Geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme gerçekleşir. Kazandırma yapılırken ortada bir hukuksal neden bulunmamakla birlikte, ileride gerçekleşecek bir neden göz önüne alınmışsa, bunun gerçekleşmemesi üzerine "gerçekleşmeyen nedene dayanan zenginleşme" söz konusu olur. Sebepsiz zenginleşme hangi yolla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Dava konusu uyuşmazlık, iptal edilen idari işlem nedeni ile geri alınan maaşların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. İdarenin bir tasarrufundan dolayı idare mahkemesine iptal davası açılabilmesi için, idarenin hukuk düzeninde değişiklik yaratan kesin ve yürütülmesi zorunlu olan bir işleminin bulunması gerekir. Somut olayda, davalı idare tarafından alınmış böylesi bir idari karar ya da tasarruf bulunmamaktadır....
Her ne kadar 28.11.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile bu alacağın nitelemesini sebepsiz zenginleşme olarak ıslah ettiğini bildirmiş ise de, aslında adi ortaklık ilişkisine dayalı olarak talepte bulunmuştur. Bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamakta doğrudan hakimin görevidir.(HUMK. 76.madde) Mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetilerek davacının bu talebi 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle reddedilmiş ise de, adi ortaklığa ilişkin uyuşmazlıklarda BK’nun 126.maddesi gereğince zamanaşımı süresi 5 yıldır. Mahkemece, bu husus değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Kazandırmanın yapıldığı zaman geçerli olan bir sebep bulunmasına rağmen bu sebep ortadan kalkarsa ortada sebepsiz zenginleşme olduğundan iadesi istenebilir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmesinin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Yine sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde veya mülkiyete dayalı dava açma olanağı bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve har halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Hukuki nitelendirme mahkeme hakimine aittir....
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur (22.02.1991 tarih ve 1990/1-1991/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Bu itibarla taşınmazın işgaline son verilmesi ve iade zorunludur. Mahkemece taraf delilleri toplanarak davacının taşınmaza yaptığı tadilat ve tamirat masrafının iade tarihinde davalı tarafın mamelekinde artış sağlayabilecek olan değerinin belirlenerek tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile keşif tarihindeki değerinin tahsili şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
O hâlde, eldeki davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü açısından sebepsiz zenginleşenin kim olduğunun tespiti önem kazanmaktadır. Davacının icra dosyasına haciz tehdidi altında yatırmış olduğu parayla kim menfaat temin ediyorsa onun sebepsiz zenginleşme davasının muhatabı olacağı hususunda kuşku bulunmamaktadır. İİK’nın 12. maddesine göre icra dairesi takip edilen para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar kadar borcundan kurtulur....
bile isteye gerçekleştiren davacının, müvekkilinin sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayanamayacağını, yapılan ödemelerin zaten bu bildirimin yapılmaması nedeni ile bizzat davacının borcu haline gelen ödemeler olduğunu, müvekkilinin icra dosyalarının hiçbirinde alacaklı konumunda olmadığını, istihkak davasının açılabildiği hallerde sebepsiz zenginleşme davası açılamayacağını, müvekkilinin elde ettiği bir mülkiyet olmadığını, davacının müvekkiline karşı sebepsiz zenginleşme davası değil, ödeme yaptığı icra dosyalarının alacaklılarına karşı, İcra Hukuk Mahkemesi kararlarında da dile getirildiği üzere, istihkak davası açması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 2. 02.02.1991 tarihli ve 1990/1 E., 1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında da vurgulandığı üzere, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasındaki uyuşmazlık miras hukukundan kaynaklanan miras sebebiyle istihkak ve terekeye iade isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. HGK'nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır....
A.Ş. olduğunu zannederek sehven, davalı ...nin borçlu olduğu takip dosyasına ödemede bulunduğunu ve bu ödeme nedeniyle davalı alacaklılar açısından alacaklarının bir kısmı karşılandığı için, davalı borçlu açısından ise borcunun bu ödeme miktarınca azalması yönüyle mal varlıklarında sebepsiz bir zenginleşme oluşturmuş olduğunu iddia etmektedir. Sebepsiz zenginleşme TBK'nın 77-82. maddelerinde düzenleşmiş olup maddedeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....