Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda, ... İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'...

    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan inceleme ve araştırma sonucu, miras bırakan ... terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacılar tarafından mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına karar verilmiştir. 2. İlk Derece Mahkemesince "sağlık poliçelerin muris ...'nin Ziraat Bankası'nda bulunan hesabı kapsamında hayat sigortası olarak yapıldığı, murisin vefatı nedeniyle 2.263,95TL'nın ... hesabına, murisin borcu nedeniyle ödendiği, davacılar murisinin akıbeti hakkında bilgi edinilemeyen 1967 model bir aracının olduğu ve bu aracın murisin ölüm tarihi itibariyle bilirkişi tarafından değerinin 10.000,00TL olarak belirlendiği, murisin ölüm tarihi itibariyle toplam 52.707,40TL borcunun bulunduğu, terekenin açıkça borca batık olduğunun tespit edildiği" gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. V. TEMYİZ A....

      Somut olayda, mirasın gerçek reddine ilişkin eldeki dava TMK'nun 605/1 maddesindeki 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış, davacılar murisin ölümünü ertesi gün öğrendiğini duruşmada beyan etmiştir. Her ne kadar dava, hasımlı açılmış ise de davacılar vekilince de talebin mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olduğu beyan edildiğine göre, bu halde mirasın gerçek reddine ilişkin hak düşürücü süre geçmiş olduğundan yerel mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Kaldı ki mirasçılar tarafından TMK'nun 605. maddesi uyarınca alacaklılara karşı, Asliye Hukuk Mahkemesinde, hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın terekenin borca batıklığı sebebiyle mirasın hükmen reddine yönelik dava açılabilmesi de mümkündür. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1- Bakırköy 2....

      Mirasın reddi şeklinde gerçekleşen tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılmıştır....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının murisine ait ilamsız icra takibinden kaynaklı yapılan takipteki borcun kendisine intikal etmesi üzerine başvurulan menfi tespit talebinden kaynaklandığı, murisin 25/04/2020 tarihinde vefat ettiği, bunun üzerine davacı tarafından Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 07.08.2020 tarihinde mirasın reddi davası açıldığı, 23.10.2020 tarihinde mirasın reddine dair karar alındığı, kararın 27.10.2020 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, işbu menfi tespit davasının 18.04.2022 tarihinde açıldığı, davalı alacaklı banka tarafından 18.02.2021 tarihinde icra takibinin murisin ölümü nedeniyle davacılara karşı yöneltildiği, davacı tarafından mirasın reddi kararının icra dosyasına sunulmadığı, fakat davacılar tarafından işbu davanın 31.08.2021 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açıldığı, Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden red kararı verildiği, bu karar üzerine Kayseri 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 09.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi süresinin uzatılması ve mirasın reddinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 04.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın reddi süresinin uzatılması ve mirasın reddinin tespiti istemine ilişkindir. Davacılar vekili, muris...'in 11.08.2008 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak eşi ve kızının kaldığını, kızı ...'...

          İlk derece mahkemesince; " davalının mirasın reddi davası açtığı, Bakırköy 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/3629 Esas 2015/2085 karar sayılı dosyasında davalının mirasın reddi davasının kabulüne karar verildiği, kararın 25/01/2016 tarihinde kesinleştiği, iş bu mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının dosyaya sunulduğu, davacının davalının murisin veraset ilamını alarak, Sosyal Güvenlik Kanunundan kaynaklanan haklarından istifade ettiğini, bu nedenle davalının davaya konu borçtan sorumlu olduğunu bildirdiği, ancak veraset belgesi almanın terekeye sahip çıkmak, mirası kabullenmek anlamına gelmediği, veraset belgesi, aynı zamanda nesep bağını belirleyen, ölen kişi ile olan bağı (eş-çocuk-ana baba vs.) gösteren bir belge olduğu, bu belgenin alınmasının mirası red hakkının yitirilmesine neden olmadığı, murisin SGKdan aldığı maaşının terekeye dahil olmadığı, bu nedenle davalının murisin borcundan sorumlu olmasının mümkün olmadığı kanaatiyle davanın reddine" karar verilmiştir....

          Davacılar hak düşürücü süre olan 3 aylık mirası reddetme süresinde mirası reddetmemiş olup borcu ödemek için birtakım girişimlerde bulunmuşlardır. Ancak mirasın daha sonra mirasın hükmen reddi gibi bir yol olduğunu öğrenip kötü niyetli olarak bu yola başvurmuşlar ve borçtan kurtulma çabası içine girmişlerdir. Yerel mahkeme murisin malvarlığını tespit etmek için bankalara ve gerekli kurumlara yazı yazmıştır. Fakat yazılan müzekkerelerde vefat tarihi baz alınmamış yazı tarihi baz alınmıştır. Bu durum mirasın hükmen reddi kurumuna aykırılık teşkil etmektedir. Murisin ölüm tarihindeki malvarlığının mirasçılara intikal ettikten sonra elden çıkarılıp çıkarılmadığı mahkemece aydınlatılmamıştır. Kaldırma sebebi olan bir diğer durum da gelen yazı cevapları bilirkişi raporunda dikkate alınmamıştır. Bizim de itiraz etmiş olduğumuz bilirkişi raporunda Akbank'tan gelen yazı cevabından bahsedilmemektedir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2020 NUMARASI : 2019/14 ESAS - 2020/62 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil T1 eşi, müvekkil T2 babası olan muris T10 22/09/2011 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin hiç bir şekilde murisin terekesinden istifade etmediklerini, TMK.nun 605/2 maddesi gereğince murisin terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılmadığını, murisin vefat tarihinde terekenin borca batık olduğunun tespiti davalarında ispat yükü davacının olduğunu, dolayısıyla resen yapılacak araştırmaların masrafı davacı tarafından karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/10/2020 tarih ve 2017/196 Esas - 2020/259 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların miras bırakanı Köksal Akalın'ın 27/08/2007 tarihinde vefat ettiğini, geriye davacılar, eşi ve kızlarını bıraktığını, murisin mal varlığı olmadığı için mirası red yoluna gidilmediğini, red süresinin geçmesinden sonra davacılara gönderilen ödeme emri ile murisin terekesinin borca batık olduğunun anlaşıldığını, vergi borcu nedeniyle icra takibi başlatılarak ödeme emirlerinin gönderildiğini belirterek davacıların murisinin borca batık olması nedeniyle davacıların mirasın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu