Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Dosya içeriğinden Sarıgazi Vergi Dairesi'ne olan borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı olduğu Berke İnşaat Taşımacılık Hırdavat San. Tic. Ltd. Şti.'...

    Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yönetilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Murisin ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç murise ait olmalıdır. Murisin ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. Mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. (TMK m. 575 ) Somut olayda, talep hakkında karar verilebilmesi için murisin ölüm anında ödemeden aczinin tespit edilmesi gerekir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifini belirlemek suretiyle olur. Bu amaçla murisin tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi, malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi murisin borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının belirlenmesi gerekir....

      Ölüm 12.08.2017 tarihinde vuku bulmuş; vergi dairesi ise murisin borçlu olduğunu 27.06.2019 tarihinde bildirdiğini, Aradan 1 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra davacılar terekenin borca batık olduğunu öğrendiklerini, Dolayısıyla ölüm anında terekenin borca batık olup olmadığı bilinemediğinden, mirasın hükmen reddi talebinin reddi gerektiğini,Kaldı ki terekenin borca batık olmadığını, Terekenin borca batık olduğunun şayi ve sabit olduğuna dair bir karine mevcut olmadığını, mirasın kabul edildiğini, ayrıca tereke malları üzerinde mirasçılar muamelede bulunulup bulunulmadığının da tespitinin gerektiğini savunmuştur....

      Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz Terekenin borca batıklığı nedeniyle mirasın hükmen reddi (TMK m. 605 f. II) davasının alacaklılar hasım gösterilmek sureti ile açılması gerekir. (Y2HD, 12.03.2003, 2236- 3374, GENÇCAN-TMK, s. 2280) Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. Md.17) Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

      İSTEM: Davacı tarafından verilen 12.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; kardeşi Memet Yalçın'ın vefat ettiğini, kendisi ile görüşmediği için ölümünden haberdar olmadığını, mirasçı olduğunu dahi bilmediğini, vergi dairesinden kendisine gönderilen evrak ile öğrendiğini, murisin terekesinin borca batık olduğunu, kardeşi Mustafa Yalçın tarafından İzir 12 Asliye Hukuk Mahkemesinde mirasın hükmen reddi davası açılmış olduğunu, murisin sokakta yaşayan bir insan olduğunu, çevresinde bulunan kişilerin murisin kimliği ile tacir dükkanı diye yer açmış olduklarını bu dava sürecinde öğrendiğini, muristen intikal edecek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2020 NUMARASI : 2018/643 ESAS, 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Çarşamba 1....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacılar vekilinin, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalılar tarafından ayrı ayrı istinafa taşındığı görülmüştür. TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanununun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Mirasın Hükmen Reddi istemine ilişkindir. TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanunu'nun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır. Mirasın hükmen reddi ise süreye tabi olmayıp murisin terekesinin borca batıklığının mirasçılar tarafından ileri sürülmesi halinde, murisin tespit edilebilen alacaklıları hasım gösterilmek sureti ile malvarlığı hakkına ilişkin olduğundan HMK'nun 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken davalardandır. Uygulamada gerçek red mi, hükmen red mi olduğu karıştırılan bu tür davalarda görevli mahkeme belirlenirken, terekenin borca batıklığının ileri sürülüp sürülmediği hususuna dikkat etmek gerekecektir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl ve birleştirilen davada davacılar murisleri ...'in taşınır ve taşınmaz olarak hiçbir malvarlığı bırakmadan vefat ettiğini, ölüm tarihinde terekesinin borca batık olduğunun çevresi tarafından bilindiğini, davalı bankanın murisin kredi borcu nedeniyle davacılara yönelik olarak Kücükçekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/7709 Esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını ileri sürerek terekenin açıkça borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir....

        Öte yandan, davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmemeleri, bilmelerinin de mümkün olmaması, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verilmesi halinde yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması gerekir. Bununla birlikte en yakın mirasçıların tümü tarafından mirasın reddi halinde mirasın reddine dair karar kesinleştiğinde TMK 612. maddesi gereğince mirasın Sulh Hukuk Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair hüküm kurulması gerekir. (Yargıtay 14 HD, 2016/11889 E, 2019/8678 K , 2020/1714- 4819sayılı ilamı) Somut olaya gelindiğinde ; 1- Murisin Vergi Dairesi'ne ve SGK’ya olan borcun, murisin şahsi borcu değil, ortağı olduğu Özlem Tekstil inş. Ltd....

        UYAP Entegrasyonu