücü süreye tabi değildir. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 10/3 fıkrasına göre, genel kurulu olağanüstü toplantısı, genel yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü durumlarda ya da genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin talebi ile toplanır....