Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYA NO:2023/571 KARAR NO : 2023/644 DAVA:TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:31/08/2023 KARAR TARİHİ:05/09/2023 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın müşterisi ... ... tarafından müvekkilinden bankanın ... Şubesinden 15/09/2019 tarihinde 45.000,00-TL tutarlı, 15/10/2019 tarihinde 10.000,00-TL tutarlı Tüketici Kredisi kullandırıldığını, bu kredilerin alınması esnasında muris ... ... ile davalı arasında ... ve ... numaralı hayat sigortası poliçeleri düzenlendiğini, müvekkili söz konusu sigorta ilişkisinde lehtar ve dain-i mürtehin konumunda olduğunu, ilgili banka müşterisinin vefatı üzerine vekileden tarafından sigorta tazminat bedelinin ödenmesi için ilgili sigorta şirketine başvurulsa da müvekkiline verilen yazı cevabı ile sigortalı ... ...'...

    tazminat istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar vekili, müvekillerinin murisi ...'in kullandığı motorsiklet ile davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu muris ...'...

        Hal böyle olunca; Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen yukarıda açıklanan dava dosyalarına göre, kök muris ... ...’in terekesinin taksim edilmediğinin kabulü gerekmekte olup, Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi çekişmeli taşınmazın kök muris ...’ten intikal ettiği anlaşıldığına ve açıklanan gerekçe ile kök muris ...' in terekesinin taksim edilmediği kabul edildiğine göre, bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun tereke adına sürdürülmüş sayılacağı yönündeki kural da göz önünde bulundurulmak suretiyle, kök muris ... ' den davacının yakın murisi ...'...

          Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacıların murisinin dava dışı bankadan kullandığı kredinin teminatı amacı ile davalı ile muris arasında hayat sigorta poliçesi düzenlenmiş, muris poliçe teminat süresi içinde ölmüş, davacılar tarafından poliçedeki vefat teminatının tahsili talep edilmiş, davalı vekilince murisin sigorta öncesinde var olan hastalığını sigortacıya bildirmediği, böylece talebin teminat kapsamı dışında olduğunu savunulmuş, hakem heyetince beyan hastalık ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uymamaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda beyan yükümlülüğü kapsamı ve sonuçları 1435, 1436, 1437 ve 1439/2 maddelerinde düzenlenmiştir. Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/598 KARAR NO : 2023/402 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELAZIĞ İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2022 NUMARASI : 2022/649 ESAS, 2022/727 KARAR DAVA KONUSU : TAZMİNAT (İş Kazasından Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris Naim Demir'in 02/07/2022 tarihinde geçirdiği işe kazası nedeniyle vefat ettiği gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Yargılama sırasında davacılar vekili davadan feragat ettiklerine dair dilekçe sunmuştur. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın reddedilmesine rağmen aleyhlerine nispi harca hükmedildiğini bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmemesi dava dışı üçüncü şahıslar aleyhinde davacının hakkını ileri sürmesine engel olup, kiralayan muris ve onun mirasçısı olmaları dolayısıyla davalılar hakkında her hangi bir hüküm ifade etmez. Bir başka deyişle kira sözleşmesini tapuya şerh ettirmeyen davacı bu sözleşmeden kaynaklanan haklarını sözleşmeye taraf olmayan üçüncü kişilere karşı ileri süremesede sözleşmenin tarafı olan kiralayan muris ve onun mirasçısı olan davalılara karşı ileri sürme hak ve yetkisine sahiptir. Bu itibarla mahkemece değinilen bu yön gözetilerek tapu kayıtları da getirtilmek suretiyle işin esasına girilip davacı talepleri hakkında hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 8.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı, muris hayatta iken ve ölümü sonrasında taşınmazlar üzerinde bulunan binalardaki kirada olan yerlerin kira bedellerinin dava dışı odabaşı ... tarafından toplandığı, muris ... hayatta iken kira bedellerini ona verdiği, muris ...'ın 24.04.1999 tarihinde ölümünden sonra kira paralarının yine ... tarafından toplandığı, yapılan masraflar çıktıktan sonra kalan kira bedelinin ... ve davalı ... tarafından mirasçıların hisselerine bölünerek ... tarafından onlara verildiği, davacının da hissesine düşen parayı ...'tan aldığı anlaşılmakta olup, davacı tarafça, kira bedelinden payına düşenin kendisine eksik ödendiği hususu ispat edilmemiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/246 - 866 sayılı kararında muris payı iptal edilerek davalı idare adına tesciline hükmedilmiş ise de, 10 parsele ilişkin tescil hükmü kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden; a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1. bendindeki 2. paragrafın çıkartılarak, yerine (Dava konusu ....Mahallesi 1462 ada 9 parsele ilişkin olarak daha önce 12....

                  Ancak; 1-Asıl dava kök muris ölü ... oğlu ...(...) payı yönünden açılmış olup, dosyada mevcut ... 1. Noterliğinin 34510 yevmiye nolu 18.12.2015 tarihli veraset ilamına göre davacılar kök murise hem babaları ...hem de babalarının ölümü ile anneleri ... üzerinden mirascı iseler de, dava dışı... vd. vekillerince ...'ın ilk evliliğinden olan mirasçıları olduğu beyan edilerek dosyaya veraset ilamı ibraz edildiğinden, davacılara kök muris üzerinden anneleri ...'dan gelen payları yönünden veraset ilamları arasındaki çelişki giderildikten sonra, payları kesin olarak tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Birleştirilen davada taşınmazda kök muris üzerinden de mirascı-muris olan ....'...

                    UYAP Entegrasyonu