Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/395 KARAR NO : 2021/366 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DERELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.02.2021(Ara Karar) NUMARASI : 2020/380 (DERDEST) DAVA KONUSU : Muhtesat Aidiyetinin Tespiti -Alacak KARAR : Davacı vekilince davalı aleyhine açılan "Muhtesat Aidiyetinin Tespiti-Alacak" davasının yapılan yargılaması sırasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, 6100 sayılı HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

Açıklanan nedenlerle, mahkemece davacıya muhtesat tespiti davası açmak üzere süre verildiği anlaşılan ortaklığın giderilmesi dosyasının 22/11/2018 tarihli celsesinde, davacının muhtesat iddialarının davalılar tarafından açıkça kabul edilmemesi, ortaklığın giderilmesi davasının halen derdest olması nedeniyle, tapu maliki olan davalılar ile ölen tapu maliki Nadire Çam mirasçısı olan davalılara karşı eldeki muhtesat tespiti davasının açılmasında, davacının güncel hukuki yararının bulunduğu açıktır....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında taşınmaza ilişkin muhtesat şerhi verilip verilemeyeceği hususuna ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 19/2 nci maddesi 3. Değerlendirme Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... Hazinesi vekili ve davalı ... vekili'nin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    Somut olayda; dava konusu taşınmazlara ilişkin ortaklığın giderilmesi davasında Hadim Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/331 esas 2019/182 karar sayılı ilamının 24/07/2019 tarihinde kesinleştiği iş bu davanın 07/12/2019 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazlarla ilgili derdest bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı bu nedenle mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti talebi bakımından davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme, TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir)....

    Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 2. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad.114/1-h, 115). 3....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2018/303 ESAS - 2019/161 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Mersin 3....

      Büyükşehir Belediyesi ve Karaköprü Belediyesi ile Gölpınar Köyü Muhtarlığı yönünden 6100 Sayılı HMK’nin 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca pasif husumet yokluğundan usulden reddine; davalı ... ile ... yönünden açılan davada muhtesat aidiyetinin tespiti ile tazminata dair davacının taleplerini içerir davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiş ve bu defa bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2....

        Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Tespit davaları, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir (HMK 114/1 -h, 115 m.) Somut olayda; dosya arasında bulunan tapu kaydına göre, dava konusu, 88 ada 11 parsel, 10 numaralı bağımsız bölüm davalı ... adına kayıtlı olup, Devletçe tutulan tapu sicilindeki bu belirleme karşısında, davacının, borçlu ...'a ait dükkanın kat irtifak projesinde belirtilmeyen bağımsız bölüm numarasının 10 olarak aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemesinde hukuki yarar bulunmamaktadır....

          Mahkemece verilen kesin süre tarafların yokluğunda verilmiş olup, taraflara kesin sürenin sonuçlarını açıklayan ihtarı içerir tebligat yapılmadığı gibi muhtesata ilişkin ihtilaf çıkmadan önce taraflara muhtesatın aidiyetinin tespiti davası açmak için süre verilmesi de, usul ve yasaya uygun olmadığından, usulüne uygun olarak verilmeyen kesin süreye ilişkin ara kararın gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle muhtesatın aidiyeti davasının bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilerek muhtesat hakkında ihtilaf yokmuş gibi karar verilmesi doğru değildir....

            Muhtesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhtesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729). // Ne var ki; TMK’nun 1012 maddesi hükmüne göre; malikin rızasıyla, kamu hukukundan kaynaklanan kısıtlamalar, Tapu Sicil Tüzüğü’nün belirlediği ayrık durumlar ve özel kanun hükümlerinde saklı hallerde, tapu kütüğünün beyanlar hanesine muhtesatla ilgili şerh verilebilir. Başka bir anlatımla, muhtesatın tapu kütüğünün beyanlar hanesine tescili için Medeni Kanun veya ilgili özel yasalarda bir düzenlemenin bulunması gerekir. // Dava, muhtesat tespiti isteğine ilişkindir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Hukuki ilişki ve güncel hukuki yarar varsa tespit davası açılabilir. (HMK. m. 106/2). Tespit davası sonucu alınan karar kesin hüküm etkisi doğurursa da, icra takibine konu edilemez....

            UYAP Entegrasyonu