WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, alacaklı tarafından davacıların murisi aleyhine yapılan takipte murisin emekli ikramiyesi üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik taleplerinin 05.02.2016 tarihli müdürlük kararı ile reddedildiğini, murisin ölümünden sonra doğan ikramiyesinin terekeye dahil olmadığını, murisin ölümünden önce ikramiye başvurusunda bulunmadığını belirterek, müdürlük işleminin iptaline haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacıların murisin mirasını reddettiklerini ve mirasçılık haklarından vazgeçtiklerini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre emekli ikramiyesinin haczedilebileceğini, belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bunun yanı sıra emsal Yargıtay kararları değerlendirildiğinde; mirasbırakanın ölümünden dolayı, hak sahibi olan mirasçılarına, Sosyal Güvenlik Kanunlarına göre bağlanan dul veya yetim aylığı ya da ölüm aylığı, terekeye dahil olmadığından, bu aylığı almış olmak, terekeye sahip çıkma sayılamaz ve mirası ret hakkının yitirilmesine yol açmaz. Sigortalı iken vefat eden kişinin sağ kalan eşine ve reşit olmayan çocuğuna sosyal güvenlik mevzuatı gereğince bağlanan "dul ve yetim aylığı" terekeye dahil bir değer olmayıp, sağ eşin ve çocuğun kanundan kaynaklanan hakkı niteliğindedir. Bu nedenle sağ eş ve çocuğa muristen dolayı dul ve yetim aylığı bağlanmış olması terekeye sahiplenme olarak görülemez. Murisin ölümü nedeniyle davacılara ödenen ikramiye hak sahiplerinin sıfatından doğan haklar olup, terekeye dahil olmayacağı anlaşılmakla (aynı yönde emsal karar:Yargıtay 14....

    Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların ortak murisin mirasçıları olduklarını, murisin vefatından evvel davaya konu olan tapuda ''bahçeli ahşap ev vasıflı'' taşınmazdaki hissesini davacılardan kızı olan...'e sattığını, diğer davacı ve murisin eşi olan... ile ...'in birlikte ahşap evi yıkarak yerine ''betonarme karkas'' bir bina inşa ettiklerini, ancak murisin diğer çocukları olan davalıların bu taşınmaz için davacılar aleyhine açtıkları muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının kabul olunduğunu ve tarafların miras payları oranında tesciline karar verildiğini, bu kez davalıların bahsi geçen evde hak iddia ettiklerini ve evi bedel ödemeden kullanmak istediklerini, ev değeri kadar sebepsiz zenginleştiklerini iddia ederek davalıların sebepsiz zenginleştikleri miktarın tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davacı ile bir kısım davalılar murisi ... arasında 06.10.2006 tarihinde yapılan sözleşmeden 128 ada 35 nolu parselin muris tarafından davacıya 10.000 Euro karşılığında satıldığı, parasının peşin alındığı anlaşılmaktadır....

        HUKUK DAİRESİ E. 2013/16221 K. 2014/608 T. 20.1.2014 ) Aynı yönde “Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....

        DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, karşı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının istihkak davasının konusunu oluşturmakta olduğunu, hali hazırda davaya konu edilen haciz işlemlerine ilişkin karşı tarafça ikame edilen istihkak davasının yargılaması devam ettiğini, istihkak davası ile sebepsiz zenginleşme davasının yarışamayacağını, istihkak davası yargılaması devam ederken sebepsiz zenginleşmeye ilişkin taleplerde bulunulamayacağını, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası tali nitelikte olduğunu, davacı tarafından sebepsiz zenginleşme talep edilebilmesinin mümkün olamayacağını, ortada bir sebepsiz zenginleşme söz konusu olsa dahi sebepsiz zenginleşen tarafın alacaklı taraf değil borçlu taraf olacağının da aşikar olduğunu, iş bu davada sebepsiz zenginleşmenin şartlarının oluşmadığını, Denizli İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasından 30.05.2022 tarihinde "borçlunun ticari faaliyetlerini sürdürdüğü" ... Mah. ... Cad. No: ... ......

          Davalı seçimlik hakkını kullanmadığından seçimlik hakkı taraflarına geçtiğini, davalıya kazandırmaların terekeye aynen iade edilmesi olarak seçimlik haklarını kullanmış bulunduklarını, buna göre iadeyle yükümlü davalının elden çıkarmamış olduğu taşınmazların terekeye aynen iadesinin, elden çıkarmış olduğu taşınmazların denkleştirme anındaki değerinin iade edilmesi gerektiğini, TMK'nın 673/1 maddesince kazandırmanın denkleştirme anındaki değere göre yapılacağı ve ikinci fıkrasında da denkleştirmede sebepsiz zenginleştirme hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, aynen iade taleplerine yönelik istinaf taleplerinin kabul edilmemesi halinde yerel mahkemenin kısmen kabulüne yönelik karara karşı istinaf gerekçelerinin bulunduğunu buna göre toplam tereke hesabının hatalı yapıldığını, terekeye hiç katılmamış murise ait değerler olduğu gibi bazı değerlerinde eksik dahil edildiğini, 24/07/2008 tarihli veraset beyannamesine göre murisin nakit parasının 483.331,28 TL olduğunu ve nazara alınmadığını...

          in ehliyetsizliği ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle yapılan satışın iptali ile terekeye iadesine, eğer mahkemece ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası uygun görülmezse muvazaa nedeniyle tapunun iptali ile terekeye iadesine ve muvazaa olgusunda 3. kişinin iyi niyetli olması ihtimaline binaen taşınmazın gerçek bedeli üzerinden davalı ... aleyhine tazminata hükmedilmesine ve bu miktarın terekeye iadesine karar verilmesini istemişler, yargılama devam ederken davacılar vekili, ehliyetsizlik iddiasına dayalı istemlerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; tarafların murisi ile davalının ortak hesabında bulunan murise ait olduğu tespit edilen paranın, davalı tarafından ortak hesaptan çekilmesi ve kendi hesabına aktarılması nedeniyle, müvekkilin hissesi oranında tahsili talebini içeren alacak davası olduğunu, Sebepsiz zenginleşme iddiası davalı tarafın iddiası olup, mahkemenin bu yorumu kabul ettiğini, ancak gerekçeli kararda davacı tarafın sebepsiz zenginleşme iddiası ileri sürdüğü kabul edilmiş ve bu kabul üzerine hüküm kurulduğunu, Ortak hesaba yatan paranın muris Mahmut'a ait olduğu hususunda taraflar arasında bir çekişme olmadığı gibi; bu husus Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/591 Esas, 2017/513 Karar ve 21.06.2017 tarihli kararı ile ve dava dosyasındaki beyanlarla sübut bulduğunu, dava, 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığını, bu nedenle zamanaşımı itirazının reddi gerektiğini, (Yargıtay 11....

            Şubesi’nde bulunan hesabından bloke çek ile ödendiğini, dava konusu taşınmazda halen davalının ikamet ettiğini, murisin ölümü ile terekeye dahil olan taşınmaz bedelinin davacının payına düşen miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu