T13 03/05/2023 tarihli cevap dilekçesinin:" Mahkemenize kayıtlı yukarıda esas numarası yazılı dosyada davacı tarafça, murislerinin 29/05/2021 tarihinde vefat ettiğini, geriye kalan mirasçıları olarak mirasın gerçek reddini talep ettiklerini, murisin borçlarını karşılayacak aktif malvarlığının olmadığını öne sürmüşler ve bu sebeplerle mirasın borca batık olması iddiasıyla hükmen reddini talep ve dava etmişlerdir. Davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi gerekmektedir.Şöyle ki; Davanın hak düşürücü süre, zamanaşımı, husumet, görev ve derdestlik yönünden açılan davanın incelenmesini, herhangi bir hukuka aykırılığın tespiti halinde açılan davanın reddini talep ediyoruz. Mirasın reddi davasının miras bırakanın ölümünün öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde açılması gerekir. Davacılar, murislerinin kurumumuza olan borcunu ödememek için kötü niyetli olarak bu davayı açmıştır....
Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanunu'nun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır. Mirasın hükmen reddi ise süreye tabi olmayıp murisin terekesinin borca batıklığının mirasçılar tarafından ileri sürülmesi halinde, murisin tespit edilebilen alacaklıları hasım gösterilmek sureti ile malvarlığı hakkına ilişkin olduğundan HMK'nun 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken davalardandır. Uygulamada gerçek red mi, hükmen red mi olduğu karıştırılan bu tür davalarda görevli mahkeme belirlenirken, terekenin borca batıklığının ileri sürülüp sürülmediği hususuna dikkat etmek gerekecektir....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....
DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin15/10/2019 tarih ve 2017/41 Esas, 2019/411 Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri Sevil ve Nurullah'ın babası Nazilet'in eşi olan T1 06/05/2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin borçlu olduğundan bahisle Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2017/2607 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, murisin borcu karşılayacak mal varlığı olmadığından terekenin borca batık olduğunu, bu nedenle terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından müvekkil banka aleyhine açılan iş bu dava dosyasına dayanak gösterilen Denizli 7....
nun yapılan araştırmalarda borçlu olarak öldüğü, muris adına kayıtlı ev üzerinde 85.000,00 TL lik ipotek bulunduğu, murisin bankalardaki hesaplarında para bulunmadığı, murisin 2007 yılında ticari faaliyetinin sona erdiği, hakkında Çubuk İcra Müdürlüğü'nün 2010/1207 esas nolu dosyası ile 39.143,68 TL lik başka bir takip bulunduğu, davalıların murisin terekesinin borca batık olması sebebiyle mirası reddettiklerini beyan ettikleri, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre mirasın reddi için dava açmak gerekmeyip defi olarak da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın reddi ile Çubuk İcra Müdürlüğü'nün 2010/1208 esas nolu dosyasındaki takibin davalılar yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar mahkemece muris ...'...
un ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Ölüm 12.08.2017 tarihinde vuku bulmuş; vergi dairesi ise murisin borçlu olduğunu 27.06.2019 tarihinde bildirdiğini, Aradan 1 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra davacılar terekenin borca batık olduğunu öğrendiklerini, Dolayısıyla ölüm anında terekenin borca batık olup olmadığı bilinemediğinden, mirasın hükmen reddi talebinin reddi gerektiğini,Kaldı ki terekenin borca batık olmadığını, Terekenin borca batık olduğunun şayi ve sabit olduğuna dair bir karine mevcut olmadığını, mirasın kabul edildiğini, ayrıca tereke malları üzerinde mirasçılar muamelede bulunulup bulunulmadığının da tespitinin gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, murisin terekesinin borca batık olması sebebiyle TMK 605/2. madddesi gereğince mirasın hükmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu... Şti.'nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1484 Esas 2015/1370 Karar sayılı dosyasında reddettikleri, murisin en yakın yasal mirasçıları tarafından reddedilen mirasın TMK 612 maddesi gereği mirasın reddini tespit eden mahkemece tasfiye edilmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde mirasın reddinin tespit ve tesciline karar veren görevli ve yetkili Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı kurum vekilince istinaf edilmiştir. Davacı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle, terekenin resmi tasfiyesinde kesin yetki kuralı geçerli olup, murisin son yerleşim yerinin Kadıköy olması nedeniyle mahkemenin görevli olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve mahkemenin görevli ve yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. Dava, murisin terekesinin TMK'nın 612. maddesi gereğince tasfiyesi istemine ilişkindir. Muris T9 01/03/2015 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçıları mirası kayıtsız şartsız reddetmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz Terekenin borca batıklığı nedeniyle mirasın hükmen reddi (TMK m. 605 f. II) davasının alacaklılar hasım gösterilmek sureti ile açılması gerekir. (Y2HD, 12.03.2003, 2236- 3374, GENÇCAN-TMK, s. 2280) Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. Md.17) Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....