"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhtesat aidiyetinin tespiti, tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhtesat aidiyetinin tespiti, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.04.2013 gün ve 871/320 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı, asıl davada; tapuda davalılar adına kayıtlı 1816 parsel sayılı taşınmazı 1990 yılında köy senediyle davalı ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti davasıdır. "Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: davalı paydaş Halil Şahin'in borcu nedeniyle diğer davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, takip dosyasında taşınmazın satışına karar verildiği, dosyada alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin üzerindeki muhtesat ile birlikte belirlendiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı Halil Şahin aleyhine başlatılan takip dosyasında, dava konusu muhtesatın bulunduğu taşınmazın satılması halinde, taşınmazı satın alacak üçüncü kişiler dava konusu muhtesat üzerinde de hisse sahibi olacağından davacının tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır." (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ESAS NO: 2012/7- 334, KARAR NO: 2012/650 ) Somut olayda; davacının, davalılardan T6 ile birlikte hissedar olduğunu, T6 hissesinin Denizbank'a olan ödenmemiş borç nedeniyle Adana 13....
MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Koşulları HUMK.nun 237. maddesi hükmünde öngörülen kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında öne sürülebilen, istek olmasa bile mahkemelerce de resen (kendiliğinden) gözetilmesi gereken olumsuz dava koşuludur. Uygulamada ve öğretide kararlılık kazanan görüşlere gore kesin hükmün varlığından söz edebilmek için her iki davanın konusunun, sebebinin ve taraflarının aynı olması zorunludur....
Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup, dava sonucunda verilecek kararın icra ve infaz kabiliyeti yoktur. Bu nedenle uygulama alanı sınırlıdır. Tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerekir. (6100 s. HMK m. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde eda davasının açılmasında hukuki yararın olmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartıdır....
Mahkemece, “...davacılar davaya konu taşınmaz üzerinde ilaveler yaptıklarını ve bu ilavelerin aidiyetinin tespitini talep ettikleri, davacıların taşınmaz üzerindeki yapının kullanılır hale getirilmesinin yeni muhtesat yapımı anlamına gelmeyeceği, alınan ve hüküm kurmaya elverişli ve bilimsel bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacıların mevcut taşınmaz üzerinde birtakım iyileştirmeler yaptıkları, bu iyileştirmelerin yeni muhtesat olmadığı, iyileştirmeler için yapılan masrafın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği..” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir....
Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ancak çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....
Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....
tespiti yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - MÜDAHALENİN MEN-İ - MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Taraflar arasındaki müdahalenin men-i, muhdesat aidiyetinin tespiti ile tapu iptali ve tescil davasında bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü. I....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, dava dilekçesi ile ağaçların davalılarca kamulaştırılmaksızın kesildiğinden maddi zararının oluştuğunu iddia edildiği, davanın kamulaştırmasız el atma sebebine dayalı tazminat davası olarak açılmış olmasına karşın hukuki nitelemenin hakime ait olduğu, bahse konu taşınmazın hazine adına kayıtlı olduğunun davacı tarafça bildirilmesi ve hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ağaçları da kendisinin diktiğinden bahisle bedellerini talep etmesi nedeniyle tazminat talebinin içerisinde "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereği muhtesat aidiyetinin tespiti talebinin de olduğu, muhtesat aidiyetinin tespiti talepli davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu haliyle davaya bakmakla yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ......