Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme, ikincil (talî) niteliktedir ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2021 tarihli ve 2017/(23)6- 868 E., 2021/1646 K. sayılı kararında da değinilmiştir....

Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

    Hukuk Dairesinin 17.12.2013 tarihli ve 2013/14303 E., 2013/18067 K. sayılı kararı ile; “…Dava konusu uyuşmazlık, davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. 818 sayılı BK.'nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.'nun 77-82.maddelerinde) sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

      A.Ş.’nin bu şirkette %50 oranında pay sahibi olduğunu ve murisin bir kısım hissesini davalılar Ayten Onur Altuntaş, Emine Onur ve Cengiz Onur’a devrettiğini, bunların yanı sıra murisin davalılar lehine pek çok taşınır ve taşınmazda karşılıksız kazandırmada bulunduğunu, Gül-On-Ak A.Ş. ve Simkur Müh. İnş. Taah. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin kurulması sırasında davalılara kuruluş sermayesi verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere muris tarafından davalı mirasçılar lehine, miras paylarına mahsuben yapılan sağlararası kazandırmaların iade tarihindeki değerlerinin tespiti ile bu değerler üzerinden paylaştırmaya esas olmak üzere terekeye iadesine, tenkis haklarının saklı kalmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece; arz üzerindeki bütünleyici parçaların arzın mülkiyetine tabi olduğu, bu nedenle tapu iptal ve tescil talebinin mümkün olmadığı belirtilerek bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, yapılan faydalı ve zorunlu masrafların ise dava tarihindeki değeri olan 24.805 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karar bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Sebepsiz zenginleşmede bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhinde çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı bulunmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Ekonomik yönden zenginleşmenin ve fakirleşmenin, taşınmazın şuyunun satış ücretiyle giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Davacının, dava açtığı tarihte ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanmamış, dava konusu taşınmaz satılıp davacının elinden alınmamıştır....

        Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davanın karşılıksız ve inançlı işlem nedenlerine dayalı olarak İstanbul ili, Beykoz İlçesi, 1556 ada 13 parselde davalı adına kayıtlı taşınmazın terekeye iade ile davacının miras payı oranında 1/4 oranında davacı adına tescili taşınmazın satımı halinde 1/4 ünün yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemi ile açılan tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkin olduğu, 4787 Sayılı Aile mahkemelerinin kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanunun 4/1 maddesinde Aile Mahkemelerinin görevinin açıkça TMK'nun ikinci kitabından kaynaklanan (üçüncü kısım hariç olmak üzere ) davalar olarak belirlendiği, buna göre mahkemenin görevinin boşanmaya karar verilmesi halinde mal rejiminin tasfiyesi ile artık değerin taraflar arasında paylaştırılması ve değer artışı payına ilişkin davalar ile katkı payı alacağı ve aile konutuyla ilgili davalara yönelik olduğu, karşılıksız ve inançlı işlem nedenlerine dayalı olarak İstanbul ili, Beykoz...

          Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davanın karşılıksız ve inançlı işlem nedenlerine dayalı olarak İstanbul ili, Beykoz İlçesi, 1556 ada 13 parselde davalı adına kayıtlı taşınmazın terekeye iade ile davacının miras payı oranında 1/4 oranında davacı adına tescili taşınmazın satımı halinde 1/4 ünün yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemi ile açılan tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkin olduğu, 4787 Sayılı Aile mahkemelerinin kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanunun 4/1 maddesinde Aile Mahkemelerinin görevinin açıkça TMK'nun ikinci kitabından kaynaklanan (üçüncü kısım hariç olmak üzere ) davalar olarak belirlendiği, buna göre mahkemenin görevinin boşanmaya karar verilmesi halinde mal rejiminin tasfiyesi ile artık değerin taraflar arasında paylaştırılması ve değer artışı payına ilişkin davalar ile katkı payı alacağı ve aile konutuyla ilgili davalara yönelik olduğu, karşılıksız ve inançlı işlem nedenlerine dayalı olarak İstanbul ili, Beykoz...

            Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin zilyet olduğu taşınmazın, ortaklığın giderilmesi davası sonucu satışına karar verildiğini; ancak, taşınmaza yaptığı faydalı giderler bulunduğunu, bunun dikkate alınmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL' nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, cevap dilekçesinde; söz konusu dairenin, murisin sağlığında terekeye eklendiğini, dairede ki tadilatların da murisin sağlığı zamanında yapıldığını, davacının söz konusu masrafları kendisinin ve yine muris öldükten sonra yaptırdığı iddiasını ispat etmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini istemiştir. Davacı, diğer davalılar ... ve ... hakkındaki davasından feragat etmiştir....

              -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve mirasçılar adına tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmakla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği, davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır. Diğer bir ifadeyle, mirasçıların davayı takip etmeleri neticeye etkili değildir. O halde, davada sıfatı kalmayan davacı mirasçılar ... ve ... tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine olanak bulunmadığından, davacılar vekilinin 16.05.2016 havale tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE....

                Hukuk Dairesi tarafından yapılan yargılama sonrasında da bu husus açıkça kabul edilmiş ve müvekkilin dava dışı borçlu ile hiçbir ilişkisi ve bağının olmadığının açıklığa kavuştuğunu, emsal yargı kararları uyarınca da davalının işbu tutarı haksız şekilde tahsil ederek zenginleştiği ve işbu dava kapsamında sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca müvekkile iade etmesi gerektiğinin açık olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle ve sair yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, sebepsiz zenginleşme iddialarının yasal ve somut belgelerle ispatlandığı göz önünde bulundurularak davalarının kabulüne,25.850,00 USD'lik tutarın sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek Kamu Bankalarınca Uygulanan En Yüksek USD Mevduat faiziyle müvekkile iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu