WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı haricen satın alma iddiasına dayanarak terditli olarak tapu iptal ve tescil, muhdesat aidiyetinin tespiti ve tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 101 ada 544 parsel sayılı taşınmaz üzerinde fen bilirkişi raporu ve krokisinde zemin üstü bir katlı olarak gösterilen taşınmazın zemin katının davacı .....'e ait olduğunun tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ...... vekili ve davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 297. maddesinde öngörüldüğü üzere kararın hüküm sonucu kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti talebini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz taraflar adına müşterek veya iştirak halinde mülkiyet şeklinde kayıtlı ise davanın değeri, muhdesatın davalıların paylarına isabet eden değeridir (zemin bedeli hariç)....

    Nitekim; öğreti ve uygulamada muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için açılmış ve görülmekte olan bir dava bulunması halinde muhtesatı meydana getiren malik veya paydaşların bu olgunun tespiti istemiyle, yine muhtesat veya üzerinde bulunduğu taşınmazın kamulaştırılması halinde muhtesatı meydana getiren kişi veya kişilerin zilyetliğin tespiti istemiyle dava açmaları halinde güncel hukuki yararın mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiği benimsenmektedir. Hukuki yarar "dava koşulu" olup hukuki yarar bulunmaması halinde, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği (6100 s. HMK m. 115/2) kuşkusuzdur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/687 ESAS, 2021/487 KARAR DAVA KONUSU : Muhtesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda, GEREĞİ DÜNÜŞÜLDÜ: DAVA: Davacı, dava dilekçesinde özetle; Niğde İli merkez ilçe Kırbağları mahallesi 1650 ada 7 parselde kayıtlı 352 metrekare yüzölçümlü taşınmazın maliklerinin kendisinin ve davalı Nejla Yami olduğunu, taşınmazın, daha önce kendisinin tam mülkiyet sahibi olduğu, 15.01.1972 tarihinde satın aldığı 137 ada 95 parselde kayıtlı 184 metrekarelik arsa niteliğindeki taşınmazının İmar Kanunu 18....

    Dava, kadastro öncesine dayanan muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmakla birlikte, kamu düzenine aykırılık halleri bu hükmün istisnasıdır ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sırasında resen gözetilmesi gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesi hükmünde 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitlerin kesinleşeceği, Kadastro Müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararlarının kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedileceği, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı belirtilmiştir...

    Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından muhtesat aidiyetinin tespitine yönelik dava açmak için kendilerine süre verildiğinden bahisle, müvekkili tarafından Mersin ili, Akdeniz İlçesi, Iğdır Mahallesi, 102 ada, 13 sayılı parsel içerisinde bulunan ağaçların müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair .Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.05.2013 gün ve 65/113 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ... ve......

      Nitekim; öğreti ve uygulamada muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için açılmış ve görülmekte olan bir dava bulunması halinde muhtesatı meydana getiren malik veya paydaşların bu olgunun tespiti istemiyle, yine muhtesat veya üzerinde bulunduğu taşınmazın kamulaştırılması halinde muhtesatı meydana getiren kişi veya kişilerin zilyetliğin tespiti istemiyle dava açmaları halinde güncel hukuki yararın mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiği benimsenmektedir. Hukuki yarar "dava koşulu" olup hukuki yarar bulunmaması halinde, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği (6100 s. HMK m. 115/2) kuşkusuzdur....

      Nitekim; öğreti ve uygulamada muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için açılmış ve görülmekte olan bir dava bulunması halinde muhtesatı meydana getiren malik veya paydaşların bu olgunun tespiti istemiyle, yine muhtesat veya üzerinde bulunduğu taşınmazın kamulaştırılması halinde muhtesatı meydana getiren kişi veya kişilerin zilyetliğin tespiti istemiyle dava açmaları halinde güncel hukuki yararın mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiği benimsenmektedir....

      Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda verilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106/2. Maddesi gereğince tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1- h ve 115....

      UYAP Entegrasyonu