SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 2. bendindeki; “2925 Sayılı Yasa hükümlerine göre ölüm aylığı” sayı ve sözcüklerinin silinerek, yerine; “5510 sayılı Yasanın 20/1. maddesine göre ölüm geliri” sayıları ve sözcüklerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, mahkemece murisin aktifi belirlenirken banka kaydı ve terekenin pasifi araştırılırken ölüm tarihinin baz alınmadığı, dava dilekçesine ekli belgelerden ...’nın ... Ltd. Şti.’nin borçları sebebiyle ödeme emri düzenlediği, ... Vergi Dairesi’nin yazı cevabından murisin ... İnş. Tes. Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’nin şirket müdürü olduğu anlaşılmasına rağmen bu konu hakkında bir araştırma yapılmadığı görülmektedir....
d-Murisin ölümünden sonra mirasçıları tarafından veraset ve intikal beyannamesi verilip verilmediği sorulmamıştır, e- Murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının araştırılması ve mirasçıları tarafından terekeyi benimser işlem yapılıp yapılmadığının araştırması için ilgili emniyete müzekkere yazılmamıştır, f-İcra tevzi bürosuna müzekkere yazılarak murisin ölüm tarihi itibariyle hem borçlu hem de alacaklı olduğu dosyalarla ilgili sorgulama yapıldığı anlaşılmakla murisin ölüm tarihi itibariyle tarafı olduğu (alacaklı veya borçlu) icra dosyalarının bulunup bulunmadığının tespiti için icra tevzii bürosuna müzekkere yazılarak ilgili icra dosyalarının getirtilmesi, ilgili icra dosyaları incelenerek davalı olarak gösterilmemiş kişilerin bulunduğunun anlaşılması halinde bu kişi/kurumların dahili davalı olarak davaya dahili ve taraf teşkilinin sağlanması gerekir g- Murisin ölüm tarihi itibariyle Ticaret sicil müdürlüğüne, vergi dairelerine, ilgili belediyelere, yanlış bilgilerle ve ölüm...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, sigortalının meslek hastalığından vefat ettiği iddiasına dayalı hak sahiplerinin maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yukarıda belirtilen şekilde karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, sigortalı murisin meslek hastalığı nedeniyle vefat ettiğinin Kurumca ve SSYSK'ca kabul edilmediği, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu Ve Adli Tıp Genel Kurulu'nca murisin ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana geldiğinin belirlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığı kabul edildiğinden davacı eşe de herhangi bir gelir bağlanmadığı, belirlenen zarardan da bu nedenle gelire ilişkin ilk peşin sermaye değerinin davalının kusuru oranında maddi zarardan düşülmediği anlaşılmaktadır. Meslek hastalığı sonucu sürekli iş görmez duruma gelen sigortalı, sorumlulardan maddi zararlarının giderilmesini isteyebilir....
Türk Medenî Kanununun 22. maddesi uyarınca bakım ve sağlık kurumuna konulmanın yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmayacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamından mernis ölüm tutanağında müteveffanın ölüm yerinin okunamadığı, ikametgah bilgilerinde ise her ne kadar Basınsitesi Huzurevi yazsa da huzurevinde ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediği, şayet ölümü huzurevinde gerçekleşmişse ilgili huzurevinde ne kadar zamandır kaldığı, aynı zamanda müteveffanın ilgili müdürlükte kalmadan önceki son ikametgah adresinin neresi olduğuna dair yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca yukarıda izah edilen konularda gerekli incelemelerin yapılarak tutanak altına alınarak dosya arasına konulması, bundan sonra yargı yeri belirlenmesi amacıyla dosyanın gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece yapılması gereken iş, murisin ölüm tarihi itibariyle adına kayıtlı gayrımenkul, araç ve mevduatının bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla ilgili tapu, emniyet ve banka müdürlüklerine yazı yazılmalı, murisin davalılara ölüm tarihi itibariyle borçlu olduğu miktarı tespit edilmeli, davalı Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği muris adına kayıtlı ... plakalı aracın ölüm tarihi itibariyle değerinin belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmalı, emniyet müdürlüğünün murisin sosyal ve ekonomik durumunun tespiti amacıyla hazırladığı yazıda murisin ölmeden önce Harun Gültekin isimli kişiyle birlikte 2008'de ... ... Halıcılık isimli işyerini çalıştırdığını, işyerinin 29.04.2012 tarihinden beri faal olmadığı belirtildiğinden, işyerinin kapanması aşamasında davacıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadıkları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacıların murisinin Akbank Of Şubesinden 01/12/2014, 03/09/2015 ve 15/11/2016 tarihlerinde 3 adet tüketici kredisi kullandığı ve kendisine kredi kullanımı esnasında davalı tarafından hayat sigortası yapıldığı, murisin de 28/04/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Dosyada bir örneği mevcut olan ölüm belgesinde murisin ölüm nedeninin yazılmadığı ancak ölüm şekli olarak doğal ölüm belirtildiği görülmüştür. Mahkemece KTÜ Adli Bilimler Enstitüsünden rapor alınmıştır. Bu raporda murisin sigorta tarihi öncesine ait kronik kanıtlanmış kesin tanılı bir hastalığının belirtilmediği ve ölüm nedeninin net olarak değerlendirilemeyeceği bildirilmiştir. İtiraz üzerine ATK 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan tekrar rapor alınmıştır....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; davacının murisi TC Kimlik numaralı T5 29/06/2017 tarihinde vefat etmiş olduğu, murisin Ankara Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi'ne 18.434,61- TL, Kızılbey Vergi Dairesi'ne 19.636,10- TL vergi borcu bulunduğunun tespit edilmesine rağmen bu alacaklıların davaya dahil edilmediği; dolayısıyla davada taraf teşkilinin sağlanmadığı tespit edilmiştir. Hemen burada belirtmek gerekir ki Mahkemenin 26/11/2019 tarihli müzekkeresinde murisin ölüm tarihi itibariyle borcunun bildirilmesi istenmediği gibi müzekkereye verilen cevapta da cevap tarihi itibariyle borç miktarının bildirildiği görülmekle yeniden Ankara Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi'ne ve Kızılbey Vergi Dairesi'ne müzekkere yazılarak murisin ölüm tarihi itibariyle borç miktarının tespiti gerekmektedir....
Davalı vekili, kalp krizi nedeniyle ölüm ve trafik kazasının gerçekleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Hakem heyetince, davacı talebinin reddine karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince bu karara davacı vekilince itiraz üzerine; itirazın reddine karar verilmiş, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce 24/11/2015 tarihli karar ile hakem kurulunca verilen kararın mahkemede saklanmasına, mahkeme esasının kapatılmasına karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasında ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda; ... Adli Tıp Kurumu'nun 03.06.2014 tarihli otopsi raporunda, davacının desteği ... 'ın ölüm sebebinin akut myokart enfarktüsü sonucu meydana geldiği belirtildiğinden, hakem heyeti ve itiraz hakem heyetince maddi tazminat talebinin reddine karar verildiği, yargılama aşamasında konu ile ilgili rapor alınmadığı anlaşılmaktadır....
Diğer yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlüklerince araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülkî idare amirinin emri ile işleme konulacağı; bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliğin 69'uncu maddesinin 3'üncü bendinde de ölüm bildirimi sırasında herhangi bir belge verilemediği takdirde ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı ile güvenlik makamlarına gönderilerek kişinin ölümünün araştırılmasının isteneceği,...