Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda; mahkemece yeterince araştırma yapılmadığı, terekenin aktif ve pasifi belirlenirken ölüm tarihinin esas alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, 22.08.2009 tarihi itibariyle murisin üzerine kayıtlı taşınmaz, araç ve banka kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu müdürlüğü, emniyet ve banka müdürlüklerine yazı yazılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacılar murisinin davalılara ait işyerinde 15 gün işin nasıl yapıldığı hususunda işçilerle uylama eğitimi yaptıktan sonra 09.08.2002 tarihinden itibaren 2 gün çalıştığı, işyeri hekimi tarafından verilen 9.8.2002 tarihli ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlara ait sağlık raporunda katı atık toplama işinde çalışabileceğinin ve sağlıklı olduğunun belirtildiği, 15.08.2002 tarihli otopsi raporuna göre kesin ölüm nedeninin tespit edilemediği, Adli Tıp 1....
O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda; ... Orman Ürünleri Tic. Ltd....
'nin ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarından terkini istenilmiş; mahkemece, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 38.maddesi uyarınca nüfus kayıtlarına hatalı veya eksik olarak tescil edilen veya hiç yazılmayan bilgilerin maddi hata kapsamında değerlendirilerek nüfus müdürlüğünce düzeltileceği ve idari işlem niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36.maddesinde, ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip oldukları; 38.maddesinde ise nüfus kayıtlarındaki maddi hataların ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde kütüklere hatalı veya eksik olarak tescil edilen, hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olanların nüfus idaresince düzeltilmesinin veya tamamlanmasının mümkün olduğu; 35.maddesinde de, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhlerin konulamayacağı hükme...
Mahkemece yapılan araştırmalarda ölüm tarihinin esas alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, murisin 02.10.2011 tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrımenkul, araç, banka kaydı bulunup bulunmadığının tespiti için tapuya, emniyete, bankalara yazılmalı, davalı ....'nin muristen alacaklı olduğu sayılı dosyalarındaki borç ölüm tarihi itibariyle sorulmalı, davalıaaliyetinin 31.12.2012 tarihi itibariyle sonlandırıldığını beyan etmiş ise de, cevabi yazısında şirket kaydının devam ettiği bildirildiğinden aradaki çelişkinin giderilerek şirket işlemleri sebebiyle davacıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadıkları araştırılmalıdır. Ayrıca, murisin ölüm tarihi itibriyle terekesinin borca batık olması sebebiyle TMK 605/2. maddesi gereğince mirasın hükmen reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken davacıların muris ... terekesi borçlarından davalıların borçlu olmadığının tespitine de karar verilmesi doğru değildir....
Özel Bsk Anadolu Hastanesine ambulansla sevk edildiğini, buradaki cerrahi operasyon geçirdiğini ve 2 ay istirahatli kılınarak taburcu edildiğini, 07.04.2011 tarihinde fenalaştığını ve hayatını kaybettiğini, her ne kadar ölüm sebebi doğal ölüm olarak kaydedilmiş ise de ölüm sebebinin aslında cerrahi müdahale sonrası ciddi travmadan kaynaklı olduğunu beyanla sonuç olarak müteveffa eşinin 07.04.2011 tarihindeki ölümünün 17.03.2011 tarihindeki iş kazasından doğduğunun tespitini, bağlanacak gelire esas olmak üzere çalışma süresi içinde aldığı aylık ücretlerinin tespit edilmesini, ayrıca işkazası ölüm geliri bağlanmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
'den kredi kullanırken 35.000,00TL olarak kullanılan kredinin 31.095,00TL'sini murise kullandırdığını, geriye kalan miktarı bankadan toplam kredi miktarından kesmiş olduğu murisin 06/01/2019 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölümünün davalı sigorta şirketine bildirdiklerini, şirketin merhumun kanser hastası olduğunu beyan ederek ödemeden kaçındığını oysa müvekkilleri murisin 2005 yılında erken dönemde yakalanan kanser hastası olduğunu ve iyileştiğini, davalı ile uzlaşma zemini aramak için arabuluculuğa başvuru yapıldığını, görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, şimdilik 5.000TL alacağın müvekkillerinin miras hisseleri oranında, murisin vefat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline; yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in 5.1.2012 tarihli nüfus kayıt örneğinde yerleşim yeri adresinin 19.2.2009 tarihi itibarıyla Atlanta ABD ve ... olduğu, ölümünün ise İstanbul Gaziosmanpaşa ilçesi tarafından tescil edildiği, 23.7.2012 tarihli Nüfus kayıt örneğinde ise murisin mernis adresi ile Dış İşleri Bakanlığına bildirdiği adresin Atlanta ABD ve 203/12 ...,... İstanbul 80210 olduğu anlaşılmaktadır. ../... - 2 - 2012/11053 2012/11561 Murisin, ölüm tescilinin yapıldığı yer ve resmi kurum olan Dışişleri Bakanlığına bildirdiği adres olan Şişli adresinin son yerleşim yeri adresi olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı İstanbul 21. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekili, davalı ... ve davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Davacı ... , kendi adına asaleten ve kardeşi ... adına vesayeten, murisleri ...'ın 17.10.2012 tarihli ölümünün iş kazası sonucu olduğunun tespiti istemi ile ..., ..., ..., ... Madencilik Ltd.Şti ile ... aleyhine iş bu davayı açmıştır. ... İş Mahkemesinin 2019/358 Esas,2020/188 Karar sayılı dosyasında;vefat eden ...’ın eşi ..., davalılar ... ve SGK aleyhine açtığı davada, ....'ın 17.10.2012 tarihinde ...'a ait iş yerinde çalışırken vefat etmesi ile sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespitine, davacının iş kazası sonucu ölüm geliri bağlanması talebinin reddine dair kurum işleminin iptali ile ölüm geliri bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Tıbbi Konsey ve Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına göre davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanmadığına karar verilmiş ise de 1964-1991 yılları arasında madende çalışan murisin meslek hastalığı nedeniyle 1992 yılında % 11 ve 2005 yılında % 31 oranında maluliyetinin tespit edilmesi karşısında davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde belirlenmesi gerekir. Yapılacak iş; Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan raporlanılarak Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığının bildirilmesi halinde şimdiki gibi karar vermek Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklandığının bildirilmesi haline Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir....