Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL üzerinden düzenlenen 10 adet senedi ödediğini, alım gücünün olduğunu, temlik tarihinde murisin akli melekelerinin yerinde olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; temlik işleminin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece "... ehliyetsizlik araştırması yapılarak miras bırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muvazaa iddiasının incelenmesi ; ehliyetsiz olduğunun belirlenmesi halinde ise miras bırakanın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davacıların terekeye iade değil de pay oranında istekte bulundukları gözönüne alınarak davanın tüm iştirakçilerin katılımıyla ve terekeye iade şeklinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği" gereğine değinilerek bozulmuş mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde ...Kurumu 4....

    Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır. Borçlar Kanunu'nun 61. maddesinin 1. cümlesine göre, haklı bir neden olmaksızın başkasının zararına zenginleşen kimse, onu geri vermek zorundadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

      Sebepsiz zenginleşmede bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığ aleyhinde çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı bulunmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Yıllarca evvel paydaşlardan biri tarafından vücuda getirilen ve onun tarafından kullanılıp yararlanılan muhdesat (bina, ... gibi) nedeniyle iade borçlusu ne zaman zenginleşmiş, alacaklısı ne zaman fakirleşmiş sayılacaktır? Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın diğer paydaşlara herhangi bir katkısı kural olarak olmayacaktır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin taşınmazın şuyunun satış ücretiyle giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda bulunan bina için yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi,zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....

          "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasındaki uyuşmazlık miras hukukundan kaynaklanan miras sebebiyle istihkak ve terekeye iade isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Sebepsiz zenginleşmede de iade borcu para borcu şeklinde ise, iade isteminde bulunulmasından itibaren temerrüt faizi işleyebilecektir. Nitekim, sebepsiz zenginleşen ister iyi niyetli ister kötü niyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce, temerrüde düşmüş sayılması mümkün değildir. (M.Turgut Öz, Öğreti Ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme, İstanbul-1990, s.175 vd.). Davalının sebepsiz zenginleşmeyi davacının ihtar yazısıyla öğrendiği gözetilerek ihtar yazısının tebliğinden itibaren verilen yedi gün sonra 10.06.2010 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki ehliyetsizlik, terditli olarak gabin, hile ve muvazaa iddialarına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, terditli olarak taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olup; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde "Davanın kısmen kabulüne, tapu iptali ve terekeye iade taleplerinin reddine; 1000/1279 paya tekabül eden 3.000,39 m² taşınmaz değeri olan 1.200.000,16 TL bedelin 10.000,00 TL'sine dava tarihinden, bakiye miktar olan 1.190.000,00 TL'sine talep arttırım tarihi olan 09/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı T5'ten tahsili ile davacıların hisseleri oranında davacılara ödenmesine; diğer davalılar T8 ve T7 hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine" dair verilen karara karşı davacılar ve davalılardan T5 ve davalılar T7 ve T8 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              DAVALI CEVABININ ÖZETİ: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak muris Arife'nin davacıların babalarının ölümünden sonra düşüp, yatalak olduğu, bakımı ile davalıların ilgilendiği, muris ameliyatı ve giderleri için murisin altınlarının davacılardan istendiği, öncelikle tedavileri için altından harcanarak kalan kısmının davalılar arasında pay edin şeklinde vasiyet ettiği, murisin bakımevi, cenaze, hayır işi ve ambulans işleri, refakatçi, apartman giderleri için altın bedellerinin harcandığı, murisin birçok taşınmaz ve bankada para bıraktığı, tasarruf nisabı oranında davalı kızlarına vasiyette bulunduğu, telefon, mesaj ve görüşmelerinin özel hayatın gizliliğine aykırı olarak kullanılamayacağı, mahkeme aksi kanaatte ise geri verme seçeneğinin değil, tespit edilen bedelin miras paylarından mahsubunun gerektiği, bu sebeple davanın reddi, yargılama giderlerin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur....

              A.Ş. olduğunu zannederek sehven, davalı ...nin borçlu olduğu takip dosyasına ödemede bulunduğunu ve bu ödeme nedeniyle davalı alacaklılar açısından alacaklarının bir kısmı karşılandığı için, davalı borçlu açısından ise borcunun bu ödeme miktarınca azalması yönüyle mal varlıklarında sebepsiz bir zenginleşme oluşturmuş olduğunu iddia etmektedir. Sebepsiz zenginleşme TBK'nın 77-82. maddelerinde düzenleşmiş olup maddedeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

                un hukuki ehliyete haiz olmadığı dönemde 14 ve 16 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını muvazaalı olarak davalılara satış göstermek suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapuların iptali ile muris adına tescilini, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davacıların, muvazaa iddiası sabit görülerek, miras payları oranında davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; özetle, "...davanın, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal, tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkin olduğu, davacıların muvazaa hukuksal nedenine dayalı iddiaları sabit görülerek davanın kabulüne karar verildiği, ne var ki, davada ileri sürülen ehliyetsizlik iddiası yönünden bir araştırma yapılmamış olduğu, davadaki istek gözetilmek suretiyle öncelikle, tüm mirasçıların davada yer almalarının sağlanarak veya ......

                  UYAP Entegrasyonu