(Muris)'in ölümünün tespiti, ... Nüfus Müdürlüğü kayıtlarındaki ... ile ....ndeki ....'nin aynı kişi olduklarının tespiti ile kayıtların düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava açtıkları dilekçelerinde; murisleri ....'ın ölüm tarihinin tespiti ile nüfusa tescilini, murisleri ... Kızı ... ile ....'...
Sayılı kararında Bedo kızı Fatma'nın en son nüfus kaydına göre ölümünün tespiti kaydının nüfus kaydına işlendiği, bu kayda göre Bedo kızı Fatma'nın yaşadığı, ölüm kaydı ve tarihinin tespit edilemediği, ölüm kaydı bulunmayan kişi adına veraset ilamı düzenlenmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiş ise de, Asliye Hukuk Mahkemesinin karar tarihi olan 18.05.2021 tarihinde sonra, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33 üncü maddesi uyarınca yaptırılan tahkikat ile Yenişehir/Diyarbakır Kaymakamlığının 28.09.2021 tarih ve 23452924- 2280 sayılı tespitine istinaden, Yenişehir/Diyarbakır Kaymakamlığının 28.09.2021 tarih ve 23452924- 2280 sayılı oluruna dayanılarak TC kimlik numaralı Bedirhan ve Ayşe kızı Fatma'nın ölüm tarihinin 10.11.1985 olarak nüfus kaydına işlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, sulh hukuk mahkemesinin karar tarihi olan 30.11.2021 tarihinden önce, 21.09.2021 tarihinde murise ait ölüm kaydının nüfusa işlendiği, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1014 E....
Dava, davacılar murisinin ölümünün iş kazası olduğunun tespiti ile ölüm aylığı bağlanması ve faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası verilen direnme kararı nedeniyle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.10.2009 gün ve 10-374 sayılı kararı gereğince, ölüm aylığına hak kazanıldığının tespitine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine, hükmün davalı Kurum tarafından temyiz edildiği gözetilerek, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacılar murisinin ölümünün, iş kazası olmadığı, bu sebeple 1479 sayılı Yasanın 41/son maddesi gereği prim ödeme süresi aranmaksızın davacılara ölüm ayığı bağlanamayacağı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; "Açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesinde; Mahkememizce murisin ölüm tarihi ve davanın açıldığı tarih itibarıyla borç miktarı ve mal varlığı değerleri (aktif ve pasifi) tespit edilmiş, murisin bankalarda mevduat hak ve alacağı olup olmadığı araştırılmış, murisin varsa borçlarından dolayı yapılan icra takibine ilişkin dosyadaki borç miktarı araştırılmış, davacının mirası kabul anlamına gelen davranışlarının bulunmadığı yönünde tapu, vergi dairesi ve belediye başkanlıklarına müzekkere yazılmış cevabi yazı ile davacıların müracaat ve işlemlerinin tespit edilemediği yönünde bilgi verildiği anlaşılmış mirasçılara herhangi bir intikal yapılıp yapılmadığı belirlenmiş, murisin T6 177,66.-TL, T5'ne 673,78....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat ve menfi tespit davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davacıların eşi/babası ...'in kullandığı banka kredisine teminat amacıyla davalı tarafından Hayat Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, poliçe süresi içinde ölümün gerçekleştiğini, davalının sigortalı murisin AIDS nedeniyle öldüğü ve zararın teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödeme yapmayı reddettiğini, murisin tek ölüm sebebinin AIDS olmadığını belirterek murisin ölümünün hayat sigortası kapsamında kaldığı ve davacıların kredi ilişkisi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların ödediği 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
un'un 15.01.2013 tarihinde dahili, nedenlere bağlı beyin kanaması nedeniyle vefat ettiğini, murisin davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta poliçeleri imzaladığını, ölümü sonrası sigortaya poliçe teminatının ödenmesi için başvurulduğunu ancak davalı sigorta şirketince alkol tüketimin gizlendiği ve sigara tüketimi olduğundan az beyan edildiğinden zararın teminat dışı olduğu belirtilerek ödeme yapılmadığını,murisin ölümü sırasında alkolü olmadığını ve ölümün sigara ve alkol kullanımına bağlı gelişmediğini belirterek fazlaya ilşin olarak 10.000,00 TL tazminatın ölüm tarihinen itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davasını 90.750,00 TL olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Doğum Tarihinin Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde; nüfus kaydında davacının kardeşi olan ...'nin 12/10/1986 doğumlu olup, doğumdan 13 gün sonra öldüğünü, fakat defin ruhsatında ölüm tarihinin 08/10/1986 olduğunu, doğmadan ölmüş görünmesi nedeni ile ölüm tarihinin nüfus kaydına işlenemediğini bildirerek ...'nin ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında talep ...'nin doğum taihinin düzeltilmesi olarak değiştirilmiştir. Mahkemece ...'nin doğum tarihinin 06.10.1986 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ....k Mahkemesi tarafından ise ölüm tarihinin tespiti istenilen kişi ....nüfusuna kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacı babaannes... ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydına işlenmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin halası ve murisi ....1934 yılında vefat ettiğini, nüfus kayıt örneğinde adı geçenin ölüm tarihinin yazılı olmadığını, ....Mahkemesinin 2016/27 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen veraset davasında murisin ölüm tarihinin tespiti hususunda dava açmaları yönünde kesin süre verildiğini belirterek muris ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2019/325 ESAS - 2021/175 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Kayıtlarda Sağ Görünen Kişinin Ölü Olduğunun Tespiti İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kars Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/483 ve 2018/478 esas numaralarına kayıtlı veraset ilamı davasında T6 (T.C: ) ölüm tarihinin tespiti davası açılmasının istenildiğini, bu sebeple T6 doğum tarihi göz önünde bulundurularak ölüm tarihinin tespiti talep edilmesinin zorunlu hale geldiğini beyanla T6 ölüm tarihinin tespitine ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ölüm aylığı talebinde bulunduğu ve Bağ-Kur dosyasına da bu durumu bildirerek hizmetlerin aktarılmasını istediği, işlemden kaldırılan İş Mahkemesi'nin 2012/295 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise bu husus ve murisin prim borcu bulunmadığı belirtilerek; davacıya 01.12.1990 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin bildirildiği ve davacıya 01.12.1990 – 01.10.2008 tarihleri arasında ödenmesi gereken aylıkların hesaplandığı, bulunan miktarın iş bu davada hüküm altına alınan 14.182,68 olduğu, ....